Kısa bir ömür sürse de dünya tarihine geçen, 29 Mayıs 1454 tarihinde İstanbul'u fethederek yeni bir çağı başlatan Fatih Sultan Mehmet, entelektüel kişiliğiyle etkileyici bir tarihi kimlik.
Fatih Sultan Mehmet (İkinci Mehmet), Osmanlı Devleti'nin 7’nci padişahı ve ilk imparatoru olmanın yanı sıra birçok başarıya imza atmış, çağ kapatıp çağ açmış çok özel bir isim. Henüz 21 yaşındayken 1454 yılında İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet, askeri alandaki icraatları sayesinde kendisinden sonraki padişahların seferlerini de etkilemiş.
Hem entelektüel birikimi hem de dehası anlamında çok özel bir zat olan Fatih Sultan Mehmet (2’inci Mehmet), Sultan İkinci Murat'ın oğlu olarak 30 Mart 1432'de dönemin başkenti Edirne'de dünyaya geldi. “Fatih” olarak anılmasına kadar geçen sürece bakıldığında tahtla ve sorumluluklarla çok küçük yaşta tanıştığını görüyoruz. Kasapzade Mahmut ve Nişancı İbrahim isimli lalaları tarafından yetiştirilen; 1443'te henüz 11 yaşında iken Edirne'den Manisa'ya vali olarak gönderilen İkinci Mehmet, aynı yılın sonlarında ise ağabeyi Amasya Valisi Şehzade Alaeddin Ali Çelebi'nin vefatı üzerine Osmanlı tahtının tek varisi oldu. Henüz 12 yaşında babası Sultan İkinci Murat'ın talebiyle 1444'te tahta çıksa da iki yıl sonra 1446'da tahtı tekrar babasına devretti. 19 yaşında ise Sultan İkinci Murat'ın vefatıyla yeniden tahta çıktı.
Tahta geçer geçmez, Anadolu'da ve Balkanlar'da yaşanan karışıklıkları kontrol altına aldı; sorun çıkaran Yeniçeri Ocağı'nda değişiklikler yaptı. Sonrasında da hep aklında bulunan, rüyalarına giren İstanbul'un fethine odaklandı. Detaylı planı kapsamında adım adım ilerledi. İstanbul'un kuşatılması için öncelikle 1452 yılının ağustos ayı sonunda Boğaz'ı kontrol altına alması amacıyla Rumeli Hisarı'nın inşasını tamamlattı. Bizans'ın hakimiyetindeki İstanbul, defalarca girişimde bulunulmasına rağmen ele geçirilememişti. İkinci Mehmet 54 gün süren kuşatmanın ardından 1453 yılında İstanbul’u fethederek "Fatih" ünvanını aldı. Savaşın seyrini fetih sırasında gemileri karadan yürüterek Haliç'e indirip değiştiren Fatih Sultan Mehmet, bu fetihle Orta Çağ'ı kapatıp Yeni Çağ'ı açtı. İstanbul'un fethinden sonra şehrin yağmalanmasına izin vermedi, halkın can ve mal güvenliğini korudu.
Padişahlığı döneminde 25 seferi bizzat yöneten Fatih Sultan Mehmet, babası İkinci Murat döneminde 880 bin kilometrekare olan Osmanlı topraklarını, 2 milyon 214 bin kilometrekareye kadar genişletti.
Entelektüel kişilik
Fatih'in, hükümdarlık özelliklerinin yanında, oldukça entelektüel bir kişiliğe de sahip olduğu biliniyor. Kayıtlara göre Fatih Sultan Mehmet, birçok farklı dilde kitap okuyan ve başka kültürlere merak duyan birisiydi. Mükemmel derecede Arapça ve Farsçanın yanı sıra Yunanca ve Sırpça gibi dilleri de biliyordu.
Devrinin büyük alimleri Molla Hüsrev, Molla Gürani, Molla Yegan, Hızır Bey ve Hocazade Muslihuddin'den ders alan Fatih Sultan Mehmet, merak ettiği alanlarda da uzman kişileri getirtip onlardan özel eğitimler aldı. Birçok dil bilen Fatih Sultan Mehmet, matematik, coğrafya, astronomi, fizik gibi pek çok farklı disiplinde de bilgi sahibiydi. Şiire de ilgi duyan Fatih Sultan Mehmet, "Avni" mahlasıyla birçok şiire imza attı.
Fatih Sultan Mehmet, şiirler haricinde kendisi hakkında pek eser bırakmamış bir imparatordu. Dolayısıyla onun hakkındaki bilgilere, etrafındakilerin yazdıklarından ulaşılabiliyor. Fatih, genel olarak sert karakterli bir hükümdar olarak bilinirdi. Emirlerine riayet etmeyen kişileri ağır şekilde cezalandırırdı. Şiir yazacak kadar duygularına yakın olsa da sert ve otoriter olarak bilinen bir hükümdardı. Sanata ve ilme önem veren Fatih, padişahlığı süresince birçok medrese yaptırarak dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanlarını İstanbul'a davet ederek himaye etti.
Fatih Sultan Mehmet Topkapı Sarayı'nda hem İslam hem de Rum ve Latin eserleri ve tercümelerinden oluşan bir kütüphane oluşturdu. O tarihte bir Müslüman hükümdar olarak Gentile Bellini'yi davet etti. Rönesans döneminde Venedik’te yaşamış İtalyan ressam Gentile Bellini (1429-1507) geldi ve meşhur Fatih Sultan Mehmed Han portresini yaptırdı. Bu da o tarihlerde devrim niteliğinde bir olay olarak kabul gördü. Sanatkarların çalışmalarına ek olarak çeşitli felsefi tartışmalara da ev sahipliği yapan sarayda Fatih, bu tartışmalara katılır ve alimler ile sohbet ederdi.
Topkapı Sarayı'nda hem İslam hem de Rum ve Latin eserleri ile tercümelerinden oluşan bir kütüphane oluşturdu. Medreseler kuruluncaya dek de Ayasofya'daki bazı keşiş odalarını eğitime tahsis etti. Fatih, hükümdarlığı boyunca pek çok alimi İstanbul'a davet etti ve davetleri olumlu yanıt aldı. Kitap okumayı çok severdi. Özellikle antik tarih hakkında kitaplar okurdu.
Fatih Sultan Mehmet, kimi tarihçilere göre İtalya'nın güneyindeki Rodos Adası'na yapacağı seferlerin başındayken kimi tarihçilere göre de Mısır'a sefer planları yaparken hasta düştü. Gut hastalığı olan Fatih Sultan Mehmet, Anadolu'ya çıktığı sefer sırasında 3 Mayıs 1481'de Gebze yakınlarındaki Hünkar Çayırı'nda vefat etti. Naaşı, kendi adını taşıyan Fatih Camisi'ndeki türbesine defnedildi. Öldüğünde, sadece 49 yaşındaydı. Çok genç yaşta ölen Fatih'in, çok sayıda hedefi bulunuyordu. Erken ölümü birçok hedefini gerçekleştirmesini engelledi.
Osmanlı İmparatorluğu'na kattıkları, hukuki ve anayasal düzeni sağlaması, İstanbul'un fethi, aydın kişiliği ile bıraktığı etki ile tarihe geçen Fatih Sultan Mehmet’i saygıyla anıyoruz.