Son birkaç haftadır televizyon ve internette reklamlarını sık sık gördüğümüz ve “Türkiye’nin ödeme yöntemi” olarak lanse edilen Troy’un ne olduğunu ve hayatımızda neleri değiştireceğini biliyor musunuz?
Yerli otomobil, yerli uydu, yerli arama motoru derken Türkiye’de pek çok yeni ve umut veren gelişme yaşanmaya devam ediyor. İşte bu gelişmelerden en önemlisi de “Türkiye’nin ödeme yöntemi” sloganıyla 1 Nisan 2017’de faaliyete geçen Troy. Banka ve kredi kartları kartları kullanılmaya başlandığı günden beri hayatımızda olan Visa, Mastercard ve Maestro gibi küresel ödeme yöntemlerine milli bir alternatif olan Troy, Türkiye’den çıkan ve uluslararası olma hedefiyle yürüyen yepyeni bir marka. “Türkiye’nin ödeme yöntemi” sloganının baş harflerinden esinlenerek Troy ismini alan markanın ardında dünya standartlarında bir teknolojik alt yapı ve zihin gücü var.
Troy tam olarak ne işe yarıyor?
Fotoğraf kaynak: tusbeyinli.com
Debit ve kredi kartlarımızla alışveriş yapmak artık göz açıp kapama süresi kadar kısa ve kolay. Hal böyle olunca kartlı alışverişlerin ardındaki büyük teknolojik alt yapıları ve geliştirme aşamasındaki meşakkatli süreçleri pek de tahmin edemiyoruz. Aslında bir banka / kredi kartının alışverişe hazır hale getirilmesi ve alışveriş sürecinde verilerin karşı tarafa güvenli şekilde aktarılması için son derece iyi geliştirilmiş bir yazılım gerekiyor. Şimdiye dek küresel ölçüde bu işi başarıyla yürüten Mastercard ve Visa’ya yerli bir alternatif olan Troy’un işlevi tam olarak şu: Hem banka ve ödeme kuruluşlarına ait kartlara entegre edilen Troy alt yapısı sayesinde, ödemelere söz konusu olan para bankalara ve üye iş yerlerine güvenle aktarılıyor. Yani özetle Troy, kendi amblemini taşıyan kartlarla yapılan tüm işlemlerin aktarımını ve güvenliğini sağlıyor. Ayrıca Troy, kartlarda bulunan mikroçipleri de üretiyor.
Neden Troy?
1 Nisan 2017’de resmi olarak kullanıma açılan ve mayısın ilk haftasında lansmanını gerçekleştiren Türkiye’nin ödeme yöntemi Troy’un tüketiciye sunduğu tek şey, ödeme transferi alt yapısı ve güvenlik değil. Kısa vadeli hedefleri arasında mobil bankacılığa da büyük yatırımlar yapmayı planladıklarını belirten Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Soner Canko, Troy logolu kartların yakın gelecekte yurt dışı alışverişlerde de kullanılabileceğini sözlerine ekliyor. Bankaların Visa ve Mastercard gibi ödeme alt yapısı sağlayan şirketlere ödedikleri komisyonun altında bir komisyonla dünya standartlarında bir hizmet sunan Troy, bu avantajıyla da Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar tarafından da ilgiyle karşılanıyor.
Dünyada da yerel ödeme yöntemlerini kullanan ülkelerin sayısının hızla arttığını söyleyen Soner Canko, bu durumla ilgili çarpıcı rakamlar veriyor:
İtalya’nın yerel ödeme yöntemi Bancomat’a ait 37 milyon kart kullanımdayken, 200 milyonluk nüfusa sahip Brezilya’da kullanılan 110 milyon Elo logolu kartla yerel ödeme yöntemi kullanma çıtası iyice yükseğe çıkıyor. Özetle çağın dünyasında, ülkeler, yereldeki teknolojik üretime yatırım yaparak yabancı teknoloji ve alt yapı sağlayıcılarına ödedikleri komisyon ve hizmet bedellerinin iç ekonomide kalmasını sağlamış oluyorlar.
Hem kayıt dışı ekonominin önüne geçmek hem de çağın gerekliliklerini yakalamak adına nakitsiz alışverişi daha da yaygınlaştırmayı amaç edinen Troy, bu hedefini gerçekleştirmek için 200 bin adet kullanıma hazır kartı üretti. Ayrıca kart kullanımını teşvik etmek için üye iş yerlerinde oldukça cazip indirim kampanyaları yapan Troy, şimdiden tüketicinin dikkatini çekmiş durumda.
