Yorgunluğun sinsi sebebi tiroit

Yorgunluğun sinsi sebebi tiroit

Boynumuzda kelebek biçimli tiroit adlı bir bez vardır. Metabolizmanın ihtiyaç duyduğu hormonları salgılamaktan sorumlu olan tiroit bezinin az ya da fazla çalışması tiroide bağlı hastalıklara yol açabiliyor. Bu hastalıklar kendini sebepsiz yorgunluk, öfke, mutsuzluk gibi belirtilerle belli ediyor.   

Hayatın yoğun temposunda hep bir yerlere ya da birtakım işlere yetişmeye çalışıyoruz ve yoruluyoruz. Üstelik dünyayı etkisi altına alan pandemi de yarattığı stresle bu yorgunluğa katkıda bulunuyor. Peki ya hiçbir sebep yokken yorgun hissediyorsak? Ya da dinlenmemize rağmen yorgunluğumuzdan kurtulamıyorsak? Uzmanlar böyle durumlarda araştırılması gereken başlıca şüphelilerden birinin tiroit bezi olabileceğini söylüyor. Boynun alt yarısında, nefes borusunun önünde bulunan tiroit bezi, kelebek şekilli bir iç salgı bezi ve metabolizma hızımızın ana kontrolü onda. Tiroit hormonlarını üreten, depolayan ve salgılayan bu bezin, sağlığımız için anahtar öneme sahip olduğu tartışılmaz.

Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, vücudumuzdaki dokularda metabolik aktivitenin gerçekleşmesi için gereken hormonların salgılanmasından sorumlu tiroit bezinin eksik ya da fazla çalışmasının en genel ifadeyle hayat kalitesini düşürdüğünü belirtiyor. 

Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, tiroit bezi kaynaklı rahatsızlıkların ortak belirtisinin yorgunluk olabileceğini söylüyor.
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, tiroit bezi kaynaklı rahatsızlıkların ortak belirtisinin yorgunluk olabileceğini söylüyor.

Tiroit hormonlarının tüm vücut dokularının ve organlarının doğru çalışması için şart olduğunu söyleyen İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın, “Kendinizi sürekli yorgun hissediyor, kilo vermekte zorlanıyor ya da günlük yaşamınızda sebepsiz yere sinirlenip çarpıntı yaşıyorsanız bu durum tiroit bezi hastalıklarına işaret edebilir” diyor.

Tiroit bezi hastalıklarının birçok çeşidi bulunuyor. Tedaviden önce hastalığın tam teşhisi önemli.
Tiroit bezi hastalıklarının birçok çeşidi bulunuyor. Tedaviden önce hastalığın tam teşhisi önemli.

Sık görülen tiroit sorunları

Tiroit bezinin normal çalışmaması sonucu görülen problemlerin farklı şekilde sınıflandırılabileceğine işaret eden Prof. Dr. Hasan Aydın, tiroit bezi ile ilgili hastalık başlıklarını şöyle sıralıyor ve tanımlıyor:

Guatr: Tiroit bezinin belirgin büyümesidir. Dışarıdan görülebilecek kadar boyuta ulaşabilir. Genellikle hormonal bozukluk yaratmaz ve kanser riski taşımaz. Soluk veya yemek borusuna baskı yaptığından ameliyatla alınması gerekebilir.

Tiroit kanseri: Toplumda nadir görülür. Dört tipi vardır. Genellikle belirti vermez fakat ses kısıklığı, yutma güçlüğü, göğüs ağrısı veya boyunda kitle gibi belirtiler görülebilir. Tam tedavi şansı yüksektir.

Tiroit nodülleri: Tiroit bezi içerisindeki normal dışı kitlesel büyümedir. Çoğu iyi huyludur. Sadece yüzde 5’i kanser riski taşır. Tiroit hormon eksikliği veya fazlalığına neden olabilir. Çoğunda tedavi gerekmez.

Hipertiroidizm: Tiroit bezinin fazla çalışmasını ifade eder. Metabolizma hızının artışına bağlı olarak vücutta aşırı sıcaklık hissi, çarpıntı, ellerde titreme ve kilo kaybı gibi şikâyetlere yol açar. Değişik nedenlerden kaynaklanabilir. Çoğunlukla tedaviye iyi cevap verir.

Hipotiroidizm: Tiroit bezinin hormon üretiminin azalması durumudur. Genellikle hastalık başladıktan yıllar sonra tanı konur. Tedavisinde tiroksin hormonu kullanılır. Kalıcı bir hastalıktır denebilir.

Tiroidit: Tiroit bezinin mikrobik olmayan iltihaplanmasını ifade eder. Ateş ve boyun ağrısı gibi şikayetlerin yanında hipo ve hipertiroidizm oluşturabilir. 

Aşırı aktif bir tiroit bezi, duygular üzerinde değişikliğe sebep olabilir.
Aşırı aktif bir tiroit bezi, duygular üzerinde değişikliğe sebep olabilir.

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Vücut ısısında dönemsel olarak artıp azalma

Hipertiroidizm, normal vücut süreçlerinizi hızlandırarak daha yüksek metabolik hıza sebep olur. Bu durum da enerjinin daha hızlı yakılmasına ve vücut ısısının artmasına yol açabilir. Hipertiroidizmi olan kişiler aşırı terleyebilir. Diğer yandan hipotiroidizm vücudunuzun metabolizma hızını yavaşlattığından vücut ısısı düşebileceği için üşümeye neden olabilir.

Vücut derisinin incelmesi ve pürüzlü bir görünüm alması

Tiroitler cildin deri dökme hızını da kontrol eder. Özellikle hormon aktivitesi yüksek olan tiroit hastalarında cilt biraz daha hızlı dökülür, sık sık pürüzsüz hale gelir. Hipertiroidizmden kaynaklanabilecek diğer cilt sorunları, cildi nemli veya sıcak hissetmek, yüz ve ellerin kızarıklığındaki artıştır. Düşük aktif tiroit, cilt hücresi üretim hızını yavaşlatarak cildi daha pürüzlü hale getirir. Hipotiroidizm hastalarının cildi solgun olabilir ya da ciltte karotenemiden kaynaklanan turuncu-sarı renk tonu oluşabilir. Ciltte uzun süre iyileşmeyen yaralar da bir başka belirti olarak sayılabilir.

Enerjisizlik ve yorgunluk hali

Hipertiroidizm ve hipotiroidizm, vücudun enerjisini farklı biçimlerde harcar. Fakat her ikisi de insan vücudunu ciddi biçimde sarsabilir. Düşük aktif tiroit hastaları hemen hemen hiçbir şey yapmak istemezken, aşırı aktif tiroit hastaları ise metabolizma hızları zaman zaman çok yükseldiğinden ciddi enerji çöküşleri yaşayabilir. Hipertiroidizm, kalp atış hızını büyük oranda artırdığı için çabuk yorulmaya neden olur.

Duygu durum değişiklikleri

Aşırı aktif bir tiroid, duygular üzerinde değişiklikler yapabilir. Hipertiroidizm anksiyete, aşırı duygusallık hatta psikoz ile bağlantılı olabilir. Bununla birlikte hipotiroidizm, depresyon duyguları ile ilişkilidir ve kişiyi sosyal yaşamdan uzaklaştırabilir. Bazı kişilerde unutkanlıklar da yaşanabilir. Dolayısıyla nedensiz yaşanacak duygu durum değişikliklerinde de tiroit ihtimalini düşünmek gerekir.

Aşırı kilo artışı veya kilo alamama

Hipertiroidizm hem kilo kaybına hem de iştahı artırmasıyla kilo alımına neden olabilir. Bu nedenle hızlı bir metabolizmaya sahip olan kişilerde dahi kilo artışı görülebilir. Aynı şekilde iştah azalması ile bağlantılı olan hipotiroidizmde de, metabolizma yavaşlamasına karşın yemek yeme isteğinin azalmasıyla birlikte kilo kaybı ortaya çıkar. Dolayısıyla kilo kontrolünde yaşanabilecek tüm değişiklerde de tiroitten şüphe duymak gerekir.”

Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Hasan Aydın’ın detaylı olarak açıkladığı üzere tiroit bezi sorunları ciddiye alınmalı. Yukarıdaki gibi belirtilerin görülmesi durumunda zaman kaybetmeden hastaneye başvurulması öneriliyor. Hayat kalitesini düşüren tiroit bezi hastalıklarının türüne göre tedavi de biçimlendiriliyor.