Son yıllarda sağlıksız beslenme sebebiyle pek çok kişi diyabet hastalığına yakalanıyor. Diyabete giden yolun başlangıcı ise insülin direnci. Peki insülin direncini kırmak için neler yapabiliriz?
İnsülin direnci nedir?
İnsülin pankreastan salgılanan, karaciğer, kas ve yağ dokusu başta olmak üzere pek çok doku ve organa giderek; başta kan şekerini ve dolaylı etkileriyle de kan yağlarını, kolesterol değerlerini ve ürik asidi dengelemekle görevli, vücudu koruyucu etkileri olan bir hormon. Şekerin hücre içerisine girip enerji olarak tüketilmesi, insülin sayesinde gerçekleşebilen bir süreç. İnsüline yanıt veren doku ve organların, birtakım edinsel veya doğuştan gelen kalıtsal bozukluklar sonucunda, insülinin verdiği emirlere direnç göstermesi, insülin direnci olarak adlandırılıyor.
İnsülin tarafından verilen emirler yerine gelmediği zaman vücut; kan şekerinin yükselmesi, kolesterol değerlerinin bozulması, karaciğer yağlanması, kanda ürik asidin yükselmesi gibi risklerle karşı karşıya kalıyor. Özellikle şekerin yükselmesi, vücut için kabul edilebilir bir şey olmadığından, pankreas bu direnişle karşılaştığı zaman, kandaki insülin seviyesini yükselterek buna karşılık vermeye ve bu süreçle mücadele etmeye başlıyor. İnsülin seviyesi yükselen kişiler de tatlı, hamur işi ve nişastalı gıdalara aşırı ilgi duymaya başlıyor. Ayrıca sık atıştırma ihtiyacı duyuyor, yüksek kalorili gıdaları tercih etmeye sebep olan şeker düşüklüğü (hipoglisemi) ile karşılaşıyor, yediklerine oranla daha çok kilo alıyor, kolesterol değerleri yükseliyor ve belleri kalınlaşmaya başlıyor. Yani tam bir kısır döngü...
İnsülin direnci testi nasıl yapılır?
İnsülin direncini saptamak için açlık ve yemekten iki saat sonraki toklukta, kan şekeriyle eş zamanlı olarak insülin düzeyi ölçümleri yapılıyor. Sağlıklı bir pankreas, açlık kan şekerini 100’ün altında tutabilmek için 5 ile 15 ünite arasında açlık ünsilin seviyesine ihtiyaç duyarken, yemekten iki saat sonra kan şekerimizi normal aralıkta tutmak için sıklıkla 20 ile 80 ünite civarında bir ünsilin üretiyor. İnsülin seviyesinin bu rakamlardan yukarıda olması, insülin direncinizin olduğu anlamına geliyor.
İnsülin direnci tedavisi nasıl yapılır?
nsülin direnci tedavisi temelde üç ana başlıktan oluşuyor. Birincisi ve tedavinin en önemli unsuru, diyet ve yaşam tarzı değişikliği. İkincisi, bedensel aktiviteyle kas oranının artırılması ve yağ dokusunun azaltılması. Üçüncüsü ise gerektiğinde uygulanan medikal tedavi, yani insülin direncini azaltan, dokuların insülin duyarlılığını artıran ilaçlar. Elbette bu ilaçların doktor kontrolünde kullanılması gerekiyor.
Medikal tedavide kullanılan ilaçlar da ikiye ayrılıyor. Birincisi, doğal insülin duyarlılaştırıcı ilaçlar. Bunlar pek çok alt başlıkta incelenebilir ama temel olarak birtakım dokuların insülin duyarlılığını artıran ve hastanın diyete uyumuna, diyetle sağlanan kilo kaybına hız kazandıran ilaçlar denebilir. Daha şiddetli, diyabet riskinin söz konusu olduğu, vücudunda diyabet genleri taşıdığı için insülin direnciyle karşı karşıya olan hastalarda ise yine insülin direncini kıran, diyabet tedavisinde de kullanılan ilaçlar tercih edilebiliyor.
İnsülin direnci olanlar nasıl beslenmeli?
İnsülin direnci; şekerin yükselmesini engellemek için aşırı miktarda çaba sarf eden, çok insülin üreten ve pratikte hızla ömrünü tüketen bir pankreas ile sonuçlanıyor. Yani insülin direnci hastaları, diyabet riskiyle karşı karşıya. Bu nedenle bu hastalara, hem insülin direncini yenip ortadan kaldırana kadar hem de bunu başardığı zaman bir ömür boyu kilolarını muhafaza edebilmeleri için, bir şeker hastası gibi beslenmeleri öneriliyor. Bunun da temelde üç başlıkta incelenebilecek kuralları bulunuyor:
Birincisi, insülin direnci olanların, fabrika şekerini ve bu şekerin katıldığı gıdaları hızla hayatından çıkarması gerekiyor. Çaya, kahveye şeker akmamak, hazır meyve suyu ve gazlı içecekleri içmemek, yoğun şeker içeren şerbetli tatlılardan, reçel ve marmelatlardan uzak durmak, ilk planda yapılması gerekenler. İkinci sırada ise beyaz un ve şeker kuralı geliyor. Hamur işleri ve beyaz ekmeği hayatınızdan çıkarmak en iyisi. Daha az şeker içeren ve içerdiği şeker kana daha yavaş karışan, pankreası yormayan doygun ekmekler, ölçülü olarak tüketilmeli. Hiçbir zaman ana öğün tamamen hamur işinden ibaret olmamalı.
Ayrıca insülin direnci olanlar, yoğun nişasta içeren pirinçten uzak durmalı. Bunun yerine daha çok bulgur, ikinci sırada ölçülü olmak kaydıyla makarna ve erişte tercih edilebilir. Diyetin üçüncü kuralı ise pankreasın, meyve ve süt şekeri gibi masum şekerler içeren gıdalarla, az az ve sık sık insülin üretmesini sağlamak.