Kış dendiğinde kokusu burnumuza gelen, tadına bayıldığımız kestanenin kalp ve sindirim sağlığına olumlu etkileri bulunurken, kendisi kan şekeri kontrolü sağlayan başlıca yemişlerden.
Anadolu kestanesi ağacından sofralara
Bu lezzetli yemişin dünyada başlıca yetişen ve tüketilen türleri arasında Amerikan, Çin, Japon ve Kore kestanesi bulunuyor. Ülkemizde yetişen ve lezzetiyle yediden yetmişe herkesin sevdiği tür ise Anadolu kestanesi ağacından geliyor (Castanea sativa). Osmanlı ve Türk mutfağında da önemli bir yere sahip olan bu yemiş, pilav ve çorbalarda kullanılıyor. Kestanenin önemli faydalarını ise hemen sıralamaya başlayalım ve içeriğinden bahsedelim.
Kestane içeriğinde bulunan;
● Antioksidanlar, vitaminler ve mineraller sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
● Sağlıklı yağlar ve antioksidanlar sayesinde kalp sağlığını koruyor.
● Lif sayesinde sindirim sistemini destekliyor.
● Karbonhidrat sayesinde enerji veriyor.
● Lif sayesinde kan şekerini dengeliyor.
● B vitaminleri sayesinde sinir sistemine fayda ediyor.
Vitamin ve mineral zengini
Lezzetiyle kalmayıp vücudumuz için gerekli olan birçok vitamin, mineral ve makro besin içeren kestanede; protein, karbonhidrat, lif, bakır, manganez, tiamin, folat, riboflavin, potasyum, fosfor, magnezyum, C, K, B6, B5 ve B3 vitamini içeriyor. Birçok kuruyemişten daha az kaloriye sahip olan kestane, düşük yağa sahip. Kestane, içerdiği potasyum sayesinde de kalp hastalıkları ve felç riskini düşürebiliyor.
Antioksidan kaynağı
Kestane, sağlığımız için çok önemli olan C vitamini, gallik asit, ellagik asit, tanen, alkaloit, polifenol, lutein ve zeaksantin gibi antioksidanları içeriyor. Lutein ve zeaksantin, gözlerimizi mavi ışık kaynaklı hasarlara karşı korumasıyla biliniyor. Kestanenin hücrelerimizi serbest radikallerin zararlarına karşı korumaya ve iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olan, dolaylı olarak kalp, diyabet ve kanser gibi kronik hastalıklara karşı kalkan olabilen antioksidanları içermesi, bu yemişin en değerli özelliklerinden biri. Gallik asit ve ellagik asitin görevi ise kan şekerini dengelemek.
Lif içeriği yüksek
Prebiyotik görevi gören bu yemiş, bağırsaklardaki lifi fermente eden sağlıklı bakteriler için bir besin kaynağı. Sağlık açısından önemli olan lif içeren kestane; sindirimi destekliyor, bağırsak sağlığına yardımcı oluyor, iltihabı azaltıyor ve kan şekeri kontrolü sağlıyor. Yiyeceklerin mideden bağırsaklara boşalması için geçen süreyi yavaşlatmaya yardımcı olan lif, uzun süre tokluk sağlıyor ve kilo yönetiminde kullanılıyor. Uzmanlar, günde 10 adet kestane tüketerek günlük lif ihtiyacınızın yüzde 15’ini karşılayabileceğinizi belirtiyor.
En iyi kestane pişirme tekniklerini merak edenlere…
Fırında pişirme: Küçük ve orta boy kestaneleri tercih edin. Kestanelere bıçakla çizikler atın. Kestaneleri su dolu bir kase içinde 15 dakika bekletin. Suyunu süzdükten sonra kestaneleri iyice kurulayın. Fırını önceden 200 dereceye ayarlayın. Kestaneleri fırın tepsisine dizin; yaklaşık 30 dakika, kestane kabukları ayrılmaya başlayana kadar pişirin.
Tavada pişirme: Küçük ve orta boy kestaneler ile döküm bir tava tercih edin. Kestanelere bıçakla çizikler atın ve tavaya koyun. 250 gram kestane başına bir çay bardağı su ekleyin. Suyunu çekip kavrulana kadar, ara sıra karıştırarak pişirin. Kabuklar ayrılınca tavayı ocaktan alın. Kestaneleri birkaç dakika dinlendirdikten sonra tüketin.
Suda haşlama: İri kestaneleri tercih edin. Kestanelere bıçakla çizikler atın. Su dolu bir kaseye kestaneleri koyun ve oda sıcaklığında 1-2 saat bekletin. Tencereye kestanelerle birlikte su ve iki adet kesme şeker koyun. Orta ateşte yaklaşık 30 dakika haşlayın. Suyu süzün ve kestaneleri birkaç dakika dinlendirdikten sonra tüketin.
Sobada veya mangalda pişirme: Kestanelere bıçakla çizikler atın. Su dolu bir kapta 10-15 dakika bekletin ve ardından kurulayın. Soba üzerine veya mangala dizin. Kabukları ayrılmaya başlayınca alın ve birkaç dakika dinlendirdikten sonra tüketin.
Not: Kestaneleri suda bekletmenin en önemli sebebi, kolay soyulmasını sağlamaktır. Bayat kestanelerin kabuklarının, suda bekletmenize rağmen zor soyulduğunu da belirtelim.
