6 Şubat depremlerinin ikinci yılında bölgenin her anlamda toparlanma süreci devam ediyor. Bu sürecin ekonomik ayağında ise sigortanın yerinin ne kadar önemli olduğu ortada. Felaketin ikinci yılında alınan yola bir pencere açıyoruz…
6 Şubat 2023 Pazartesi günü yaşanan Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. O kara günde saat 04.17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7.7 büyüklüğünde, saat 13.24’te ise Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde iki deprem yaşandı. Depremler, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya ve Kilis’te geniş çaplı hasara ve çok sayıda canın kaybına yol açtı. Büyük felaket, milyonlarca insanın yaşamını derinden etkiledi. Aynı zamanda bu felaketle bir kez daha anlaşıldı ki afetlere karşı hazırlıklı olmak, hayatın devamı için önlemler almak altın değerinde. Depremlerde yaklaşık 106 milyar dolar ekonomik hasar yaşanırken bu rakamın yalnızca 6 milyar dolarlık kısmı sigorta tarafından karşılandı. Burada çıkan koruma açığı yaklaşık olarak yüzde 95 olarak gerçekleşti.
Sigortanın öneminin bir kez daha ortaya çıktığı iki büyük depremin ardından bölgedeki hayatın normale dönmesi ve ekonomik toparlanmanın sağlanması amacıyla çeşitli destek programları ve projeler hayata geçirildi.
Ekonomik toparlanma süreci ve destekler
Devlet, iş dünyası, sivil toplum örgütleri ve vatandaşın iş birliğiyle başlayan ve hala devam eden ekonomik toparlanma sürecinde öne çıkan bazı projeler, destekler oldu. Bunlar şöyle sıralanabilir:
KOSGEB desteği: Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), depremden etkilenen Küçük ve Orta Büyüklükte İşletmelerin (KOBİ) yeniden ayağa kalkabilmesi amacıyla "Türkiye Deprem Sonrası Mikro, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Canlanması Projesi"ni başlattı. Bu proje kapsamında, işletmenin hasar durumuna, işletme ölçeğine ve işletmenin bulunduğu kente bakılarak ihtiyaç duyan KOBİ’lere 200 bin TL ile 750 bin TL arasında faizsiz ve geri ödemeli destekler sağlanıyor. Desteklerin ilk 24 ayı geri ödemesizken, sonraki 12 ay ise üç taksit halinde ödenebiliyor.
Türk Kızılay: Depremden etkilenen Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Gaziantep ve Osmaniye illerindeki 3 bin 585 küçük işletme sahibine Türk Kızılayı tarafından toplam 98,9 milyon TL destek ödemesi yapıldı. Bu destekle esnafın iş yerlerinde kullanabilecekleri ekipman ve malzemeleri temin etmelerine yardımcı olundu. Amaç yerel ekonominin yeniden canlanmasına katkı sağlamaktı.
BM programı: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) da depremden etkilenen illerdeki küçük işletmelere toplam 10 milyon dolarlık "toparlanma hibesi" sağladı. Bu hibelerle işletmelerin ekipman veya ham madde satın alması, kira ödemeleri ve iş yerlerinin tadilatı gibi ihtiyaçları karşılandı.
Sigorta sektörü: Konuya dair hassasiyetini her fırsatta dile getiren sektör, deprem sonrası hasar tespit ve tazminat ödemelerinde hızlı hareket ederek sigortalı işletmelerin yeniden faaliyete geçmesini destekledi. Ayrıca Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), deprem bölgesinden gelen yaklaşık 600 bin hasar ihbarı için bugüne kadar 29,5 milyar TL hasar ödemesi yaptı.
Finans sektörü: Üzerinde büyük sorumluluk alan finans sektörü de depremden etkilenen işletmelere yönelik kredi ertelemeleri, düşük faizli krediler ve farklı finansal destek paketleri sunarak ekonomik toparlanmaya katkı sağladı. Özellikle, Dünya Bankası'nın sağladığı 450 milyon dolarlık finansman ile depremden etkilenen bölgelerdeki KOBİ'lerin iş sürekliliği desteklendi.
![Depremden etkilenenlerin ekonomik toparlanma sağlaması için devlet kurumları, uluslararası kuruluşlar, sigorta ve finans sektörü desteklerde bulundu.](https://cdn.quicksigorta.com/qblog/content/73/b8/58/content-3361-73b858cb-aad2-4104-a212-4c016ed46854_640x480.jpg)
Türk sigorta sektörünün desteği ve gücü
Deprem sonrasında varlığını ciddi anlamda gösteren Türkiye Sigorta Birliği’nin hazırladığı “Kahramanmaraş Depremi ve Depremin Çıkarımları” başlıklı raporda dikkat çeken bazı hususlar söz konusu. Sektörün hizmet bilinci ve sorumluluğuna işaret eden raporda, “Türk sigorta sektörü, devletin aldığı inisiyatifler, yenilikçi yaklaşımı, üstün teknolojisinin verdiği güç ve tüm paydaşlarının koşulsuz memnuniyeti hedefiyle hizmetlerine devam edecektir. Kahramanmaraş depremi sonrasında atılan adımların yaratacağı iyileştirmeler beraberinde önemli fırsatları da yaratmıştır. Yeni reformlarla birlikte sektörümüz uluslararası reasürans piyasası uzun yıllardır devam eden güçlü ve dostluğa dayalı ilişkisini artırarak sürdürecektir” deniyor. Rapor son derece aydınlatıcı detaylar da içeriyor. Teminatlar, sektördeki yenilemeler ve devletin hayata geçirdikleri gibi…
Teminatlar sigortalılık oranları konusunda fikir vermesi açısından önemli. Buna göre rapora yansıyan rakamlar şöyle: “Türk sigorta sektörünce bölgede yangın branşı için verilen toplam teminat, bir trilyon 261 milyar 1 milyon 54 bin 338 TL, bölgede yangın branşında gerçekleşen tazminat ise 53 milyar 190 milyon 818 bin 747 TL oldu. Bölgede yürürlükteki DASK zorunlu deprem sigortası poliçe sayısı, bir milyon 219 bin 110 adet olurken, DASK tarafından zorunlu deprem sigortası kapsamında tazminat ödenen konut sayısı da 577 bin 828 olarak gerçekleşti.”
Türk sigorta sektörünün depremden çıkardığı sonuçlara da değinilen raporda alınan aksiyonlar ise şöyle sıralanıyor:
Deprem sigortasında tarife düzenlemesi: Türkiye yangın ve mühendislik branşlarına ek teminat olarak verilen deprem sigortası SEDDK tarafından tasdik edilen tarifeye tabii. Raporda, “Uluslararası reasürörlerin hassasiyetlerini artıran Kahramanmaraş depreminden sonra gerek maliyetlerin karşılanması gerekse gelecek afetler için fon birikiminin sağlanabilmesini teminen serbest tarife uygulanması için belirlenen bedel, 400 milyon TL’den 2 milyar TL’ye yükseltildi.” deniyor.
Risk grubu bazındaki tarife fiyatlarının da yüzde 25 oranında artırılmasına yönelik sektör görüşünün SEDDK ile paylaşıldığı vurgulanıyor. Kahramanmaraş merkezli son depremlerde poliçe düzenlenmesi aşamasındaki eksik sigorta sebebiyle mağduriyetler ve hasar süreçlerinde sorunlar yaşandığının aktarıldığı da dile getiriliyor. Sorunların hatalı metrekare bilgisi beyanı ve enflasyon nedeniyle yeniden inşa bedellerinin yetersiz kalmasından kaynaklandığının anlaşıldığı belirtiliyor.
Belki de en önemli kazanım hususlarından biri de sigorta şirketlerinin kamu nezdinde tutulan veri tabanına entegre olması ve konutlara ait metrekare bilgilerinin söz konusu sistem üzerinden alınması yönünde sürdürülen çalışmalar. BU noktada raporda, sivil rizikolar için asgari birim metrekare bedeli belirlendiği ve ÜFE kadar enflasyon korumasının zorunlu hale getirildiği de hatırlatılıyor.
Devlet tarafından alınan aksiyonlar: Raporda, yaşanan deprem felaketinden sonra hükümet ve yerel yönetimler tarafından da aksiyonlar alındığı vurgulanıyor. Hükümet tarafından açıklanan orta vadeli plana dikkat çekilen raporda şunlara değiniliyor:
- Zorunlu deprem sigortasının diğer afetleri de kapsayacak şekilde zorunlu afet sigortasına dönüştürülmesi,
- Kentsel dönüşüm projelerinin aksamadan yürütülmesi için devreye alınan bina tamamlama sigortasının yaygınlaştırılması,
- Yapı denetim sürecinde yer alan kişi ve kuruluşlar için mesleki sorumluluk sigortası sistemi kurulması,
- TOKİ tarafından yürütülen kentsel dönüşüm projelerine verilen devlet desteği.
![TSB Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, sektörün çözüm üretme çabalarına tam destek verdiklerini vurguluyor.](https://cdn.quicksigorta.com/qblog/content/7e/2f/91/content-3361-7e2f91de-6d64-4c25-9c76-747bc895d104_640x480.jpg)
Her fırsatta doğal afetlere karşı sigortalılık oranının artırılması konusundaki hassasiyetini dile getiren TSB Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, şu konuların altını çiziyor: “Deprem ve sel, ülkemizdeki en büyük katastrofik risklerin başında geliyor. Marmara, Ege ve Doğu Anadolu gibi aktif deprem kuşaklarında sigortalanma oranı düşük. Türkiye'de her doğal felaketin ardından sigortalanabilir varlıklar açısından ciddi bir koruma açığı olduğuna bir kez daha tanık oluyoruz. Kahramanmaraş depremleri de bu konuda acı bir örnek oldu. Depremlerde 106 milyar dolara yakın bir ekonomik hasar yaşanırken bu rakamın 6 milyar dolarlık bir kısmı sigorta tarafından karşılandı. Buradan çıkan koruma açığının yaklaşık olarak yüzde 95 olduğu görülüyor. Yine bir sel felaketinde de hasar gören evlerin ve iş yerlerinin çoğu sigortalı olmadığı için kayıplar büyük oranda bireyler veya devlet tarafından karşılanmak zorunda kalınıyor. Felaketlerden doğrudan etkilenen çiftçilerin önemli bir bölümü ya yetersiz sigortalı ya da hiç sigortalanmamış. Bu nedenle sigorta farkındalığını artırmaya yönelik daha kapsamlı çalışmalar gerçekleştirilmeli.”
Maher Holding Sigorta Grubu olarak bu bilinci toplum geneline yaymak adına yayınlar ve etkinliklerle farkındalığı artırmaya çalıştıklarını Ahmet Yaşar, “Örneğin özellikle Corpus Sigorta'da riske özel çözümler ile terzi işi sigortacılık yapıyoruz. Bir taraftan da ürün geliştirme alanında ihtiyaçlara özel, geniş kapsamlı sigorta ürünleri sunmaya odaklanıyoruz. Ayrıca sektörün gelişimi ve çözümler üretme çabalarına tam desteğimiz söz konusu. Quick Sigorta tarafında da dijitalleşme ve inovasyon yatırımlarımızla sigortaya erişimi kolaylaştırarak kullanıcı dostu platformlarla sigorta işlemlerini hızlandırıyoruz." diyor.
![TSB Başkanı Uğur Gülen ile TSB Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, KMTSO ev sahipliğindeki panele katıldı.](https://cdn.quicksigorta.com/qblog/content/15/7f/2f/content-3361-157f2fc4-0351-4517-a183-4dd7bc3f1fc4_640x480.jpg)
TSB ikinci yılda da bölgede
Öte yandan depremin başından bu yana bölgede aktif olan TSB’nin Başkanı Uğur Gülen ile Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) ev sahipliğinde düzenlenen panele katıldı. 4 Şubat 2025 Salı günü NTV Bakış Programı yapımcısı ve Hürriyet Gazetesi Yazarı Noyan Doğan'ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde KMTSO Başkan Vekili Hikmet Gümüşer, TOBB SAİK Başkanı Levent Korkut ve Doğal Afet Sigortaları Kurumu Genel Sekreteri Serpil Günal da hazır bulundu. Katılımın yoğun olduğu panelde, Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 11 ilimizde derin izler bırakan depremlerde sigorta sektörünün tüm paydaşlarıyla bölgede yaraların sarılmasında büyük emeği olduğunun bir kez daha altı çizildi.
Deprem sonrası, sigortalı işletmeler hasarlarını daha hızlı ve etkin bir şekilde telafi edebilirken sigortasız işletmeler ciddi finansal zorluklarla karşılaştı. Buradan hareketle panelde, deprem sonrası süreçte sigorta sistemlerinin nasıl devreye girdiği, sektörün yaşadığı zorluklar ve atılması gereken adımlar da detaylı şekilde ele alındı. Sigorta sektörünün önde gelen isimleri ise doğal afet sigortalarının kapsamı ve hasar ödeme süreçleri hakkında detaylı bilgiler sundu.
Türkiye’nin gerçeği olan deprem başta olmak üzere tüm doğal afetlerde sigorta bilincinin artırılması son derece önemli. Bir daha ihtiyaç olmamasını dileyerek tedbirli olmak ve bilinçli davranmak yarınlara çok daha güvenle bakmayı mümkün kılacak.
KAYNAKLAR
AA
TSB
KOSGEB
Sabah