Alerji nedir? Her reaksiyonu alerjiye mi yormalıyız? Kaç çeşit test var? En teferruatlısı hangisi? Prof. Dr. Osman Şener'le konuştuk.
Alerji, Astım ve İmmunoloji Merkezi'nden Prof. Dr. Osman Şener, hastaların “Ben şu testin yapılmasını istiyorum” gibi talepleriyle sıklıkla karşılaştıklarını söylüyor ve uyarıyor: "Yaygın bir yanlış kanı var. Kişi internetten okuduğu bilgilerle kendine teşhis koyup ona göre test yaptırmak istiyor. Bu hiç sağlıklı değil. İnternette çok doğru ve güzel bilgiler de var. Ama büyük bir bilgi kirliliği de var. Son bir haftada iki hastam ‘Alerjim var’ diye geldi ama zona çıktı. Bu sinirsel bir rahatsızlık. Halk arasında uyuz gibi kaşıntıyla seyreden çoğu deri rahatsızlığına alerji deniyor.”
Yapılacak ilk şey, aile hekimine başvurmak
Şener yapılması gerekeni ise şöyle özetliyor: “Kime ne test yapılacağına sadece hekim karar verebilir. Hasta ilk etapta aile hekimine başvurup şikayetlerini bildirmeli. Aile hekimi de onu uzmanlık alanına göre bir başka hekime yönlendirecektir."
Alerji konusunda bilgi kirliliğinin bu kadar yoğun olmasının bir nedeni de, alerji türlerinin çeşitliliği. Prof. Şener'in verdiği bilgiye göre iki tür test var. Kan ve deri testleri. Deri testleri; yapılması kolay olduğu, daha kısa sürede ve kesin sonuç verdiği ve kan testi gibi özel bir kit gerektirmediği için çok daha pratik. Kan testleri daha maliyetli. Ancak derinin test uygulanamayacak derecede hassas olması, antihistamik ilaçların kullanılmasıyla alerjik reaksiyonların baskılanması gibi durumlarda kan testi tercih ediliyor.
Alerji türleri
Prof. Dr. Osman Şener, alerji türlerini şöyle sıralıyor:
● ”Alerjik nezle ya da astımdan şüphelendiğimiz hastalarda solunum yolu alerjenleri dediğimiz alerjenlerle test yaparız. Bunların başında polenler, yani çiçek tozları gelir. Bunları da kendi aralarında gruplandırmak mümkün. Çimen polenleri, ağaç polenleri, çalı, çırpı gibi yabani bitki polenleri ve arpa, buğday, yulaf gibi tahıl polenleri... Hekim test paneline bunlardan belli örnekler koyar. Yaşadığımız coğrafya ve iklim şartlarına göre bu polen örnekleri değişebilir. Genel olarak 40 civarında alerjen içeren bir test uygulamak yeterlidir. Küf mantarları, ev tozu akarları, kedi, köpek, kuş tüyü de diğer alerjilerdir ve deri testine eklenir.”
● “Gıda alerjilerinde genellikle hasta, neye alerjisi olduğunu sezer. Zaten şikayetini de bu gözlemiyle birlikte söyler. En çok alerji yaratan gıda inek sütüdür. Onu yumurta akı, kabuklu kuru yemişler, et ve çeşitli meyve, sebzeler takip eder. Alerjiler çocukluk çağında anne sütünü takiben ek gıdalara geçildiğinde ortaya çıkmaya başlar. Gıda alerjilerinde, gıdalara raf ömrünü uzatmak, gıdaya renk vermek için kullanılan kimyasal katkı maddeleri de alerjiye sebep olabilir. Halk arasında kurdeşen denilen, bizim ürtiker diye nitelediğimiz alerjilerdir. Buna örnek olarak da tatlı yediği zaman alerji yaptığını söyleyen insanları gösterebiliriz. Çünkü şekerin kendisi alerjen değildir. Ancak tatlıya konulan katkı maddeleri alerjiye neden olabilir.”
● “Dışarıdan temasla ortaya çıkan kontakt dermatif dediğimiz türde alerjiler de var. Temasa bağlı egzamaların nedenini anlamak için yama testi yaparız. Bu alerjiye en çok neden olan kimyasal maddeler, özel bantlarla hastanın sırtına yapıştırılır. 48 ila 72 saatin ardından açılır ve hastanın neye reaksiyon verdiği öğrenilmiş olur. En çok alerjiye neden olan standart seriler vardır. En çok alerjiye sebep olan kimyasalların başında nikel gelir. İmitasyon takı, iç çamaşır kopçası, kot pantolon düğmesi veya saat kordonu olarak günlük yaşamda yaygın olarak kullanılır. Kuaförlerin kullandığı saç boyası gibi kimyasallar da en çok alerji gösterilen maddeler arasında sıralanabilir. Testler de bu tür maddelerle yapılır.”