Son zamanların gözde aktivitesi slacking ile park ve bahçelerde sık sık karşılaşmaya başladık. Denge gerektiren bu aktiviteyi mercek altına alıyoruz.
Nedir bu slacklining?
Slacklining, iki nokta arasında gerili naylon veyahut polyesterden yapılmış bir ip üzerinde dengede kalmanın amaçlandığı bir aktivite. İp üzeride yürümekle benzer olsa da slacklining bazı yönleriyle ayrılıyor. Bu farklar arasında kullanılan materyallerden tutun da kurulum esnasındaki gerginlik de bulunuyor. Yürüme iplerinden farklı olarak slackline’lar daha az gergin ve daha dinamik yapıda. Böylece slackline yapanlar iplerin üzerinde zıplayabiliyor, akrobatik hareketler yapabiliyor.
Slacklining beş farklı kategoriye ayrılıyor. Bunlardan ilki urbanlinging, bir diğeri tricklining, üçüncüsü highlining, dördüncüsü slackline yoga ve sonuncusu rodeo lining.
● Urbanlining: Tüm farklı slacklining stillerini birleştiren bir stil. Şehirlerdeki parklarda ve sokaklarda yapılan urbanlining’te genellikle beş santimetrelik ipler tercih ediliyor.
● Tricklining: Kolay kurulumundan dolayı en yaygın slacklining türü olan tricklining, urbanlininge göre zemine daha yakın konumlanıyor. Tercihe göre daha yüksek alanlarda da kurulabilen tricklining’in asıl amacı ip üzerinde akrobatik hareketler yapabilmek.
● Highlining: Yerden oldukça yüksek yerlerde yapılan highlining, bu sporun zirvesi olarak kabul ediliyor. Diğer slacklining türlerinden farklı olarak, ipin sağlamlığından ödün vermemek için ultra yüksek moleküler ağırlıklı polietilen ip kullanılıyor.
● Slackline yoga: Slackline yoga, geleneksel yoga pozlarını ip üzerine taşımaya deniyor. Genellikle iki ağaç arasında hafifçe gerilmiş 2,5 santimetrelik ipin üzerinde yapılıyor.
● Rodeo lines: Rodeo lines’ta iki bağlantı arasında tipik olarak yaklaşık 450 ila 900 santimentre bulunuyor. Yeri merkez alan bu slacklining türünde, basıldığında ayağın yere değmesi sorun teşkil etmiyor. Rodeo lines ipleri ayrıca diğer türlere göre çok daha gevşek bağlanıyor.
Peki slacklining nasıl doğdu?
Slacklining, ABD’de yer alan Yosemite Vadisi’ndeki tırmanışçıların dinlenme günlerinde otopark alanındaki demir zincirler üzerine dengede kalmaya çalışmasıyla ortaya çıktı.
1980’lerde, Adam Grosowsky ve Jeff Ellington, ilk olarak tırmanış ekipmanlarını kullanarak dengede durma fikrini ortaya atarak vadideki kamp alanlarında tanıtmaya başladı. Slackliing, Kaliforniya'nın Yosemite Milli parkındaki tırmanış bahçelerinden çıkıp bağımsız bir aktivite oldu ve bu aktivite yavaş yavaş diğer ülkelere ve dünyaya yayıldı. 2000’li yılların başı ile slackline dünya çapında tanınan, birçok kişi tarafından yapılan bir spor oldu.
Slacklining’i kimler yapabilir?
Slacklining’i yapmak için herhangi bir yaş kısıtlaması yok. Her yaştan insanın yapabileceği bu sporun sağlığa da yararı bulunuyor. Hatta bazı spor disiplinlerinde antrenman programına slacklining bile konuluyor. Konsantrasyonu geliştiriyor, denge kabiliyeti ve beden koordinasyon beceerisini artırıyor ve vücudun yağ yakmasına da yardımcı oluyor.
Nelere dikkat edilmeli?
Bu aktiviteyi yaparken öncellikle kullanılacak olan malzeme iyi seçilmeli. Güvenliğin son derece önemli olduğu slacklining’te kullanılacak bağlantı noktalarının sağlam olması da önem teşkil ediyor.
Bağlantı noktaları için eğer ağaçlar kullanacaksa bu ağaçların bağlantı noktasındaki çapı en az 30 cm olmalı. Elektrik direkleri, sokak lambaları, trabzanlar, beton babaları slackline yaparken bağlantı noktası olarak kullanılmamalı. Çünkü bu yapıların yerin altındaki bağlantıları yeterince güçlü olmayabilir ve genellikle yana doğru gerçekleşecek çekme kuvvetine karşı tasarlanmadıklarından dayanıklı da değil. Diğer yandan çapı 30 santimetreden büyük olsa bile doldurma toprak alan, büyük kaya bloğu vb. üzerinde olan ve köklerinin sağlamlığından şüphe edilen ağaçlar bağlantı noktası olarak kullanılmamalı. Aynı şekilde dikkatlice inceleyerek herhangi bir hastalık, mantar, kuruma vb. olmayan sağlıklı ağaçlar seçilmeli.
