Güvenle büyüyen çocuklar

Güvenle büyüyen çocuklar

Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü. Eşitsizlik ve savaşların en ağır yükünü taşıyan çocuklara armağan edilen bu günün tarihine bir yolculuk yapıyoruz.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 20 Kasım 1959 yılında Çocuk Hakları Bildirgesi'ni, yine 20 Kasım 1989'da Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'yi kabul etti. “Çocuk Hakları Günü” de 1989 yılından bu yana kutlanıyor.

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü, eşitsizlik ve savaşların en ağır yükünü taşıyan çocuklara bir gün armağan etme fikri üzerinden ilk olarak 1925 yılında Cenevre’de yapılan Çocukların Refahı için Dünya Konferansı’nda ortaya atıldı. Aynı amaçla hazırlanan bildirge ise Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilip 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisi olarak yenilendi. 20 Kasım 1989 tarihinde ise daha geniş olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme kabul gördü. Türkiye’de ise bu kapsamda 3 Temmuz 2005 tarihinde Çocuk Koruma Kanunu kabul edildi ve 15 Temmuz 2005 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı.

Bu kapsamda birçok ülkenin imza koyduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi, 54 maddeden oluşuyor. Sözleşmenin ikinci maddesi “Çocuk Hakları, bütün çocuklar içindir. Doğum yerleri, konuştukları dil ne olursa olsun fark etmez. Büyüklerinin inançları ya da görüşleri nedeniyle hiçbir çocuğa ayrım yapılmaz”; altıncı maddesi ise “Yaşamak, her çocuğun temel hakkıdır ve herkesin ilk görevi çocukların yaşamını korumaktır” der.

Bundan 33 yıl önce 197 ülke, çocukların her türlü hakkını güvence altına alacağı konusunda anlaşmaya varıp bu konuda hukuki düzenlemeler yapsa da çocukların çoğu hala sözleşme ile garanti altına alınan hakların birçoğuna sahip değil.

BM Çocuk Hakları Komisyonu imzacı ülkeler arasında BM'ye rapor gönderen 43 ülkeden sadece 14'ünün sözleşme ilkelerini iç hukuklarına uyarlamış göründüğünü kaydediyor. Bunun dışında kalan bazı ülkeler, sözleşmeye uyum sağlamak için yeni ve benzer yasalar çıkarıp çocukları kendi hakları konusunda bilinçlendirmeyi tercih etmiş. 

Şimdilerde İsrail - Filistin çatışmaları ile gündeme gelen savaşın ortasındaki çocuklar; ölümlere, göçlere, yoksulluğa ve insanların topraklarını terk etmek zorunda kalışlarına şahit oluyor.
Şimdilerde İsrail - Filistin çatışmaları ile gündeme gelen savaşın ortasındaki çocuklar; ölümlere, göçlere, yoksulluğa ve insanların topraklarını terk etmek zorunda kalışlarına şahit oluyor.

120 binden fazla çocuk etkilendi

Ne yazık ki yaşanan son savaşlar, göçler, kıtlık, gezegenin endişe uyandıran geleceği gibi konular, temel haklarını korumak bir yana çocukların bugünlerini ve yarınlarını da tehdit ediyor. Haziran 2023 “Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF)” raporuna göre 2015 yılından bu yana 120 binden fazla çocuğun silahlı çatışmalarda sakatlandığı ya da öldürüldüğü belirtiliyor. Yine UNICEF verilerine göre her gün beş yaşın altında 22 bin çocuk önlenebilir sebeplerden hayatını kaybediyor; 5-14 yaş grubu arasında 250 milyon çocuk işçi bulunuyor; 12-17 yaş grubundaki milyonlarca çocuk okula devam edemiyor, eğitim hakkından mahrum kalıyor.

Savaşlar her daim güncelliğini koruyor. Şimdilerde İsrail- Filistin çatışmaları ile gündeme gelen savaşın ortasındaki çocuklar, ölümlere, göçlere, yoksulluğa ve insanların topraklarını terk etmek zorunda kalışlarına şahit oluyor. Savaş ve çatışmalar, çocukların yaşamlarının başında hayatını kaybetmelerinin dışında, yaralanma, sakat kalma, işkence görme, ebeveyn ve/veya yakınlarının kaybı, fiziksel, psikolojik, cinsel şiddet, zorunlu göç ve daha birçok baş edilmesi zor durumla karşı karşıya kalıyor.

Çocukların savaşlarda yaşadıkları tüm bu olumsuz deneyimler telafi edilmediğinde kelebek etkisiyle toplumların tamamına etki edecek olaylara yol açabiliyor. Çocuklar gelişimsel olarak girmeleri gereken evrelere, savaştan dolayı giremiyor. Savaşın yol açtığı psikolojik etkiler, fiziksel yaralanma; aile üyelerinin, evin veya toplum desteğinin kaybı gibi zorluklarla daha da nasırlaşabiliyor. Savaşın toplumsal olarak yarattığı ahlaki çöküntü de çocukları direkt ve güçlü şekilde etkiliyor ki çocuklarda kendini sıklıkla saldırgan davranışlar, aşırı milliyetçi tavırlar ortaya çıkabiliyor. 

Çocuklar için güvenli bir dünya yaratmak büyüklerin görevi.
Çocuklar için güvenli bir dünya yaratmak büyüklerin görevi.

Çocukların temel yaşamsal gıdaya ve temiz suya erişememesi, kimyasal ve konvansiyonel silahlarla öldürülmesi ve yaralanması, zorla dilendirilmesi bugün için yaşanan başlıca çocuk hakları sorunları olarak karşımıza çıkıyor. Çocuk haklarının korunmasında yapılan bütün çalışmalar hayli önemli olsa da küresel ölçekte çocuk hakları konusunda bulunulması gereken yerden çok uzakta olunduğu açık. Çocuklar sadece özel günlerde değil, her zaman korunmalı ve yaşanabilir bir dünya için barış ve eşitlik içinde yaşamalı.

KAYNAKLAR

ttb.org.tr

UNICEF