Yanı başımızdaki tehdit: Nomofobi

Yanı başımızdaki tehdit: Nomofobi

Nomofobi, bireylerin dijital cihazlarından uzak kalma veya bağlantıyı kaybetme korkusu olarak tanımlanıyor. Bu fobi dijital cihazların vazgeçilmez hale geldiği dünyamızda yeni bir tehdit olarak karşımızda.

Günümüzde dijital cihazlar olmadan zaman geçirmek, küçükten büyüğe birçok insan için zor bir hal aldı. Çeşitli uzmanlar tarafından eleştirilen dijital cihaz düşkünlüğünün birkaç adım ötesi ise Nomofobi! Adı, "No-mobile-phone phobia" ifadesinin kısaltması olan bu fobi, cep telefonu ya da mobil cihazlardan uzak kalma veya bu cihazlara erişememe korkusu olarak tanımlanıyor.

Nomofobinin nedenleri, birçok psikolojik rahatsızlığın sebepleriyle benzerlik gösteriyor. Bunlar arasında en çok öne çıkanı bağımlılık! Cihazların yarattığı farklı dünyalara, oyunlara duyulan bağımlılık ve sanal dünyayla bağlantıda kalarak yaşama zorlantısı kişileri bu cihazlardan uzak kaldıklarında paniğe hatta korkuya sevk edebiliyor.

Nomofobinin bireyler üzerinde çeşitli olumsuz etkileri bulunuyor. Bunlar şöyle sıralanabilir:

  • Yüksek düzeyde anksiyete ve stres, depresyon ve farklı mental sorunlar,
  • Yüz yüze sosyal etkileşimlerin azalması ve sosyal izolasyon,
  • İş ve okul performansında düşüş ve dikkat dağınıklığı,
  • Uzun süreli ekran kullanımına bağlı göz yorgunluğu, uyku bozuklukları ve genel fiziksel rahatsızlıklar.
Uygulamalar, kişiselleştirilmiş içerik sayesinde kullanıcıların dikkatini çekmek için düzenli bildirim ve anlık uyarılar gönderiyor.
Uygulamalar, kişiselleştirilmiş içerik sayesinde kullanıcıların dikkatini çekmek için düzenli bildirim ve anlık uyarılar gönderiyor.

Dijital dünya ve teknoloji devleri bağımlılığı tetikliyor

Bilindiği üzere sosyal medya platformları, kullanıcı etkileşimlerini artırmak ve kullanıcıları platformda çok daha fazla tutmak amacıyla özel olarak tasarlanıyor. Algoritmalar, kullanıcının ilgisini çeken içerikleri önceliklendiriyor ve bu içeriklerin sürekli olarak akışta kalmasını sağlıyor. Böylece kullanıcılar platformlara bağımlılık geliştirebiliyor.

Bununla da kalmıyor; uygulamalar, kişiselleştirilmiş içerik sayesinde kullanıcıların dikkatini çekmek için düzenli bildirim ve anlık uyarılar gönderiyor. Bu bildirimler de kullanıcıların cihazlarını sürekli olarak kontrol etmelerine yol açıyor. Tabir yerindeyse kullanıcının dikkati sürekli cihaza odaklanıyor.

Kullanıcıların içerikleri sürekli olarak kaydırarak tüketmelerine olanak tanıyan "sonsuz kaydırma" (infinite scroll) özelliği, kullanıcıları teşvik etmek için uygulanan rozet, puan, sanal hediye gibi ödül sistemleri ve oyunlaştırma teknikleri kullanıcıların dopamin seviyesini artırıp bağımlılığı tetikliyor.

Aile ve arkadaş desteği, bireyin cihaz kullanımını sınırlama ve yüz yüze sosyal etkileşimlerini artırma çabalarına yardımcı olabilir.
Aile ve arkadaş desteği, bireyin cihaz kullanımını sınırlama ve yüz yüze sosyal etkileşimlerini artırma çabalarına yardımcı olabilir.

Başa çıkmak için neler yapılabilir

Nomofobi, modern teknoloji ve mobil cihazların yaygınlaşması ile birlikte artan bir sorun olarak kabul ediliyor. Bireylerin bu fobi ile başa çıkmaları için çeşitli stratejiler uygulamaları onlara yardımcı olabilir. Elbette nomofobi, bireyin günlük yaşamını önemli ölçüde etkiliyorsa bir mental sağlık uzmanından profesyonel yardım alınması gerekir.

Nomofobi ile başa çıkabilmek adına yapılabilecekler şöyle sıralanıyor:

Farkındalık ve eğitim: Bireylerin çoğu böyle bir fobiye sahip olduklarının farkında dahi olmayabilirler. Zira cihazlarından panikleyecek kadar ayrı kalmıyor olabilirler. Bu nedenle kişilerin kendilerinde nomofobi olup olmadığını kontrol etmesi öneriliyor. Öncesinde bu fobi hakkında bilgi sahibi olunması gerekiyor.

Rutin oluşturma ve kurala uyma: Günlük yaşamda telefon ya da diğer cihazların kullanımını sınırlandıran rutinler ve alışkanlıklar geliştirmek kişi için faydalı olabilir.

Dijital detoks: Şayet kişide nomofobi varsa belirli aralıklarla telefon ve diğer dijital cihazlardan uzak durma pratikleri uygulamak yararlı olabilir. Örneğin haftanın bir günü ya da günün belli saatleri dijital detoks yapılabilir.

Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT): Birey, bağımlılık ve korkusunu yenebilmek adına düşünce kalıplarını ve davranışlarını değiştirmeye yönelik terapilerden fayda görebilir. Bunların başında da BDT geliyor.

Aile ve arkadaş desteği ile sosyalleşme: Aile ve arkadaş desteği, bireyin cihaz kullanımını sınırlama ve yüz yüze sosyal etkileşimlerini artırma çabalarına yardımcı olabilir.