Eğlenceli, hareketli ve kalabalık bir tatil istiyorsanız, Datça pek sizlik değil. Fakat badem ağaçları arasında, birbirinden güzel koyların kucağında, lezzetli restoranlar ve sakin akşamlar arıyorsanız, Datça’da çok mutlu olacağınızı söyleyebiliriz.
Yılın çoğunda güneş parıldıyor
Birbirinden güzel turizm cennetlerini barındıran Muğla’da bulunan Datça ilçesi, harika koylarla sarılı, Akdeniz ve Ege’yi birleştiren bir yarımada. Türkiye’nin iki güzel suyunun tam ortasında bulunan Datça’daki Knidos Antik Kenti ve Kap Krio Yarımadası, Akdeniz ve Ege denizini ayırıyor. Otomobille, Bodrum ve Dalaman Havalimanı’ndan ulaşılabilen Datça’ya, Bodrum merkezden feribot da bulunuyor ki en kolay ulaşım da bu. Karayolu ile Datça’nın Marmaris’e uzaklığı 69 km, Dalaman’a uzaklığı 155 km, Bodrum’a uzaklığı ise 230 km. Akdeniz iklimi görülen Datça’da yılın ortalama 300 günü güneşli geçiyor. Konaklamak için birçok otel, pansiyon ve kiralık evler bulunan Datça’da doğanın kucağında tatil yapmak isteyenler için Çubucak’ta, İnbükü’nde ve Hisarönü körfezi kıyısında kamp ve karavan alanları da mevcut.
Ülkemizin en güzel koylarından bazıları burada
Datça’nın Ege Denizi’ne bakan tarafında Gökçeler Bükü, Küçük Çatı, Çatı, Kızılağaç, Alavara, Çakal, Damlacık, Mersincik, Murdala ve İskandil koyları bulunurken; Akdeniz’e bakan tarafında ise Palamutbükü, Akçabük, Kurubük, Ovabükü, Hayıtbükü, Kızılbük, Domuzbükü, Akvaryum, Kargı, Karaincir, Sarı Liman, Kara Bük, Çiftlik, Kuruca Bük, Günlücek ve Lindos gibi harika koylar yer alıyor. Bu koyların en çok yerli yabancı turist çeken yerleri ise Palamut Bükü, Ova Bükü ve Hayıt Bükü. Datça merkez ve Palamutbükü arasındaki mesafe yaklaşık 30 kilometre ve biraz yorucu, çokça zevkli. Virajlı ve enfes manzaralı yollardan geçerek ulaşılan Palamutbükü’nde, uzun bir kumsal, berrak bir deniz, lezzetli balık restoranları ve konaklama için farklı işletmeler bulunuyor. İrili ufaklı ve aynı hat üzerinde olan Ova Bükü ve Hayıt Bükü de aynı özelliklere sahip şahane koylar, Hayıt Bükü için biraz daha küçük bir koy diyebiliriz. Söylemeden geçmeyelim; Datça genel olarak Bodrum ve İzmir gibi bir gece hayatına sahip değil, bol bol dinlenmek ve huzur isteyen tatilciler için ise bir numara. Datça ve koyları, tabii ki dalış yapanların en çok tercih ettiği bölgelerden biri.
Badem, bal, zeytin, kekik cenneti
Datça’da nereye gitseniz, ülkenin en lezzetli bademlerini tadabilir ve satın alabilirsiniz. Yerli halkın geçim kaynaklarından biri olan nurlu, ak, kababağ, dedebağ, sıra ve diş bademleri, bölgeden en çok yetişen türler. Datça’da badem ağaçları kadar zeytin ağaçları da görmek mümkün. Bölgede eski çağlardan beri yetişen zeytin, Datça’ya özgü sarıdan yeşile dönen altın sarısı bir zeytinyağına dönüşüyor. Datça, ülkenin önemli bal üretim bölgelerinden biri; burada çam balı başta olmak üzere narenciye balı, kekik balı, adaçayı balını bulabilirsiniz. Ayrıca bölge kekiğiyle de ünlü; mor kekik, incir kekiği, bal kekiği, baharat kekiği, peynir kekiği Datça’da en çok yetişen türler.
Yöreye ait lezzetli yemekler de yok değil… Papatyadan yapılan salata dallame, soğan, sarımsak, domates, biber ve salçayla haşlanarak hazırlanan salyangoz yemeği karaville, kışıyak otlu ve soğanlı omlet kışıyak, bir çeşit yabani pazı yaprağı ilabada ile pişirilen ilabada dolması ve bademli incir tatlısı; bölgeye ait en bilinen yemekler. Bu lezzetleri tatma şansınız olur mu bilemeyiz fakat bademli bal ve ballı bademli dondurma yemeden dönmemenizi öneririz.
Önemli tarihi yapılar ve Can Yücel’in Evi
Datça merkezden 2,5 kilometre uzakta bulunan Eski Datça, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin ilk uğrak noktası. Taş evleri, Arnavut kaldırımlı dar yolları, sevimli kafeleri ile tatlı bir Ege havası estiren bu yerin en önemli yapısı ise Can Yücel'in Evi. 1971 yılından ölümüne kadar Datça’da yaşayan şair Can Yücel’in evi müze olarak ziyarete açık.
Bölgedeki bir diğer değerli yer ise Datça’daki Knidos Antik Kenti. Burası, M.Ö. dördüncü yüzyılda kurulmuş ve deniz ticareti merkezlerinden olmuş bir antik kent. Afrodit Tapınağı, tiyatro, agora ve antik liman kalıntılarını görebileceğiniz bu tarihi alana akşam üstüne yakın gitmenizi öneririz. Çünkü harika bir gün batımına sahip. Datça’da tarihe ve doğaya doymak istiyorsanız mutlaka Kızlan Köyü’nü gezin, Kızlan Yel Değirmenleri’nden manzaraya doyun, Hızırşah Köyü’nü ve 14’üncü yüzyılda inşa edilen Hızırşah Camisi’ni görün, Murdala Koyu civarındaki antik kalıntıları inceleyin.
Kaynak: