Kalıcı kilo vermenin sırrı: zayıflamayın, incelin!

Kalıcı kilo vermenin sırrı: zayıflamayın, incelin!

NLP yöntemi kullanarak danışanlarına çok farklı bir şekilde kilo verdirmeyi hedefleyen Profesyonel Koç Başak Zabcı ile kilo vermenin incelikleri üzerine konuştuk.  

Hızlı ve kolay bir şekilde kilo vermek mi istiyorsunuz? Her geçen yıl kilonuz biraz daha mı artıyor? Sürekli diyet yapmayı düşünmekten sıkıldınız mı? Öyleyse bu yazı size iyi gelebilir.

Fazla kilolarından kurtulmak, her insanın hayalidir. Aşırı kilo, kişinin yaşam kalitesini etkiler. Bu nedenle sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir yaşam için ideal kiloya ulaşmak, en önemli unsurdur. İlkbahar yüzünü yavaş yavaş gösterirken, ideal kilosuna ulaşmak isteyen kişilere ışık tutması açısından, NLP Uzmanı ve Profesyonel Koç Başak Zabcı ile kalıcı olarak kilo vermenin sırlarını konuştuk.

NLP Uzmanı Başak Zabcı’nın uyguladığı yöntemin adı, Sen İncel Dünya Genişlesin.
NLP Uzmanı Başak Zabcı’nın uyguladığı yöntemin adı, Sen İncel Dünya Genişlesin.

Başak Hanım, NLP nedir, kilo vermede nasıl kullanılır?

NLP, hızlı ve etkili bir şekilde davranış geliştirmeye ve/veya değiştirmeye yönelik çok güçlü yöntemler bütünüdür. Bu yöntemle bilinç ve ağırlıklı olarak bilinçaltı çalışmalarıyla, danışanla sağlıksız yeme alışkanlıklarının altında yatan nedenleri birlikte keşfediyor, ona herhangi bir diyet uygulamadan hayal ettiği bedene kavuşması ve bunu korumasını sağlayacak, kolay uygulanabilir güçlü araçlar veriyorum.

Tamamen size ait, özgün bir yönteminiz var. Biraz bahsedebilir misiniz?

Tabii, yöntemimin adı Sen İncel Dünya Genişlesin. Kilo herkes için pek çok nedenle ciddi bir durum. Özellikle kadın psikolojisinde, kilonun oldukça sınırlayıcı etkileri var. Fazla kilolarınızdan kurtulduğunuzda bu sınırlayıcı etkilerden özgürleşiyorsunuz ve böylece dünyanız da genişliyor. Geliştirdiğim yöntemi deneyen ilk kişi yine ben oldum. Eskiden, şu anki kilomdan 30 kilo fazla, yani 85 kiloydum. Piyasada oldukça bilinen diyetisyenlere gittim ve neredeyse yok satan diyet kitaplarını alıp uyguladım ve çok zaman geçmeden verdiğim kiloların hepsini, üzerine de katarak geri aldım. Ve bir zaman sonra kilolarımla mücadele etmekten çok yoruldum. 

Sen İncel Dünya Genişlesin yöntemi, NLP tekniklerini kullanarak oluşturulmuş.
Sen İncel Dünya Genişlesin yöntemi, NLP tekniklerini kullanarak oluşturulmuş.

Kendi kendime ‘’Sen NLP uzmanısın, kendi söküğünü dikebilmelisin’’ dedim ve bu konu üzerine kafa yormaya başladım. Kilo üzerine çalışan yabancı NLP uzmanlarını inceledim. NLP tekniklerini kiloya uyarladım, yeni şeyler geliştirdim, eklemeler yaptım derken bu eğitim ortaya çıktı. Dediğim gibi tekniği kendi araştırmalarım ve çalışmalarım sonunda kendim geliştirdim.

Yöntem, ilk seanstan itibaren etkisini göstermeye başlıyor. Çalışmaları 10-12 kişilik gruplarla toplu eğitimler ve bireysel seanslar olarak iki şekilde gerçekleştiriyorum. Her ikisinin de kendince avantajları var. Kimi insan, toplu çalışmalarda motivasyonunu daha iyi sağlayabiliyorken, sadece kendisine odaklanılmasını isteyen veya geçmişten gelen, üzerinde özel olarak çalışması gereken durumlara sahip kişiler bireysel çalışmayı tercih ediyor. Ben de geçmişte yaşadığı olayların kilo vermesinde negatif etkisi olan bireylerin, bireysel seanslardan faydalanmasını tavsiye ediyorum.

Herkesin kilo probleminin altında farklı sebepler yatabiliyor.
Herkesin kilo probleminin altında farklı sebepler yatabiliyor.

Ne gibi olaylar mesela?

Yaşanmışlıklar. Her şey olabilir. Örneğin yapılan araştırmalardan biri gösteriyor ki, küçükken tacize uğrayan kadınların yüzde 90’ından fazlası, erkeklerle arasına mesafe koymak istediği için, ‘’Beni beğenmesin ki güvende olayım” düşüncesiyle, kilolu oluyor. Mesela ben küçükken çikolatayı çok severdim. Çünkü her mutlu anımda, doğum günümde, kutlamalarda mutlaka çikolatalı pasta olurdu. Bilinçaltı kimi insanlarda çikolata ile mutluluğu eşleştiriyor ve mutsuzluk anında çikolata yeme ihtiyacı duyuyorsun. Danışanlarıma sorduğum ilk soru şu oluyor genelde: ‘’Kilo vermeyi kim istiyor? Gerçekten sen mi istiyorsun yoksa kilo vermeni isteyen başka biri mi var?’’ Çünkü bazen kendileri değil de eşleri veya aileleri istiyor. Bu da kilo verememeyi etkileyen olaylardan biri. Bu noktada kişilerin sadece kendileri için incelmeyi istemesini sağlamak adına motivasyon çalışmaları yapıyorum.

Bazı şartlanmalardan kurtulmak, kilo vermeyi kolaylaştırabiliyor.
Bazı şartlanmalardan kurtulmak, kilo vermeyi kolaylaştırabiliyor.

Neler var peki eğitiminizde?

Geçmişten beri bizlere ‘’kilo vermek zor, kilo almaksa çok kolay’’ gibi düşünceler empoze ediliyor. Oysa böyle bir şey yok, her şey zihinde bitiyor. İşte bu eğitimi bitirdikten sonra kişi, zihnini kontrol edebileceği her türlü bilgiyi öğrenmiş oluyor. Artık yapması gereken tek şey, öğrendiklerini uygulamak. Tüm bu öğrendiklerini uyguladığında sadece kilo vermekle kalmıyor, aynı zamanda hayatı tamamen değişiyor. Yani eğitimin sadece kilo vermek üzerine değil, aynı zamanda geniş ve kapsamlı bir kişisel gelişim eğitimi olduğunu söyleyebiliriz. Eğitimi alan kişiler, hayatında yeni adımlar atıyor, seçimleri değişiyor, özel hayatları değişiyor ve incelmek için başladığı yolculuk başarılarına kadar etkiliyor.

Bu noktada, ‘’Kişinin hayatındaki aksaklıklar ne, onu neler mutsuz ediyor, tüm bunların çözümleri ne olabilir?’’ gibi noktalara değinmek, yöntemin kalıcılığını artırıyor. Çünkü kişinin hayatının belli bir noktasındaki herhangi bir sorun, kişide yeme bozukluğuna sebep olmuş olabilir. Yöntemin içinde spor motivasyonu da var. Çok fazla hareket alışkanlığı olmayan insanları, hareketten zevk alır hale getirmeye çalışıyorum. Kısacası sağlıklı yaşama zorlanmadan, keyfini çıkararak ulaşmalarını sağlamaya çalışıyorum.

Telefon veya bilgisayar karşısında veya kitap okurken yemek yememek gerekiyor. Çünkü bu sıralarda kişiler neyi ne kadar yediğinin farkına varmıyor ve trans halinde oluyor. Bu trans halinden nasıl çıkacağımızı gösteriyorum. Ayrıca eğitimlerde yanlış düşünme hatalarına da değiniyorum. Çünkü yanlış düşünme kişinin hayatına tamamen olumsuz etki ediyor. Hayat da bir bütün olduğundan, onu bütün yönleriyle ele almak gerekiyor. Kısacası bu eğitim bütün hayatı değiştirmeyi, hayata pozitif bakmayı sağlayan, kişinin kendisini tanımasını, kendiyle yüzleşmesini sağlayan bir yöntem.

Başak Zabcı, zayıflama yerine incelme kelimesini kullanıyor.
Başak Zabcı, zayıflama yerine incelme kelimesini kullanıyor.

Zayıflama kelimesini kullanmadığınızı fark ettim…

Evet, zayıflama kelimesi yasaklı bir kelime. Günlük hayatımızda oldukça sık kullansak da bu kelimenin bilinçaltımıza olumsuz etkileri oldukça fazla. Bu nedenle danışanlarıma yasakladığım ilk şey zayıflama kelimesini kullanmak oluyor. Şöyle ki, zayıflama dediğimizde, bilinçaltımız onu bedensel zayıflama olarak değil ‘’zayıf/güçsüz insan’’ olarak algılıyor. Kim güçsüz olmak ister? Tam tersi güçlü olmak ve ayakta durmak isteriz. Ama işte bilinçaltımız zayıf olmayı bizim düşündüğümüz gibi bedensel incelme olarak algılamıyor. O yüzden zayıflama kelimesini kullanmak yerine incelme kelimesini kullanmayı tercih ediyorum.

Bu yöntemde diyet yok!
Bu yöntemde diyet yok!

Peki bu yöntemin kuralları var mı?

Yöntemin basit ama önemli kuralları var. Bunlardan ikisi: Acıktığında ye ve doyduğunda bırak! Bizim kültürümüzde “Tabağında bırakma arkandan ağlar. Kaç tane pirinç bırakırsan o kadar çocuğun olur. İnsanlar açlıktan ölüyor, sen tabağındakini yemiyorsun” gibi kalıp ifadeler var ve çocukluktan zihnimize yerleşen bu kalıplar, kişinin yaşamında bir davranış biçimi olarak yer ediniyor. Bu, danışanlarımda oldukça karşılaştığım bir durum. Halbuki doyduktan sonra yediği her şey kişiye zararlı. Bedenimiz çöp değil, ona özen göstermeliyiz.

Peki yöntemde bir diyet uygulanıyor mu veya nasıl bir diyet uygulanıyor?

Bu yöntemde diyet yok. Ben de yapmadım, hala da yapmıyorum. Çünkü diyetler sadece menünüzü değiştirir, yemenizin altında yatan nedenleri çözmez. Bu nedenle asıl yapılması gereken şey diyet değil, yeme bozukluğuna sebep olan duygusal nedenleri, duygusal açlık nedenlerini saptamaktır.

Yeme bozukluğunun altındaki en önemli neden genellikle duygusal açlık oluyor.
Yeme bozukluğunun altındaki en önemli neden genellikle duygusal açlık oluyor.

Diyet yok diyorsunuz. Peki bu, insanı rahatlık psikolojisine sokmaz mı?

Rahatlık psikolojisine sokması aslında daha iyi. Çünkü yasaklar insan beyni için daha cezbedicidir. Beynimiz olumsuz ekleri algılamaz. Sadece komutları alır. Kişi kendine “Bundan sonra çikolata yemeyeceğim!” dediğinde, beyin bilinçaltı sadece çikolata kısmına odaklanıyor! Oysa ben danışanlarıma bilinçli bir tüketim yapmalarında yardımcı oluyorum. Kendilerine şu tarz sorular sorduruyorum: “Bu çikolatayı gerçekten yemek istiyor muyum, yoksa bunu istememin duygusal bir nedeni var mı? İçinde bulunduğum ruh halinden dolayı, vücudum şu an çikolatanın içinde bulunan bir maddeye ihtiyaç duyuyor olabilir mi? Eğer öyleyse biraz yiyebilirim.” Ve sorgulamaya dayalı bu bilinçli tüketim, kişide yasak koyulduğunda yediği çikolatadan daha az çikolata yeme isteği uyandırıyor. Çünkü yeme bozukluğumuzun altında en sık görülen neden, genelde duygusal açlık oluyor ve duygusal açlığımızı ortadan kaldırdığımızda fazla yeme isteğimiz de ortadan kalkıyor.