Pasaport kuyruğunda bekleme devri sona eriyor

Pasaport kuyruğunda bekleme devri sona eriyor

Dünyanın pek çok yerinde kullanılan yüz tanıma teknolojisi, gün geçtikçe daha çok alanda karşımıza çıkıyor. Havaalanları bunların arasına katıldı. Yurt dışı uçuşlarının en sancılı zamanı olan pasaport kontrollerinin de bu uygulamayla rahatlatılması sağlanıyor. Üstelik bu sistem, geçtiğimiz mayıs ayında Sabiha Gökçen Havalimanı’nda da uygulanmaya başladı.

İlerleyen teknoloji artık hayatın her anında, hayatı kolaylaştırmaya yönelik çözümler sunuyor. Koşuşturma içinde geçen günümüz dünyasında, en önemli şey elbette ki zaman. Teknoloji de buna bağlı olarak bize zaman kazandıracak alternatifler üzerinde yoğunlaşıyor. Yüz tanıma uygulaması da bunlardan biri. Tüm dünyada en yoğun yerler olarak kabul edilen havalimanları da haliyle bu uygulamanın kullanıldığı en önemli lokasyonlardan biri haline geliyor. 
Sistem, parmak izi ve yüz doğrulamasının ardından pasaport bankosunda bulunan kapıdan geçişi sağlıyor.
Sistem, parmak izi ve yüz doğrulamasının ardından pasaport bankosunda bulunan kapıdan geçişi sağlıyor.

Yüz tanıma teknolojisi nasıl çalışır?

Yüz tanıma, kişinin yüzünü kullanarak kimliğini tespit veya teyit etme yöntemidir. Bu sistemler; fotoğraflardan, videolardan veya gerçek zamanlı olarak insanların kimliklerini tespit etmek için kullanılabilir. Sistem, insanın yüzündeki ayırt edilebilen detayları kullanır. Gözler arası mesafe veya çenenin şekli gibi detaylar, matematiksel ifadelere dönüştürülüp yüz tanıma veri tabanındaki diğer yüzlerle karşılaştırır. Belirli bir yüzün verileri genellikle “yüz şablonu” diye bilinir ve sadece bir yüzü diğerlerinden ayırt edebilecek detayları içerdiğinden fotoğraftan da farklıdır.

Yüz tanıma sisteminde, gözler arası mesafe veya çenenin şekli gibi detaylar, matematiksel ifadelere dönüştürülüp veri tabanındaki diğer yüzlerle karşılaştırılır.
Yüz tanıma sisteminde, gözler arası mesafe veya çenenin şekli gibi detaylar, matematiksel ifadelere dönüştürülüp veri tabanındaki diğer yüzlerle karşılaştırılır.

Havalimanlarında yüz tanıma nasıl uygulanıyor?

Yüz tanıma teknolojisi şu an Dubai, İspanya, Fransa ve Hollanda gibi farklı ülkelerin havalimanlarında kullanılıyor. Oldukça yoğun olan bu havalimanları, hem güvenlik hem de zaman tasarrufu açısından bu sistemi çok önemsiyor. E-gate sistemi olarak da adlandırılan otomatik geçişlerde yolcular, öncelikle pasaport bankosunda pasaportunu okutuyor, ardından daha önceden sisteme kayıtlı parmak izlerini ve yüzlerini taratıyorlar. Sonrasında taranan yüzün fotoğrafı oluşturuluyor. Oluşan fotoğraf, yolcunun sistemdeki kayıtlı fotoğrafıyla eşleştiriliyor. Fotoğraf ve parmak izi eşleşmesi tamamlandığında ise sistem yolcunun geçişine onay veriyor.

Yüz tanımada teknolojisinde yeni dönem

Birleşik Krallık gazetelerinden The Times’in Bilim Editörü Tom Whipple’ın hazırladığı habere göre yeni sistemin 2020 yılında Dubai Havalimanı’nda uygulamaya girmesi hedefleniyor. Bu sistemde yolcular yüzlerini taratmak için herhangi bir bankoya girmek zorunda kalmayacak. Yolcuların yüzleri bir tünelde ilerlerken otomatik olarak lazerlerle taranacak. Böylece sistemin tanıyıp onay verdiği kişiler, pasaport kuyruğunda beklemeden valizlerini gerekli alandan almaya gidebilecek. Gazeteye görüş veren ObjectTech şirketinden Tom Morgan, bu sistemin “biyometrik gümrük” olarak tanımlanacağını söylüyor. Ayrıca şöyle ekliyor: “Yeni sistemin tanımadığı kişiler tünel çıkışında mutlaka pasaport kontrolünden geçecek. Biyometrik gümrük sistemiyle hem çalışan sayıları azalması hem de işlemlerin çok daha hızlı ve güvenli gerçekleşmesi hedefleniyor.”

Uygulama gümrük kapılarına da gelecek mi?

Sadece havayolu yolcuları değil komşu ülkelere karayolundan ulaşmak isteyenler de uzun kuyruklara girmek zorunda kalıyor.
Sadece havayolu yolcuları değil komşu ülkelere karayolundan ulaşmak isteyenler de uzun kuyruklara girmek zorunda kalıyor.
Komşu ülkelere karayolundan ulaşmak isteyenler de aslında uzun pasaport kontrolü kuyruklarına girmek zorunda kalıyor. Özellikle ülkemizde bayram dönemlerinde sınır kapılarında uzun kuyruklar oluşuyor. Şimdilik sadece güvenlik önlemi olarak sınırlarda kullanılan bu teknoloji, ilerleryen zamanlarda pasaport kontrolleri için de geçerli hale gelebilir. Ama şu an için ülkemizde böyle bir hazırlık gözükmüyor. Bu da çileli ve uzun saatler süren sınır kuyruklarının devam edeceği anlamına geliyor. Öyle ki en yakın zaman olarak 30 Ağustos 2019 tarihinde gurbetçi vatandaşların ve tatilcilerin İpsala sınır kapısından çıkışı 20 saati bulmuştu.