Dünyanın pek çok yerinde kullanılan yüz tanıma teknolojisi, gün geçtikçe daha çok alanda karşımıza çıkıyor. Havaalanları bunların arasına katıldı. Yurt dışı uçuşlarının en sancılı zamanı olan pasaport kontrollerinin de bu uygulamayla rahatlatılması sağlanıyor. Üstelik bu sistem, geçtiğimiz mayıs ayında Sabiha Gökçen Havalimanı’nda da uygulanmaya başladı.
Yüz tanıma teknolojisi nasıl çalışır?
Yüz tanıma, kişinin yüzünü kullanarak kimliğini tespit veya teyit etme yöntemidir. Bu sistemler; fotoğraflardan, videolardan veya gerçek zamanlı olarak insanların kimliklerini tespit etmek için kullanılabilir. Sistem, insanın yüzündeki ayırt edilebilen detayları kullanır. Gözler arası mesafe veya çenenin şekli gibi detaylar, matematiksel ifadelere dönüştürülüp yüz tanıma veri tabanındaki diğer yüzlerle karşılaştırır. Belirli bir yüzün verileri genellikle “yüz şablonu” diye bilinir ve sadece bir yüzü diğerlerinden ayırt edebilecek detayları içerdiğinden fotoğraftan da farklıdır.
Havalimanlarında yüz tanıma nasıl uygulanıyor?
Yüz tanıma teknolojisi şu an Dubai, İspanya, Fransa ve Hollanda gibi farklı ülkelerin havalimanlarında kullanılıyor. Oldukça yoğun olan bu havalimanları, hem güvenlik hem de zaman tasarrufu açısından bu sistemi çok önemsiyor. E-gate sistemi olarak da adlandırılan otomatik geçişlerde yolcular, öncelikle pasaport bankosunda pasaportunu okutuyor, ardından daha önceden sisteme kayıtlı parmak izlerini ve yüzlerini taratıyorlar. Sonrasında taranan yüzün fotoğrafı oluşturuluyor. Oluşan fotoğraf, yolcunun sistemdeki kayıtlı fotoğrafıyla eşleştiriliyor. Fotoğraf ve parmak izi eşleşmesi tamamlandığında ise sistem yolcunun geçişine onay veriyor.
Yüz tanımada teknolojisinde yeni dönem
Birleşik Krallık gazetelerinden The Times’in Bilim Editörü Tom Whipple’ın hazırladığı habere göre yeni sistemin 2020 yılında Dubai Havalimanı’nda uygulamaya girmesi hedefleniyor. Bu sistemde yolcular yüzlerini taratmak için herhangi bir bankoya girmek zorunda kalmayacak. Yolcuların yüzleri bir tünelde ilerlerken otomatik olarak lazerlerle taranacak. Böylece sistemin tanıyıp onay verdiği kişiler, pasaport kuyruğunda beklemeden valizlerini gerekli alandan almaya gidebilecek. Gazeteye görüş veren ObjectTech şirketinden Tom Morgan, bu sistemin “biyometrik gümrük” olarak tanımlanacağını söylüyor. Ayrıca şöyle ekliyor: “Yeni sistemin tanımadığı kişiler tünel çıkışında mutlaka pasaport kontrolünden geçecek. Biyometrik gümrük sistemiyle hem çalışan sayıları azalması hem de işlemlerin çok daha hızlı ve güvenli gerçekleşmesi hedefleniyor.”
Uygulama gümrük kapılarına da gelecek mi?