Motosiklet kullanıcıları, motosikleti bir tutku olarak tanımlıyor. Türkiye’de 300’e yakın motosiklet kulübü bulunması da bunun bir kanıtı olsa gerek. Her biri özel etkinlikler düzenliyor, birlikte uzun yollara çıkıyor, yardım kampanyaları düzenliyor ve en önemlisi de trafikte görünmek, ciddiye alınmak istiyorlar...
Ankara, Çanakkale ve İstanbul’dan üç motosiklet kulübüyle motosiklete dair tüm detayları konuştuk.
ANKARA MOTOSİKLET SEVDALILARI KULÜBÜ
2011’de kurulan kulübün Kurucu Başkanı Hüseyin Birinci diğerlerinden farklı olarak ANMOS’un kuruluş amacını şöyle anlatıyor: “Diğer motosiklet kulüplerinin belli motor tarzı, motor gücü (cc), yelek giyme zorunluluğu, uyulması gereken katı kuralları olduğu için ben bunları tamamen ortadan kaldıran bir oluşum olmak adına bu grubu kurdum.”
Facebook sayfasında 2 binden fazla üye ve takipçisi olan kulübün kemik kadrosu 14 kişiden oluşuyor. Kulüp sosyal sorumluluk projelerinde bulunuyor, kan, ilik ve organ bağışı yapıyor. Ayrıca resmi bayramlarda kortej eşliğinde Ankara sokaklarında turluyor ve Anıtkabir’e gidiyor. Ramazan ayında iftar ve sahur organizasyonları, piknik ve geziler de kulübün etkinliklerinden.
“Bu bir sevda meselesi”
ANMOS, şimdiye dek birçok uzun ve keyifli yolculuklara çıkmış ama en uzun rotayı sorduğumuzda Birinci, 2.750 km’lik Karadeniz, Gürcistan ve Batum gezisini anlatıyor: “Her motosiklet sevdalısının hayalidir, Karadeniz turuna motorcu haccı da denir. Bir gün otururken konusu açıldı. Laptoplarımızı açtık, haritadan güzergahı belirledik, gereken malzeme listesini çıkardık, tarihi belirledik ve geri sayıma başladık. Sonra da sabah erkenden yola çıkıp hava ve yol şartlarına uyarak keyifli bir sürüş gerçekleştirdik.”
Kulübün bir dostluk grubu olduğunu söyleyen Birinci, “Facebook sayfamızdaki üye alımlarında herhangi bir kriter gözetmiyoruz. Hatta üye olmak için motosikletlerinin olmasına bile gerek yok. Çünkü bu bir sevda meselesi. Motosiklet kültürü hakkında bilgi almak, yeni yol arkadaşı bulmak ya da aklına takılan soruların cevaplarını bulabilmek için üye olabiliyorlar” diyor. Ancak kulübün etkinliklerine katılmak için katı kurallar da yok değil. Örneğin kasksız ve diğer koruma ekipmanları, teknik donanımları tam olmayan üyeler gezilere katılamıyor. ANMOS’un en güzel özelliklerinden biriyse, motosikletin sadece erkek işi bir araç olmadığını ve kadınların da çok güzel motosiklet kullanabilecekleri gerçeğini savunmaları.
Fakat kulübün kemik kadrosuna girmek istiyorsanız, etkinliklerdeki davranışlarınız da etkili. Bu etkinliklerin ardından kemik kadronun yaptığı oylama sonucu herkes olumlu düşündüğü takdirde kişiye patch denilen grup logosunun olduğu arma veriliyor ve yeleğine dikmesi isteniyor. Böylece yeni bir üye kemik kadroya dahil olmuş oluyor.
“Düşmeyen motorcu yoktur, henüz düşmemiş vardır”
Türkiye’de motosiklet kullanıcılarının dikkate alınmadığını çünkü motosiklet kültürünün tam olarak oturmadığını söyleyen Birinci, İtalya örneğini veriyor: “İtalya’da motosiklet kullanıcılarının, ışıklarda en önde kendilerine ayrılan bölgede beklemek gibi trafikte farklı öncelikleri var. Bu kültürün Türkiye’de oturabilmesi için çok uzun yıllar geçmesi gerekiyor. İnsanların anlamadığı olay şu, o garip kıyafetlerin içindeki de sizin gibi etten kemikten yaratılmış; evde annesi, babası, eşi, çocukları bekleyen bir insan. Bir araç sürücüsü, ufacık bir dikkatsizlik sonucu arabasını servise götürüp birkaç gün sonra arabasına kavuşabiliyorken, biz eğer ölmemiş isek, en iyi ihtimalle birkaç kırık, ciddi tamir masrafı ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Motosiklete binip de düşmeyen motorcu yoktur, henüz düşmemiş motorcu vardır” diyor.
18 MART MOTOSİKLET DERNEĞİ
Çanakkale 18 Mart Motosiklet Derneği de Türkiye’nin en etkin motosiklet topluluklarından. 2013 yılında kurulan derneğin 46 aktif ve Facebook sayfasında 3.500’e yakın üyesi bulunuyor.
Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Ünsal, geleneksel olarak her yıl 18 Mart’ta Şehitlere Saygı yürüyüşü gerçekleştirdiklerini söylüyor. Ünsal, “2017 yılında bu sürüşte ülkenin dört bir yanından yaklaşık 6 bin motosiklet tutkununu misafir ettik” diyor ve bu sürüşün Guinness Rekorlar Kitabı’ndaki motosiklet toplu sürüşü rekorunun yaklaşık 2,5 katı olması sebebiyle yeni rekor denemesi için seneye yetkilileri çağıracaklarını söylüyor.
Dernek olarak çevre il, ilçe ve köylerde çocuklara kitap, kıyafet temin ediyor; Ramazan ayında yardım kolisi dağıtıyorlar. Tüm milli bayramlarda bayraklarla kortej düzenlemesi ise vazgeçilmez etkinliklerinden biri. Şimdiye kadar gittikleri en uzun rotaysa Çanakkale’ye 700 km uzaklıkta bulunan Isparta Eğirdir Motosiklet Festivali.
“Derneğe üye olmanın şartı, bilinçli kullanıcı olmak”
Derneğe üye olmanın şartının yelek giymek olduğunu ama yeleği giymeye hak kazanmanın da bazı şartları olduğunu anlatıyor Ünsal. “Kişinin yelek giyme hakkını kazanabilmek için bir süre olağan etkinliklerimize düzenli katılması ve bu süre içinde birbirimizi tanımamız gerekiyor. Çoğu kulüp veya dernekte bulunan motosiklet sınıf ve silindir hacmi şartı bizde bulunmuyor. Ayrıca tüm üyelerimizin devamlılığını sağlaması için trafik kurallarına uyması, yayalara ve diğer araçlara saygı göstermesi ve motosiklet ekipmanlarını düzenli olarak kullanması yani kısacası bilinçli kullanıcı olması gerekiyor” diyor.
Motosikletin bir tutku, özgürlüğün sembolü olduğunu söyleyen Ünsal, motosiklet kullanmaya dair hislerini şöyle aktarıyor: “Anonim bir cümle şöyle der, ‘Dört teker bedeni, iki teker ruhu taşır’. Zordur aslında uğraşmak; zinciri, yağı, ekipmanı vs. yorar adamı. Fakat yola çıkıp da tanımadığınız insanların size selam verdiğini, her molada sizle sohbet ettiğini, herkesin size gıpta ile baktığını görünce tüm zorlukları unutup, ‘İyi ki motorcuyum’ dersiniz.
TEAM RIDERS MOTOSİKLET KULÜBÜ
İstanbul’un en bilinen motosiklet kulüplerinden Team Riders, 2012 yılında Teşvikiye’de kurulmuş. Aktif olarak 22 üyesi olan kulübün Facebook’ta 5 bine yakın üyesi bulunuyor.
Kulübün Kurucu Başkanı ve aynı zamanda Türkiye Motosiklet Platformu Basın Danışmanı Selçuk Saral, kulübün kuruluş amacını şöyle anlatıyor: “Geziler, etkinlikler, keyif sürüşlerin haricinde hiçbir siyasi parti veya kamu kuruluşundan yardım almadan tamamen kendi içimizde para toplayıp Çocuk Esirgeme Kurumu, Darülaceze ve hayvan barınakları gibi yerlere çeşitli yardım etkinlikleri düzenliyoruz.”
Kulüp birlikte uzun yolculuklara da çıkmış. Örneğin bu sürüşlerin en uzunu İstanbul’dan Bartın’a ve oradan da Marmaris’e olan yolculuk olmuş. Kulübe üyelik şartı için büyük veya pahalı bir motosiklete sahip olmanıza gerek olmadığını söyleyen Saral, “Biz asla motorun cc’sine göre üye olmaya gelen kişileri değerlendirmiyoruz. Altındaki motor kaç cc veya kaç model olursa olsun bizim için önemli olan üzerindeki kullanıcıdır. Üyemiz olacak kişi kesinlikle A2 motosiklet ehliyetine sahip olmalı. Bunun dışında motorunu kurallara göre kullanmasını bilen, ekipmansız kullanmamayı kendine prensip edinmiş ve kesinlikle motor üzerinde teker yapmak diye tabir edilen hareketleri yapmayan kişileri aramıza kabul ediyoruz” diyor.
“Kanunlar haklarımızı çok fazla korumuyor”
Saral da motosiklet kullanıcılarının Türkiye’de pek dikkate alınmadığını düşünüyor. Bunun sebebini ise şöyle anlatıyor: “Kanunlar bizim haklarımızı çok fazla korumadığından böyle oluyor. Örneğin bir araç sürücüsü gelip haksız yere bir motosiklete çarptığında ‘Görmedim’ diyerek kolayca sıyrılabiliyor. Ama buna yönelik bir kanun çıkartırsanız inanın tüm araç sürücüleri hem çok daha dikkatli hem de motosiklete karşı çok daha saygılı olurlar”.
Saral’ın büyük bir sorun olarak gördüğü bir diğer konu ise, motosikletlerin çok sık çalınması. Bu durumu şöyle ifade ediyor: “Hırsız bulunsa bile Kabahatler Kanunu’na göre 168 TL ödeyip hırsızlar Polis Merkezi’nden elini kolunu sallayıp çıkıyor.
DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR!
Motorunuzun ZorunluTrafik Sigortası - Quick Sigorta ile Saniyeler İçerisinde Hazır!