Her zaman pozitif düşünmek kolay değil. Fakat uzmanların ve araştırmacıların dikkat çektiği pozitif düşünmenin psikolojik ve fiziksel faydalarını gördüğümüzde hayata bakışı değiştirmeye değer. 13 Eylül Dünya Pozitif Düşünce Günü’ne özel, stresle başa çıkma becerisini kuvvetlendirmekten tutun kardiyovasküler sağlığı iyileştirebilmeye kadar önemli faydalar sağlayan olumlu düşünmeyi odağımıza alalım.
İç ses olumlu mu, olumsuz mu konuşuyor?
Stresli ve mutsuz bir olay karşısında her zaman pozitif kalan insanlardan mısınız, yoksa karalar bağlayıp negatif düşüncelerden kendini alamayanlardan mı? Yapılan araştırmalar pozitif düşüncenin psikolojik ve fiziksel sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğunu söylüyor. Yani bu durum sadece popülerleşen bir “iyi düşün” sloganı değil. Üstelik, hayatın gerçekleri ve olumsuz durumlar karşısında mevcut olayı boş vermek ve tepkisiz kalmak da değil. Pozitif düşünce; hayata bakış açısını belirleyen, stres yönetimi becerisi sağlayan, sürekli kötü şeyler olacağını düşünüp kendinizi daha mutsuz etmeyi engelleyen bir olgu.
Aklınızdan geçen fakat dillendirmediğiniz konulara bakın. Kötü deneyimleriniz, mantığınız veya duygularınız mı size o kötü düşünceleri getiriyor; yoksa bilgi eksikliği, beklentiler ve yanlış anlaşılmalar mı?
Olumsuz düşündüğümüzü nasıl fark ederiz?
Olayları kişiselleştiriyor, süzgeçten geçirmiyor, felaket tellallığı yapıyor, başkalarını suçluyor, büyütüyorsanız ve bir de mükemmeliyetçi bir tavırdaysanız; olumsuz düşündüğünüzü söyleyebiliriz. Örneğin iş hayatınızda harika bir gün geçirdiniz. İşleriniz sorunsuz bitti, övgüler aldınız. Eğer iş bitiminde hala o günü düşünüp detaylarda boğuluyor ve bu başarılı günün keyfini sürmüyorsanız; uzmanlar pozitif düşünmeye çalışmanızı öneriyor. Eğlenceli geçecek bir arkadaş planı iptal olduğunda, durumu üzerinize alıyor ve sizi istemedikleri için böyle olduğunu düşünüyorsanız; ufacık bir aksilikten sonra tüm günün ters gideceğine dair inancınız tamsa, hislerinizin sorumluluğunu almıyor ve başınıza gelenler yüzünden başkalarını suçluyorsanız, çok da önemli olmayan bir sorunu büyütüyorsanız, her şeyin kusursuz gitmesini bekliyorsanız, durumları sadece siyah veya beyaz olarak görüp grinin varlığını yok sayıyorsanız; maalesef negatif düşünmek hayat tarzınız olmuş demektir.
Peki ya olumlu düşünmeyi nasıl başarırız?
● Hayatınızda sizi genellikle olumsuz düşünmeye iten alanları belirleyin. Olaylara daha pozitif yaklaşmaya başlamak için bir alana odaklanın. Küçük sorunlardan başlayın. Olumsuz bir düşünce yerine olumlu bir düşünce ekleyin ve stresi azaltmaya çalışın.
● Gün içinde ara ara hiçbir şey yapmadan durun, aklınızdan geçenleri fark edin ve üzerine düşünün. Eğer bunlar olumsuz düşüncelerse bunları nasıl olumluya çevireceğinizi bulmayı deneyin.
● Gülümsemeyi unutmayın. Gün içinde yaşanan saçma olaylar içinde mizah arayın.
● Egzersiz yapın. Haftada üç gün yarım saatlik yürüyüşlerle başlayın. İyi beslenin ve tabii ki uyku düzeninize dikkat edin.
● Çevrenizde negatif değil pozitif insanların çoğunlukta olmasına dikkat edin. Destekleyici, samimi ve size yardımı dokunabilecek insanlarla zaman geçirmeye çalışın.
● Kendinize karşı kibar ve şefkatli olun. Düşüncelerinize olumsuzluk karışırsa, bu durumu mantığınızı devreye sokarak ele alın. Minnettar olduğunuz şeyleri düşünün.
Pozitif düşüncenin sağladığı faydalar
Psikolojik ve fiziksel refah sağlayan pozitif düşünce; yaşam süresini uzatabiliyor, hastalıklara karşı direnci güçlendiriyor, acı ve ağrı hissini düşürebiliyor, anksiyete ve depresyonu azaltabiliyor, özsaygıyı ve yaşam kalitesini artırıyor, insanlarla iletişimi, stresle başa çıkma ve problem çözme becerisini kuvvetlendiriyor. Hayata olumlu bakmak mucizeymiş gibi görünse de uzmanların ve araştırmacıların yorumları aynı noktada birleşiyor. Pozitif düşünce aynı zamanda kardiyovasküler sağlığı iyileştirebiliyor ve bu hastalıklardan kaynaklanan ölüm riskini düşürüyor; enfeksiyon, kanser ve solunum yolu kaynaklı ölüm risklerini azaltıyor.