Ramazan ayının olmazsa olmazlarından biri olan Ramazan davulu geleneği, son zamanlarda gelişen teknolojiyle birlikte eskisi kadar yaygın değil. Ancak geleneği korumak isteyenler de mevcut. COVID-19 sebebiyle birçok ilde davul çalmak yasaklansa da bazı mahallelerimizde Ramazan davulcularını duymak mümkün.
Davulun Türk kültüründeki kökeni
Davulun Türk kültüründeki önemini anlamak için tarihte geriye gitmemiz gerekiyor. Çünkü Türklerde davul binlerce yıllardır kullanılıyor. Orta Asya’da kavrüg, tug, tavıl gibi isimlerle de anılan davul, eski Türk dini olan Şamanlığın ibadet aletlerinden biriydi. Şaman ritüellerinde özellikle çok fazla kullanıyorlardı. Hunların resmi ve dini çalgısı olan davul, Türkler vasıtasıyla İslam etkisindeki topluluklara da yayıldı.
Osmanlı döneminde davulun telgraf özelliği olduğu gibi zaman bildirmede de kullanılırdı. Çok eski dönemlerde günümüzdeki gibi teknolojik cihazlar bulunmadığından davul ile insanlar uyandırılıyordu. Evliya Çelebi, 17’nci yüzyılda kervansaray, han, bekâr odaları, sur ve şehir kapılarının belirli saatlerde ‘derbend davulu’nun çalınmasıyla kapatıldığını söylüyor.
Osmanlı’da davul geleneği
Ramazan gecelerinde davul çalıp maniler okuyarak halkı sahura kaldırmak bekçilerin göreviydi. Bekçilik Osmanlı döneminde en fazla gelir getiren mesleklerden biri olarak görülüyordu. Bu sebeple Osmanlı dönemindeki memurlar, yarım gün çalışıp geceleri de davul çalarak veya bekçilik yaparak geçimlerini sağlayabiliyordu.
Hangi maniler söylenirdi?
Mahalle halkına da aşina olan Ramazan davulcuları, her evin kapısında o aileye yönelik yarı esprili bir mani okurdu. Eğer birinin evinde hasta varsa o evin camına sarı çiçek konurdu. Böylelikle o evin önünden geçerken mani okunmazdı. Bazen de ilk gece mahallenin gençleri de davulu alarak tüm mahalleyi fenerlerle dolaşırlardı.
Bekçilerin okudukları maniler, sekiz heceli dörtlüklerden oluşuyordu ve dörtlükler arasında anlam bütünlüğü de korunuyordu.
Hakk’tan bize geldi ihsan
Müşkil işler oldu âsan
Bu gecemiz ibtidâdır
Ey mâh-ı sultan merhaba
Hakk’ın bize ihsânısın
Hem ayların sultânısın
Sen bir saâdet kânısın
Ey mâh-ı sultan merhaba
Başka bir örnek ise şu şekilde:
Besmeleyle çıktım yola
Selam verdim sağa sola
A benim devletli beyim
Vakt-i şerif hayır ola
Günümüzde Ramazan davulcuları
Günümüzde davulcular eskisi kadar yoğun olarak her mahallede bulunmasa da bu kültürü korumaya çalışan mahalleler hâlâ bulunuyor. Görmeye alışkın olduğumuz Ramazan davulcularının yanı sıra, işini daha farklı ve esprili bir yönde icra edenler de var.
Çankırı'nın en büyük mahallesinde yıllardır Ramazan davulculuğu yapan Coşkun Sivri, ilerleyen yaşı nedeniyle yürüyerek mahalleyi dolaşamadığı için çözümü motosiklet sepetinde bulmuş.
Pandemi kısıtlamaları Ramazan davulcularını nasıl etkiledi?
COVID-19 önlemleri kapsamında alınan son kararlardan herkes gibi Ramazan davulcuları da etkilendi. Alınan yeni kararlara göre çoğu ilde Ramazan davulcuları gece izin belgeleriyle sadece güzergahları ile sınırlı olarak dışarıda olabilecekken bazı illerde ise sahurda davul çalmak bu sene yasaklandı.
Örneğin, Bolu’da COVID-19 tedbirleri kapsamında sahur vaktinde görev yapan davulculara yasak gelmişken Amasya’nın Taşova ilçesinde vatandaşların istekleri üzerine Taşova Belediyesi’ne bağlı Ramazan davulcuları sahura yöresel türkülerle kaldırıyor.
Kırşehir İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun Ramazan ayı için aldığı tedbirler kapsamında Ramazan davulcularının bu sene çalışması yasak. Alınan kararın amacı bahşiş için ev ziyaretleri veya kapı zili çalmak gibi bulaş riski oluşturabilecek davranışları önleyebilmek. Bu nedenle Kırşehirli Ramazan davulcuları, belediyenin kendileri için ayrılan bütçesinden alabilecekler. İstanbul’da ise davulcuların bahşişlerini alması için apartman katlarına çıkmaları yasak. Onun yerine bahşişler davulculara camlardan atılacak.
Quick Sigorta
Trafik Sigortası, Kasko, DASK gibi birçok ürünü ekonomik, hızlı, güvenli ve anlaşılır biçimde sunan yeni nesil dijital sigortacılık!
Detaylı bilgi için: