Küresel emeklilik endeksi ve Türkiye’nin yeri

Küresel emeklilik endeksi ve Türkiye’nin yeri

Küresel Emeklilik Endeksi Raporu, dünyadaki emeklilik sistemlerinin performansını değerlendirdi.

Global piyasaların insan kaynakları yönetim danışmanlığı firması Mercer’ın CFA Enstitüsü ve Monash Finans Araştırmaları Merkezi’nin (MCFS) iş birliğiyle gerçekleştirdiği ‘Küresel Emeklilik Endeksi Raporu’nun sonuçları açıklandı. Bu yıl 16’ıncısı hazırlanan raporda 48 ülkenin emeklilik sistemi değerlendirmeye alındı. Buna göre Hollanda emeklilik gelir sisteminde yakaladığı başarıyla listede en üst sıraya yerleşti. Onu ikinci sırada gelen İzlanda ve üçüncü sırada gelen Danimarka takip etti. Türkiye ise listede 45’inci sırada yer aldı.

Dünya nüfusunun yüzde 65’ini kapsayan 48 emeklilik sisteminin karşılaştırıldığı rapor, düşen doğum oranları ve artan yaşam beklentisi arasında emeklilik sistemi iyileştirmelerine olan ihtiyacın giderek arttığını gösteriyor. 

Hollanda’nın emeklilik sistemi, kolektif tanımlı fayda yapısından bireysel tanımlı katkı modeline geçişle olumlu etkiler görmeye devam edeceğe benziyor.
Hollanda’nın emeklilik sistemi, kolektif tanımlı fayda yapısından bireysel tanımlı katkı modeline geçişle olumlu etkiler görmeye devam edeceğe benziyor.

Hollanda rapora göre, yüzde 84,8’lik bir endeks skoru ile listenin zirvesinde. Bu başarının temelinde ise çok katmanlı bir emeklilik sistemi yatıyor. Devlet destekli zorunlu emeklilik fonları, iş veren katkı payları ve bireysel birikimler emeklilik sisteminin geleceği için bir arada çalışıyor. Bu sistem, hem bireylerin uzun vadeli mali güvenliğini sağlıyor hem de ülkeye ve bireylere dinamik ve güçlü bir ekonomik altyapı sunuyor. Hollanda’nın emeklilik sistemi, kolektif tanımlı fayda yapısından bireysel tanımlı katkı modeline geçişle olumlu etkiler görmeye devam edeceğe benziyor. Ülkenin güçlü düzenlemeleri ile beraber katılımcılara sunulan yardımlar da bu başarıda önemli bir rol oynuyor.

Raporda yeterlilik, sürdürülebilirlik ve bütünlük alt endekslerinin ağırlıklı ortalaması da ele alınıyor. Her alt endeks için en yüksek değerlere sahip sistemlere bakıldığında, yeterlilikte yüzde 86,3 ile Hollanda, sürdürülebilirlikte yüzde 84,3 ile İzlanda ve bütünlükte yüzde 90,8 ile Finlandiya ilk sırada geliyor.

Hükümetler ve işverenler, gelecekteki emeklilik maliyetlerini azaltma ve risklerini düşürme çabası içindeyken dünya genelindeki emeklilik sistemleri, giderek tanımlanmış fayda planlarından tanımlanmış katkı düzenlemelerine geçiş yapıyor. Rapor emeklilik planları, bireyler için tanımlanmış katkı planlarının sunduğu fırsatları, karşılaşılan zorlukları ele alıyor. Ayrıca rapor, dünyanın en iyi emeklilik sistemlerini belirlemenin yanı sıra emeklilik ve sosyal güvenlik sistemlerini iyileştirmek ve insanlara emeklilik döneminde daha iyi yaşam kalitesi sağlamak için de öneriler sunuyor.

Türkiye’de BES katılımcı sayısının 2024 bitiminde 16,5 milyona, 2025'te 17,6 milyona ulaşması hedefleniyor.
Türkiye’de BES katılımcı sayısının 2024 bitiminde 16,5 milyona, 2025'te 17,6 milyona ulaşması hedefleniyor.

Türkiye’nin emeklilik sisteminde durum

Rapora altı yıldır giren Türkiye ise listede 45’inci sırada yer buldu. Emeklilik gelir sistemi ve sosyal güvence çözümleri konularında iyileşmeye yönelik adımlar atan Türkiye’nin konuyla ilgili aldığı yola rapor penceresinden bakalım.

Türkiye’de uygulamada olan bireysel emeklilik sistemine (BES) katılım oranlarının çok daha yüksek olması bekleniyor. Emekli maaşlarının çalışma hayatı boyunca kazanılan gelirle olan orantısı ve devlet desteklerinin artırılmasıyla, Türkiye’de emeklilik sistemine dair yaşanan olumlu gelişmeler desteklenebilir.

Bu olumlu gelişmeler şöyle sıralanabilir:

Otomatik Katılım Sistemi: 2017 yılında uygulamaya konan bu sistem ile çalışanlar otomatik olarak bireysel emeklilik planlarına dahil ediliyor. Ancak katılımcıların çoğu sistemden çıkmayı tercih ediyor. Bu durum, sistemin yaygınlaşması önünde önemli bir engel.

Devlet Katkısı: Türkiye’de bireysel emeklilik fonlarına devlet, yüzde 30 oranında katkıda bulunuyor. Bu oran, bireyleri sistemde tutmak adına son derece önemli bir teşvik. Ancak bu katkı ile beraber, genel emeklilik sisteminin kapsayıcılığını artırmak için ilave çalışmalar da yapılmalı.

EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar): 2023 yılında EYT sorununa yönelik çözümlerin yasalaşması, sistemi yeniden şekillendirmek adına atılan önemli bir adım olarak dikkat çekiyor. Ancak erken emekliliğin finansal yükü, uzun vadede devlet bütçesi için bir risk oluşturabilir.

Küresel Emeklilik Endeksi’ne göre nedenler ve yapılabilecekler

Küresel Emeklilik Endeksi’ne göre de Türkiye’nin düşük skorunun bazı nedenleri bulunuyor.

Emeklilik gelirleri: Türkiye’de emekli maaşları, bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta genellikle yetersiz kalıyor.

Fon yönetimi: Emeklilik fonlarının etkin yönetilmemesi, uzun vadeli mali güvenliği etkileyebiliyor.

Demografik değişimler: Yaşlı nüfusun giderek artması, mevcut emeklilik sisteminin önünde büyük bir meydan okuma olarak duruyor.

Raporda konuya dair çözüm önerileri de sunuluyor. Türkiye’de emeklilik sisteminin daha etkin hale gelmesi için şu adımlar atılabilir deniyor:

Katılımı teşviki: Otomatik katılım sisteminden çıkış oranlarını azaltacak önlemler güçlendirilmeli. Bireyler daha uzun vadeli birikimlere teşvik edilmeli.

Eğitim ve bilinçlendirme: Emeklilik sistemleri hakkında kamuoyu daha derin manada bilinçlendirilmeli. Bireylerin finansal gelecekleri için çok daha iyi planlama yapmaları sağlanmalı.

Fon performansını artırma: Emeklilik fonları daha şeffaf ve etkin bir şekilde yönetilmeli, yüksek getirili yatırımlarla bireylerin birikimlerinin değeri korunmalı.

Demografik planlamaya yönelik strateji: Yaşlı nüfusun ekonomik yükünü azaltacak yeni stratejiler geliştirilmeli.

Türkiye de emeklilik sistemi performansını daha da geliştirmek adına önemli adımlar atıyor. Bütçe teklifine göre BES katılımcı sayısının 2024 bitiminde 16,5 milyona, 2025'te 17,6 milyona ulaşması hedefleniyor. Sayının 2026'da 18,2 milyona, 2027'de ise 18,8 milyona çıkarılması öngörülüyor. BES fon tutarının da yıl sonunda 1 trilyon 271 milyar 443 milyon lira, 2025'te ise 1 trilyon 449 milyar 445 milyon lira olacağı öngörülüyor. Bu tutar için 2026 yılında 1 trilyon 579 milyar 895 milyon lira, 2027'de 1 trilyon 658 milyar 889 milyon liralık hedef belirlendi.

Küresel Emeklilik Endeksi ile bir kez daha görülüyor ki bu amaçlara ulaşmak adına daha kapsayıcı, sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle, bireylerin mali güvenliğini artırmaya yönelik çalışmalara devam edilmeli. Böylelikle gelecek nesillere daha çevik bir sistem devredilebilir.