Alfred Nobel: Barutun mucidi ve barışın öncüsü

Alfred Nobel: Barutun mucidi ve barışın öncüsü

Patlayıcı madde geliştirilmesinde çığır açan çalışmalarıyla tanınan Alfred Nobel, ironik olarak adını dünya barışıyla özdeşleşen “Nobel Ödülleri” ile ölümsüzleştirdi.

İsveç Kraliyet Bilimleri Akademisi, 2024 Nobel Ekonomi Ödülü'nü, ulusların refah toplumlarına dönüşmesi üzerine çalışmaları için Daron Acemoğlu’na verdi. Acemoğlu, Orhan Pamuk (2006 - Edebiyat) ve Aziz Sancar'ın (2015 - Kimya) ardından Türkiye'ye Nobel Ödülü kazandıran üçüncü isim oldu. Bu ödülle birlikte dikkatimiz de bir kez daha Nobel Ödülleri’ne odaklandı.

Nobel Ödülleri, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi, Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi tarafından kişiler veya kuruluşlara fizik, kimya, edebiyat, barış ve fizyoloji veya tıp alanlarında gösterdikleri üstün ve olağanüstü başarıları sayesinde veriliyor. Alfred Nobel'in 1895 yılındaki vasiyeti doğrultusunda, 1896 yılından bu yana Nobel Vakfı tarafından yürütülen ödüllere ekonomi dalı ise 1968 yılında ekleniyor. O yıl Sveriges Riksbank ile merkez bankasının İsveç ekonomisine yapmış olduğu katkılar ödüle layık bulunuyor.

İsveçli bir mühendis, kimyager, mucit ve iş adamı olan Nobel Ödülleri’nin babası Alfred Nobel; bilim, teknoloji ve toplumsal değişim alanlarında derin bir etki bıraktı. Patlayıcı maddelerin geliştirilmesindeki çığır açıcı çalışmalarıyla tanınan Alfred Nobel, adını dünya barışıyla özdeşleşmiş olan “Nobel Ödülleri” ile ölümsüzleştirince ironik bir hikayenin baş kahramanı da oldu. 

Alfred Nobel’in yaşamı, başarıları, trajedileri ve ardında bıraktığı mirasıyla karmaşık olduğu kadar ilham verici.
Alfred Nobel’in yaşamı, başarıları, trajedileri ve ardında bıraktığı mirasıyla karmaşık olduğu kadar ilham verici.

Alfred Nobel, 21 Ekim 1833’te İsveç’in başkenti Stockholm’de dünyaya geldi. Babası Immanuel Nobel de bir mühendis ve üstüne üstlük bir mucitti. Aile, ekonomik sıkıntılar nedeniyle Finlandiya ve ardından Rusya’ya taşındı. Babası, Saint Petersburg’da savaş mühimmatı üretimiyle başarılı bir iş kurdu. Bu dönemde Alfred Nobel, kimya ve fizik alanında yeteneklerini sergilerken bir yandan da İsveççe, Rusça, Fransızca, İngilizce ve Almanca dahil olmak üzere beş dil öğrendi. Kimya alanına olan ilgisi sayesinde de patlayıcı maddeler genç yaşta dikkatini çekmeye başladı. Ebeveynlerinin desteğiyle eğitimine Avrupa ve Amerika’da devam eden Nobel, Paris’te ünlü kimyager Théophile-Jules Pelouze’un laboratuvarında çalışırken patlayıcı maddeler üzerine araştırmalar yaptı. İşte bu dönemde Nobel’in en büyük keşfi ise kuşkusuz dinamit olarak bilinen patlayıcı madde oldu.

Dinamiti keşfetmesi dönüm noktası oldu

Nitrogiliserin, 19’uncu yüzyılda güçlü bir patlayıcı olarak biliniyordu; tehlikeliydi ve bu maddenin kontrol edilmesi çok zordu. Nobel, 1867’de nitrogiliserini emici bir madde olan kille karıştırarak güvenli bir şekilde taşınabilir ve kullanılabilir hale getirdi. Bu buluş, dinamit olarak patent alınca Nobel de dünya çapında şöhrete sahip oldu. Dinamit inşaat mühendisliği, maden çıkarma ve altyapı projelerindeki kullanımıyla devrim yarattı. Ancak bu icadın askeri alanlarda da kullanılarak Nobel’in etik kaygılarına neden oldu. Nobel, insanlığa hizmet etmeyi hedeflemişti ancak buluşlarının savaşlarda kullanılması onu derinden etkiledi.

Nobel Ödülleri, her yıl dünyayı daha iyi bir yer haline getiren bireyleri onurlandırmaya devam ediyor.
Nobel Ödülleri, her yıl dünyayı daha iyi bir yer haline getiren bireyleri onurlandırmaya devam ediyor.

Nobel Ödülleri nasıl doğdu

Alfred Nobel, yalnızca bir bilim insanı değil, aynı zamanda yetenekli bir iş adamıydı. Patentlerinden ve girişimlerinden servet kazandı. Hayatı boyunca 355 patent sahibi oldu ve 20’den fazla ülkede fabrika ve laboratuvar kurdu. Nobel, girişimlerini hem kimya hem de mühendislik alanlarında genişletti. Başarılı iş hayatı sonucunda elde ettiği servet ile ölümünden sonra Nobel Vakfı kurulabildi. Nobel’in vakıf kurma kararı ise 1888’de bir Fransız gazetesinde kendisi hakkında yanlışlıkla çıkan bir ölüm ilanıyla şekillendi. Kardeşi Ludvig Nobel’in ölümünden sonra gazete, yanlışlıkla Alfred Nobel’in öldüğünü bildirdi ve onu “ölüm taciri” olarak nitelendirdi. Bu yorum, Nobel’in ölümünden sonra nasıl hatırlanacağını sorgulamasını sağladı. İşte bilinen odur ki Nobel Ödülleri fikrinin tohumları Alfred Nobel’in zihnine o zaman atıldı.

Bu fikri hayata geçirmek isteyen Alfred Nobel, 1895 yılında yazdığı vasiyetinde servetinin büyük bir kısmını insanlığa katkıda bulunan bireyleri ödüllendirmek için bir fon kurulmasına aktaracağını belirtti. Bu fon fizik, kimya, tıp, edebiyat ve barış alanlarında olağanüstü başarıları tanımak için “Nobel Ödülleri” olarak bilinen bir sistem oluşturdu. İlk Nobel Ödülleri de 1901 yılında verildi. 1969’da “ekonomi” ödülü de bu prestijli ödüller ailesine katıldı.

Nobel, hiç evlenmedi ve çocuk sahibi olmadı. Çalışmalarına odaklandı, yaşamını bilimsel araştırmalar ve iş girişimlerine adadı. Nobel, edebiyata da büyük ilgi duydu. Şiir yazmayı seven Alfred Nobel, hayatının ilerleyen dönemlerinde bir tiyatro oyunu olan Nemesis’i de kaleme aldı.

Entelektüel derinliği ve sanat tutkusuyla da kişiliğinin diğer yönlerini gözler önüne seren Nobel’in yaşam hikayesi, insanlığın yararına çalışmanın ve bireysel başarıların ötesinde bir miras bırakmanın önemini vurguluyor. Bugün onun vizyonu, barışa, bilime ve insanlığa katkıda bulunmayı teşvik eden bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Alfred Nobel, bilim ve iş dünyasında bir devrimci olarak başladığı yaşamını, barış ve insanlığa hizmet etmeyi öne çıkaran bir vizyoner olarak tamamladı. Dinamit gibi güçlü ve tartışmalı bir buluşun arkasındaki bu karmaşık figürün öyküsü, bir bireyin dünyayı nasıl derinden etkileyebileceğinin eşsiz örneklerinden.