Azimli çalışmaları ve gelecek planları ile tüm Türkiye’nin dikkatini çeken antrenör Gamze Birsöz Koç ve sporcu Gizem Sarıgöl’ün masalsı tanışma hikayelerini ve para dans sporuna dair projelerini onlara sorduk.
Gelecek planları ve dünyadaki ilk engelsiz spor ve sanat akademisi üzerine planlarından bahseden antrenör Gamze Birsöz Koç ve sporcu Gizem Sarıgöl, bu spor dalının henüz yeterli desteği görmediğini vurguladı. Engelli sporcuların hareket edebilmesi için gerekli olan tekerlekli sandalyeler ne yazık ki yetersiz.
“HAYATIMI ENGELSİZ SANATA ADADIM”
2004 yılında Gizem Sarıgöl ile tanıştıktan sonra hayatını engelsiz sanata adadığını söyleyen Gamze Birsöz Koç, 1984 yılında İzmir’de doğdu. Ege Üniversitesi konservatuar mezunu olan Koç, latin ve salon dansları antrenörlüğü de yapıyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi İşletme yüksek lisansı bulunan antrenör, şu an doktora tezi olarak dünyanın ilk engelsiz sanat ve spor akademisi üzerine çalışıyor.
Daha önce yaptığınız çalışmalar nelerdir?
2002 yılında dezavantajlı gruplarla projeler yürüttüm. Madde bağımlısı gençlerin, şiddet eğilimi olan çocukların ve cinsel istismara uğramış gençlerin sanat ve dans ile iyileşebileceğini gösteren bir projeye imza attım. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda “Anadolu’da Düğünle” ve “1919 Bitmeyen Yolculuk” müzikallerine koreograflık yaptım. 2004 yılında sporcum Gizem Sarıgöl ile Türkiye’de ilk kez tekerlekli sandalye dansını keşfettik. Bu yolculuk bizi 2017 yılında “Engelsiz Müzikal”e kadar götürdü. Dünyanın ilk engelsiz müzikalini sahneye koyduk. Görme, işitme, bedensel ve zihinsel engelli 30 genç ile bir müzikal sahneledik. Dönen tekerlek isimli rap parçayı hazırlayıp engelsiz klibi çektik.
Şu an hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz?
Şu anda engelsiz müzikali büyüterek daha fazla engelli genç ile ünlü sanatçıları bir araya getirerek Türkiye’nin her iline turneye gideceğimiz bir müzikal hazırlıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’de tekerlekli sandalye dansının keşif hikâyesini beyaz perdeye taşımaya da hazırlanıyoruz. Her zamanki önceliğim olan engellileri ön planda tutmak amacıyla filmin oyuncu kadrosu ve set ekibini de engellilerden oluşacak. Bu film sonrası engelli dostlarımız medya sektöründe meslek edinebilecekler.
“TEKERLEKLİ SANDALYE DANSININ İLK TOHUMU 2004 YILINDA ATILDI”
Türkiye'de ve dünyada para dansın konumu nedir? Türkiye'de nasıl ortaya çıktı?
1968 yılında İsveç’te rehabilitasyon amacı ile ortaya çıkan para dance ile Türkiye 2004 yılında tanıştı. Doğuş hikâyesi çok masum bir hikâye aslında. Gizem henüz 4- 5 yaşlarında minik bir kız çocuğuydu. O gece gösteri provam bitmiş sahnede gerginlikle son provamı alırken yanıma yaklaşıp elindeki oyuncak bebeğini uzatıp “aynı bebeğime benziyorsun çok güzelsin. Keşke benim de ayaklarım olsa ben de senin gibi dans edebilsem” dedi. Ne diyeceğimi şaşırdım ve ağlamaya başladım. Hayatımda tanıştığım ilk engelliydi Gizem. O an ne yapabilirim, ne demeliyim hiç bilemedim. O üzüntü ile başım döndü ve üzerine sendeledim. Bacakları acımasın diye tekerleklerine tutunmak isterken sandalye geri geri gitti ve ipeksi bir yumuşaklık ile dönmeye başladı. O an tekerlekli sandalye dansının ilk tohumu atılmış oldu.
Resmi branş olarak kabul edilip yarışmalara katılma sürecimiz ise bir hayli uzun zaman aldı. Ülkemizde spor alanında 2016 yılında aktif branş olarak faaliyete giren para dance sporu Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonunun aktif bir branşıdır.
Para dansın ülkemizde daha da gelişmesi için neler yapabiliriz?
Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu yeni başkanımız Muaz Ergezen ile branşımız ilk kez bu sene daha da değer kazanmaya başladı. Türkiye’de ilk kez TS (tekerlekli sandalye) basketbol maçı devre arasında TS dansa yer verildi ve artık maç aralarında sahnede dansçılarımızı göreceğiz. Tabii sayımız hala çok az. Tekerlekli sandalye dans sporcusu sayımızı ve bu branşa gönül verecek kulüp sayımızı artırmamız gerektiğine inanıyorum.
Yapmayı planladığımız yetenek taramaları ve milli takıma hazırlık kampları ile bu branşı daha da büyüteceğimize inanıyorum. Bu branşın gelişimi için aslında en önemli gereklilik iş insanlarının desteği aslında. Federasyonumuzdaki birçok branşın ana sponsorları varken dans branşına henüz yeteri kadar destek verilmiyor. Branşımıza destek olacak bir ana sponsor ile aslında sporu ve sanatı aynı pencerede birleştiren ve görsel şölen sunan branşımızı daha da geliştirebiliriz diye düşünüyorum. Tabii sizin gibi görsel ve yazılı basında bilinirliğinin artması da destek kapılarını aralayacaktır. Bu nedenle bu yazınızda tekerlekli sandalye dans sporuna yer verdiğiniz için ben, branşım ve sporcularım adına teşekkür ediyorum.
“2004 YILINDAN BERİ BU SPOR İÇİN MÜCADELE EDİYORUM”
Sporcu Gizem Sarıgöl, 22 Nisan 1999 tarihinde Amasya’da doğdu. 2000 yılından beri Samsun’da ikamet eden sporcu, Samsun Meslek Yüksekokulu’nda turizm ve otel işletmeciliği okuyor.
Para dans ile nasıl tanıştınız?
Para dans ile tanışmam antrenörüm Gamze Birsöz Koç sayesinde oldu. Bir gün kendisinin dans dersini izliyordum ve “keşke bende sizin gibi dans edebilsem” dedim. Gamze hocam bu durumdan çok etkilenip duygulanıp bana sarılmaya çalışırken sendeledi. Bu sırada tekerlekli sandalyemin en ufak bir kuvvetle hareket ettiğini fark etti ve “ben seni dans ettirebilirim” dedi. O gün bugündür kendisiyle bu spor için mücadele ediyoruz.
Para dans sporunda serbest stil, Latin dansları gibi sınıflandırmalar mevcut. Siz hangisini tercih ediyorsunuz? Özel bir nedeni var mı?
Ben yarışmalarda ve gösterilerde tüm kategorilerde yarışıyorum. Ancak en çok Latin danslarını seviyorum. Latin danslarını sevmemin en büyük sebebi her çeşitten müziğin olması ve bir koreografiye bağlı kalmadan doğaçlama dilediğim gibi dans edebiliyor olmam.
“EĞER YETERLİ DESTEK OLURSA EN GÜZEL TABİRLE GÜZEL GÜNLERE TEKER DÖNDÜRECEĞİZ”
İleriye yönelik hayalleriniz ve planlarınız nedir?
İleriye yönelik en büyük hayalim konservatuarda dans bölümü okumak fakat şu an ülkemizde maalesef engelli öğrencilere böyle imkânlar verilmiyor. Ancak Gamze hocamın doktora tezi engelsiz konservatuar üzerine. Sonunda bu konservatuarı kurabilirse hepimizin hayalleri gerçek olacak. Fakat birincil ve en kısa sürede gerçekleştirebileceğim planım, antrenör olup gelecek nesillere tekerlekli sandalye dansını öğretmek ve tabiki dünya şampiyonasında ülkemize milli marşımızı okutmak istiyorum.
Kendinize idol olarak belirlediğiniz bir sporcu var mı?
Kendime idol olarak belirlediğim birçok sporcu var çünkü yurt dışıfhtfda tekerlekli sandalye dansı daha yaygın ve daha gelişmiş. Türkiye'de maalesef tekerlekli sandalye dansında yeterli desteği göremiyoruz. Ülke olarak daha çok özen gösterilmesi taraftarıyım. Eğer bu özen gösterilirse sporcuların daha verimli şekilde çalışacağını düşünüyorum. Bizlerin yurt dışındaki sporcularla eşit koşullarda yarışabilmemiz için en önemli aksesuarımız olan tekerlekli sandalyemiz yeterli değil. Bunun için de sponsorlara ihtiyacımız var. Eğer bizlere bu imkanlar sunulursa bizlerin idol almak yerine idol olacağımız günlere koşacağız demek isterdim ancak en güzel tabirle teker döndüreceğiz.