Uyku felci nedir ve neden olur

Uyku felci nedir ve neden olur

Halk arasında “karabasan” olarak da bilinen uyku felci, tarihten bugüne insanların yaşadığı psikolojik ve fiziksel bir rahatsızlık. İşte uyku felciyle ilgili merak edilenler.

Uyku, insan vücudunun hem fiziksel hem de zihinsel yenilenme sürecini gerçekleştirdiği, araştırmacıların gözdesi olan hayati bir işlev. Doğal ve sağlıklı bir şekilde ilerlemesi gereken bu süreç bazen beklenmedik bir bozulmaya uğrayabiliyor. Halk arasında “karabasan” olarak bilinen uyku felci de bu durumlardan biri olarak öne çıkıyor.

"Karabasan" terimi, halk arasında genellikle uyku sırasında yaşanan, kişinin istese de hareket edemediği, ruhsal ve fiziksel baskı hissi yaşadığı durumları tanımlamak amacıyla kullanılıyor. Bu durumun tarihçesi hem kültürel hem de bilimsel bakış açılarından incelenebiliyor.

Eski inançlar ve mitolojilerde de yer bulan karabasan zaman içinde sanata da konu olmuş. Konunun mitoloji penceresinden bakıldığında birçok kültürde ortaklıklar da görülüyor. Örneğin Türk mitolojisinde karabasan genellikle kötü ruhlar veya cinlerle ilişkilendiriliyor. Kadim Türk kültürlerinde “Albastı” ya da “Al Karısı” olarak adlandırılan varlıkların, uyuyan kişilere musallat olduğu düşünülürdü. Bu kötü ruhların, özellikle lohusa kadınları ve ruhen ya da fiziksel açıdan zayıf düşmüş bireyleri hedef aldığına inanılırdı. Zamanla bu algı karabasana kadar evrilerek günümüze ulaştı.

Johann Heinrich Füssli'nin 1781 tarihli "The Nightmare" tablosu, karabasan deneyiminin sanatta nasıl yer bulduğuna dair en iyi bilinen örneklerden biri.
Johann Heinrich Füssli'nin 1781 tarihli "The Nightmare" tablosu, karabasan deneyiminin sanatta nasıl yer bulduğuna dair en iyi bilinen örneklerden biri.

Batı mitolojisinde de Orta Çağ Avrupa’sında da karabasanın etkisini görürüz. O dönemde karabasan, “incubus” (erkek şeytan) ve “succubus” (dişi şeytan) gibi varlıklarla ilişkilendiriliyor. İnsanların uykularında boğulma hissi yaşamasının bu varlıkların etkisiyle gerçekleştiği düşünülüyor.

Doğunun kadim kültürlerinden Japonya'da ise “Kanashibari” olarak bilinen bu fenomen, kişinin uyku sırasında vücudunun hareketsiz kalmasıyla açıklanıyor. Kanashibari’nin uğradığı kişinin ruhunun kötü enerjiler tarafından ele geçirildiği düşünülüyor.

Karabasan, halk hikayelerinde ve edebiyatta geçmişten bugüne sıkça yer alıyor. Anadolu’da anlatılan masallar ve hikayelerde karabasanın musallat olduğu kişiye bir ders vermeye geldiği ya da bu kişiye uyarıda bulunduğu düşünülüyor. Johann Heinrich Füssli'nin 1781 tarihli "The Nightmare" tablosu, karabasan deneyiminin sanatta nasıl yer bulduğuna dair en iyi bilinen örneklerden biri. Bu resimde, uyumakta olan bir kadının göğsünde oturan bir yaratık, karanlık bir atmosferde tasvir ediliyor. 

Freud, kabus kategorisinde ele aldığı karabasanı bilinçaltındaki bastırılmış duyguların bir dışavurumu olarak yorumlanıyor.
Freud, kabus kategorisinde ele aldığı karabasanı bilinçaltındaki bastırılmış duyguların bir dışavurumu olarak yorumlanıyor.

Bilim dünyasının açıklaması “uyku felci”

19’uncu yüzyıldan itibaren karabasan algısı bilimsel bağlamda da incelenmeye başlanıyor. O dönemlerde konuya psikolojik açıdan açıklama getiren Sigmund Freud’un söylemleri öne çıkıyor. Freud, karabasanı bilinçaltındaki bastırılmış duyguların bir dışavurumu olarak yorumlanıyor. Modern bilim, bu fenomeni uyku felci (paralizi) ile ilişkilendiriyor. Uyku felci, REM (hızlı göz hareketi) uykusu sırasında beyindeki motor kontrolün geçici olarak devre dışı bırakılması ile oluşuyor. Bu sırada kişi bilinçli oluyor ve bir baskı hissi yaşayabiliyor.

Nöroloji bilimi ne diyor

Nöroloji bilimine göre uyku felci, uykuya dalma ya da uykudan uyanma esnasında kısa süreli hareket edememe ve konuşama olarak açıklanıyor. Bu alanda çalışan bilim insanları, REM fazına geçişte ortaya çıkan nörolojik anomalilerin uyku felcine yol açtığı, beyin uyanmaya başlasa da vücudun hala REM uykusunun etkisi altında kaldığı belirtiliyor. Bu esnada birey tam olarak uyanık olmasına rağmen vücudu üzerinde kontrol sahibi değil. Bazı durumlarda bu fenomene görsel ya da işitsel halüsinasyonlar da eşlik edebiliyor. Bu halüsinasyonlar, bireyde korku ve kaygıyı tetikleyebiliyor.

Uyku felcinin temel nedenleri şöyle sıralanabilir:

- İlk neden düzensiz uyku alışkanlıkları. Yetersiz ya da düzensiz uyku, uyku felci riskini artırabiliyor.

- Yüksek seviyede stres, uyku bozukluklarının ve uyku felcinin yaygın bir tetikleyicisi olarak kabul ediliyor.

- Özellikle sırt üstü uyuma pozisyonu, uyku felcinin daha sık yaşanmasına neden olabiliyor.

- Uyku apnesi ve narkolepsi gibi uyku bozuklukları uyku felci ile ilişkilendiriyor.

- Genetik yatkınlık yani ailede uyku felci yaşayan bireylerin olması, uyku felci riskini artırabiliyor.

Uyku felci yaşamamak için her gece aynı saatte uyuyup uyanma konusuna özen gösterilmeli.
Uyku felci yaşamamak için her gece aynı saatte uyuyup uyanma konusuna özen gösterilmeli.

Uyku felci nasıl önlenebilir

Uyku felci genellikle zararsız bir olay ki alınacak basit önlemlerle de önlenebiliyor. Bu nedenler şöyle sıralanabilir:

- Düzenli uyku alışkanlıkları edinmek son derece mühim. Her gece aynı saatte uyuyup uyanma konusuna özen gösterilmeli.

- Meditasyon, yoga ya da nefes egzersizleri gibi stres azaltıcı teknikler uygulanmalı.

- Sağlıklı uyku ortamı oluşturmak da çok önemli. Sessiz, karanlık ve rahatlatıcı bir uyku ortamı oluşturulmasına özen gösterilmeli.

- Sırt üstü uyumaktan kaçınılmalı.

- Uyku felci sıkça tekrarlıyorsa ya da günlük yaşantıyı olumsuz etkiliyorsa, bir uyku uzmanından destek alınmalı.

Uyku felci, her ne kadar korkutucu bir deneyim gibi algılansa da genellikle fizyolojik bir durum ve yaşayan kişi açısından ciddi bir tehlike oluşturmuyor. Uyku düzenine dikkat ederek ve stresi yöneterek bu durumun önüne geçmek mümkün olabilir. Ancak tekrar eden ya da yaşam kalitesini düşüren vakalarda bir uzmana başvurulmalı.