Sosyal medyanın eğlenceli, şaşırtıcı veya absürt içeriklere olan ilgisinin son örneği “Maşallah Bu Geyike” oldu. Peki kullanıcılar neden bu tarz içerikleri böylesine seviyor ve yayıyor?
Sosyal medya, toplumsal dinamiklerin hızla yayıldığı bir mecra. Sosyal medyada bazı içeriklerin akım haline gelmesi ise hem bireysel psikolojik eğilimlere hem de toplumsal dinamiklere dayanan karmaşık bir süreç. Özellikle eğlenceli, şaşırtıcı veya absürt içerikler kısa sürede büyük bir kitleye ulaşarak "akım" adı verilen kolektif davranışlara dönüşebiliyor. Ne ilk ne de son olan "Maşallah Bu Geyike" yazılı bir duvar halısının popülerleşmesi gibi örnekler, bu fenomenin en çarpıcı örneklerinden biri. Peki, neden bazı içerikler viral oluyor (yayılıyor) ve geniş kitleler tarafından sahipleniliyor? Bunun altında hangi psikolojik ve sosyolojik nedenler yatıyor?
Sosyolojik açıdan birçok etken var
Bir konunun, fotoğraf ya da videonun sosyal medya üzerinden hızla yayılması ve etki alanı yaratmasının sosyolojik çerçevede birçok nedeni bulunuyor.
Toplumsal bağ kurma ve aidiyet: Sosyal medyada oluşan akımlara dahil olan bireyler, bir gruba ait olduklarını hissediyor. Kolektif olarak aynı içeriği paylaşmak, yorumlamak veya yeniden üretmek, insanlar arasında bir bağ kuruyor. Özellikle mizah ögeleri taşıyan içerikler, ortak bir espri anlayışı yaratarak toplumsal bir dayanışma hissi oluşturuyor. Bu noktada kişiler kendilerini zeki ve esprili bir topluluğun parçası olarak görüyor.
Kültürel kodların kullanımı: Bu tür içerikler genellikle yerel ya da evrensel kültürel unsurlara dayanıyor. Örneğin "Maşallah" kelimesi Türk kültüründe yaygın bir kullanım alanına sahiptir ve duvar halıları, geçmişten gelen kültürel bir değeri temsil ediyor. Bu tür içerikler, kültürel kodları mizahi bir şekilde yeniden yorumlayarak tatlı bir nostalji dalgası yaratıyor.
Viral yayılma dinamikleri: Sosyal medyada bir içeriğin akım haline gelebilmesi için dikkat çekici, basit ve paylaşılabilir olması gerekiyor elbette. "Maşallah Bu Geyike" gibi hem görsel hem de sözlü açıdan espritüel anlamda yaklaşılabilen içerikler, kolay anlaşılır olduğu için de son derece hızlı bir biçimde yayılıyor. Ayrıca, içeriğin absürtlüğü ya da alışılagelmişin dışındaki yapısı da bireylerde merak uyandırıyor. Böylece kişiler sevdikleriyle, takipçileriyle ya da dahil oldukları topluluklarla bu içerikleri paylaşma isteğini artırıyor.
Akım yaratmanın insan psikolojisi açısından anlamı
İnsan psikolojisinin ihtiyaçları özellikle toplu hareketlerde ve akımlarda son derece etkili oluyor. Bu ihtiyaçlardan öne çıkan bazıları şöyle:
Mizah ve pozitif duygu: Mizah, insan psikolojisi üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Komik ve absürt içerikler, insanları güldürerek pozitif bir duygu yaratıyor. Pozitif duygular, bireylerin bu içeriği paylaşma ve diğer insanlara bu duyguyu aktarma isteğini artırıyor. "Maşallah Bu Geyike" örneğinde olduğu gibi mizahın hem görsel hem de dilsel boyutu, insanların bu içeriği sürekli birbirine aktarmasına ve paylaşımın dalga dalga büyümesine yol açıyor.
FOMO (Kaçırma Korkusu): Sosyal medyada bir akım başladığında, insanlar bunun bir parçası olma ihtiyacı hisseder. Uzmanlar bu ihtiyacı, İngilizce "FOMO" (Fear of Missing Out) olarak kısaltılan, Türkçeye “bir şeyleri kaçırma korkusu” olarak çevrilebilecek kavramla ilişkili buluyor. Bir içeriğin hızla yayılması, kullanıcıları bu akımın dışında kalmamak için paylaşmaya teşvik ediyot.
Kendini ifade etme ve onay arayışı: Sosyal medyada yayılan bir akıma katılmak, günümüzde bireylerin kendilerini ifade etme yollarından biri oldu. İnsanlar, paylaştıkları içeriklerle kişiliklerini yansıttıklarını düşünüyor. Bu noktada asıl önemli husus, kişilerin paylaştığı içeriklerin beğeni ve yorum almasını arzulaması. Gönderiye gelen her bir yorum ve beğeni, bireylerin onaylanma ve takdir edilme ihtiyaçlarını karşılıyor. Kişiler böylelikle kendilerini görünür, değerli ve “var” hissediyor. Bu durum, sosyal medya platformlarının algoritmalarını da besliyor.
Alışılmadık olana karşı duyulan ilgi: Psikoloji alanı diyor ki “İnsan beyni alışılmadık ve beklenmedik şeylere daha fazla dikkat gösterir.” Bir duvar halısına resmedilmiş bir "geyik" için genellikle canlıları kötü gözden korumak amacıyla söylenen "Maşallah" sözünün ithaf edilmesi insanların dikkatini çekiyor. Bu da içeriğin paylaşılma oranını artırıyor.
Sonuç olarak sosyal medyada yayılan akımlar, farklı kesimlerden insanları ortak bir noktada buluşturabiliyor. Bu, sosyal medyanın birleştirici gücünün de bir kanıtı gibi. Ancak biliniyor ki akıma dönüşen içerikler genellikle kısa ömürlü oluyor. Viral içerikler, markalar için de fırsatlar yaratıyor. Popüler akımları kullanan reklam kampanyaları da tüketiciler üzerinde olumlu bir etki yaratabiliyor. Yakın geçmişteki bir örnekte olduğu gibi sosyal medya paylaşımı gibi tasarlanan bir evlenme teklifinin sanal alemde ilgi görüp elden ele dolaştırılması; viral olması, içeriğe yerleştirilen havayolu şirketinin reklamını çok daha etkili kılabiliyor.
"Maşallah Bu Geyike" gibi örnekler de mizahın ve absürtlüğün bir araya geldiği içeriklerin, insanları güldürmekten daha fazlasını yaptığını; toplumsal bağlar kurmaya ve kolektif bir kimlik yaratmaya katkıda bulunduğunu gösteriyor. Her gün bir yenisi oluşan bu akımlar, günümüzün dijital dünyasında sadece eğlence alanı olarak değil, aynı zamanda bir psikolojik ve sosyolojik inceleme mecrası olmayı sürdüreceğe benziyor.