Son yıllarda sıkça duyduğumuz duygusal bagaj; zihnimizde yer kaplamaya devam eden, mevcut ilişkilerimizi etkileyen, deneyimlediğimiz ve çözemediğimiz duygusal sorunları ifade ediyor. Neden olduğu duygular ise birçok farklı sorunu ve mutsuzluğu beraberinde getiriyor.
Çözülmemiş travma olarak da tanımlanıyor
Duygusal bagaj kimi uzmanlara göre zihnimizde yer kaplamaya devam eden, deneyimlediğimiz ve çözemediğimiz duygusal sorunlar olarak; kime uzmanlara göre ise çözülmemiş travma olarak tanımlanıyor. Aslında her iki tanımın da anlattığı şey şu ki duygusal bagaj, ilişkilerimizi ve kişisel refahımızı etkileyebilen, hayatı kendimize zorlaştıran, yönümüzü şaşırtan “duygusal yükler” demek. Duygusal bagajın etkilerinden en önemlisi sıkışmışlık hissi. Sanıyoruz ki sosyal, iş veya özel hayatında bu hissi yaşamamış olan insan sayısı azdır. Klinik psikologlara göre duygusal bagajın; güven eksikliği, korku, hayal kırıklığı, suçluluk, pişmanlık ve eleştirel iç ses gibi belirtileri mevcut.
Güven eksikliği
Her türlü ilişkide yaşanan güven eksikliği, geçmişte yaşanan kırıcı durumlardan ve dürüstlükten uzak iletişimlerden kaynaklanıyor. Bu geçmiş duygular, şimdiki hislerimize maalesef rehber olabiliyor. Başka birine güvenemedikçe, kontrolcü ve sıkışmış hisseden bir tavır sergilenebiliyor.
Korku
Güven kırıcı ilişkilerden sonra gözlenen korku hissi, bir aşamaya kadar normal görülüyor. Fakat bu his o iletişimden alınacak zevki ve samimi bir iletişim kurmayı engelleyebileceği zaman, korku hissi paranoyaya uzanabiliyor. Bu duygular ise dolaylı olarak, yaşamaktan korktuğumuz iletişim sorunlarının yaşanmasına neden oluyor. Çünkü gereksiz yere yaşanan paranoya, iletişimde gereksiz bir çatışma yaşanmasına yol açıyor. İnsanlardan uzaklaşmak ile korkunun getirdiği en kötü sonuç.
Hayal kırıklığı
Ufak veya büyük, yaşanan hayal kırıklıkları ve çözülmeyen tüm travmalar olayları genellememize ve kötüyü düşünmemize neden olabiliyor. Bu öfke ve hayal kırıklığı hissi sizin bir adım ileri gitmenizi engelliyor; duygusal bagajın yükü, tüm yakınlarınıza veya çevrenizdeki herkese bu duyguda davranışlar göstermenizle sonuçlanabiliyor.
Suçluluk
Olayın üzerinden uzun zaman geçmiş fakat kendinizi hala o anın detaylarını düşünerek buluyorsanız, geçmişte verdiğiniz bazı kararlardan ve davranışlardan dolayı suçlu hissediyor olabilirsiniz. İşte bu hisler de kolayca engellenemiyor ve sıkışmışlık hissi yine kendini göstermeye başlıyor. Yarattığı en büyük sorun ise pişmanlığın, iyi bir şey yaşamanın hak edilmediğinin hissettirmesi.
Pişmanlık
Yaşadığınız tecrübelerden veya geçmişte yaptıklarınızdan pişmansanız, davranışlarınız bugününüzü ve geleceğinizi etkileyebiliyor. Benzer tecrübelerden saplantılı bir şekilde yaşanan kaçış, geçmişe takılı kalarak anın güzelliğinizi yaşamanıza engel olabiliyor.
Eleştirel iç ses
Birileri size yeterince iyi olmadığınızı hissettirip eksikliklerinizi sürekli yüzünüze vurduysa, iyiyi ve mutluluğu hak etmediğinizi düşünmek çok olası. Kafanızın içinde susmayan ve sürekli sizi eleştiren iç sesiniz, başkalarını memnun etmek için yaşamaya ve değerli olduğunuzu sadece biri tarafından sevildiğinizde hissetmeye yol açabiliyor.
Duygusal yüklerimiz neden ağırlaşır?
Uzmanlar, duygusal bagajın yani çözülememiş travmaların potansiyel nedenlerini şöyle sıralıyor:
- Fiziksel veya duygusal istismar.
- Uzun zaman sürdürülen sağlıksız ilişki.
- Çocukluktan gelen travmalar.
- Acı veren her türlü ayrılık.
- Zayıf ve kötü aile ilişkileri.
- Stresli ve korkutucu tecrübeler.
- Çabaların takdir edilmemesi.
- Karşılanmayan ihtiyaçlar.
Yüzleşin, fark edin, destek alın
Geçmiş anılardan dolayı acı, kaygı, üzüntü veya öfke olarak hissettiğimiz duyguları anlatan duygusal bagaj; kişi hala geçmişin kalıntılarını duygusal olarak yaşıyorsa kendini gösteriyor. Çözülemeyen travmaları tam olarak yaşamamak ve içimize atmak yani yüzleşmek istememek, anlık olarak bir çözüm olsa da uzun vadede bunun getirdiği yükleri sırtlanmak çok daha zorlayıcı duygulara neden olabiliyor. Psikologlar; yukarıdaki deneyimleri ve duyguları yaşayan, bu sıkışmışlık hissi tarafından sarmalanan kişilere, önce duygularını fark etmeye çalışmalarını, sonra da bir uzmana danışarak destek almalarını öneriyor.
Kaynaklar :