İstanbul’un Denize ve Sanata Açılan Mahallesi: Yeldeğirmeni

İstanbul’un Denize ve Sanata Açılan Mahallesi: Yeldeğirmeni

Tarihi Yeldeğirmeni Mahallesi, yeni adıyla Rasimpaşa Mahallesi, kendine has caz lokali, kafeleri, festivalleri, kadın dayanışma merkezi, sosyal hizmet noktalarıyla ayrı bir dünya oluşturmuş durumda… Mahalleden çıkmadan yemek yiyebileceğiniz, keyifle kültür-sanata doyabileceğiniz Yeldeğirmeni’ne biraz daha yakından bakalım…

 Mahallede güzel pizzalar yiyebileceğiniz restoranlar da bulunuyor
Mahallede güzel pizzalar yiyebileceğiniz restoranlar da bulunuyor

15. ve 16. yüzyıllarda bahçeli köşkleri bulunan Yeldeğirmeni, adını 17. yüzyılda I. Abdülhamit’in yaptırdığı dört yel değirmeninden alıyor. Semt sakinlerinin un ihtiyacını karşılaştırmak için kurulan yel değirmenlerinden yüzyıllar sonra bile, semtte fırınlar hala hakimiyetini koruyor.

Tüm sokakları denize açılan Tarihi Yeldeğirmeni Mahallesi, son yedi-sekiz yıldır önemli bir dönüşüm geçiriyor. ÇEKÜL Vakfı ve Kadıköy Belediyesi’nin ortaklığında, “Yeldeğirmeni Mahallesi Canlandırma Projesi” ile 2010 yılında başlayan süreç, hala devam ediyor. Proje kapsamında mahalle kimliğinin korunması, entegre canlandırma stratejileri geliştirilmesi, mahalli örgütlenmenin desteklenmesi ve mahallenin kent ile bütünleştirilmesi gibi hedefler doğrultusunda, Rasimpaşa Sosyal Hizmet Merkezi, Kadıköy Belediyesi Korkmaz Altuğ Sağlık Polikliniği, Tasarım Atölyesi Kadıköy (TAK) gibi önemli merkezler hizmete girdi.

Kadıköy Belediyesi 2017 Mural İstanbul Festivali’ne katılan sanatçıların eserleri mahallenin duvarlarını süslüyor.
Kadıköy Belediyesi 2017 Mural İstanbul Festivali’ne katılan sanatçıların eserleri mahallenin duvarlarını süslüyor.

Eski dokusunu koruyor

Kentsel dönüşümün henüz uğramadığı mahallede eski apartmanların bazıları yıkılarak yenileri yapılıyor, ancak genel olarak binalar hala eski halinde. Bu eski apartmanların alt katları ve eskiden depo olarak kullanılan yerler, mahallenin yaşam alanlarının önemli birer parçası. Eskiden kullanılmayan pek çok mekan, yerini kafelere bırakmış durumda. Pek çok küçük esnaf da zamanla kendi işini bırakarak kafe açmayı tercih etmiş. 

Yeldeğirmeni’nin uğrak noktalarından biri, Küff.
Yeldeğirmeni’nin uğrak noktalarından biri, Küff.

Küçük kafeler, atölyeler, butikler hemen her ara sokakta var. Küff, mahallenin ilk açılan kafelerinden ve hala en popüleri. Mekan her daim dolu ve en çok da kahvaltısıyla meşhur. Küff’ün olduğu yerde daha önce, mutfak dolabı yapan ve satan bir esnaf bulunuyordu. Ayrıca mahallede hala yer alan eski esnaflarla Yeldeğirmeni’nin yeni kitlesi kaynaşmış görünüyor.

Benazio ve Cafe Mu da en popüler kafelerden. Ara sokaklarda dolaştıkça başka pek çok kafeyi de keşfedebilirsiniz.  

Üçüncü nesil kahvecilerden Cafe Benazio.
Üçüncü nesil kahvecilerden Cafe Benazio.

Kiliseden sanat merkezine

Karakolhane Caddesi üzerinde konumlanan kafelerden bir diğeri de, Küff’ün çaprazında yer alan ve Yeorgios Rum Kilisesi’ni gören Garda Kafe. Kilisenin duvarı Yeldeğirmeni Camii ile bitişik. Başka bir sokakta da El Hamra Sinagogu yer alıyor. Farklı dinlerin geçiş noktası olan mahallede açılan Yeldeğirmeni Sanat Merkezi de aslında bir kilise. 

Yeldeğirmeni Sanat Merkezi, eski bir kilise binasında açıldı.
Yeldeğirmeni Sanat Merkezi, eski bir kilise binasında açıldı.

1895 yılında manastır, okul ve kilise olarak inşa edilen Notre Dame du Rosaire Kilisesi, Yeldeğirmeni Sanat adıyla 2014 yılında hizmete açıldı. Sainte-Euphemie Ortaokulu’nun bir parçası olan Notre Dame Du Rosaire Kilisesi, uzun yıllar okul ve kilise olarak kullanıldıktan sonra, 1911 yılında binada çıkan yangın sonucunda hasar görmüş. Uzun süre atıl durumda olan 119 yıllık bu mimarlık anıtından, artık klasik müzik ve caz sesleri yükseliyor. Ücretsiz film gösterimleri de yapılan Yeldeğirmeni Sanat’ta konserler için bilet almayı son güne bırakmamak gerekiyor…

Mahallede cazın bir diğer adresi The Badau İstanbul

The Badau İstanbul sahnesi, yerli ve yabancı caz müzisyenlerini konuk ediyor.
The Badau İstanbul sahnesi, yerli ve yabancı caz müzisyenlerini konuk ediyor.

Duatepe Sokak’ta bulunan The Badau İstanbul, caz müziğe ev sahipliği yapan bir diğer mekân. Misafirlerini haftanın dört günü 18:00-00:00 saatleri arasında ağırlayan The Badau İstanbul, açık mutfağında pişirdiği 12 kişilik butik restoranı, 40 kişilik konser katı ile usta caz müzisyenlerine ve genç nesil müzisyenlere yer veriyor.

Bir esnaf lokantası: Tomtom’un Yeri

Lübnanlı Tomtom’un Yeri, falafel, kısır, enginar gibi lezzetler bulabileceğiniz tam bir esnaf lokantası. Falafel anında kızartılıp getiriliyor. Zeytinyağlılar da her gün değişiyor. Tomtom’un hemen yanındaki tatlıcı da mahallenin eskilerinden. Gaziantepli Beraat Tatlıcısı tüm tatlıları kendi yapıyor. Gece yarısı bile sokakta tatlıcının önünde oturan insanlar görmek mümkün. Şerbetli tatlıların yanı sıra burada içli köfte de bulunuyor.

Yeldeğirmeni’nde onlarca fırın var. Çeşitli ekmekler yapan fırınların yanı sıra, sadece simit yapan fırınlardan simidinizi sıcak sıcak alıp kahvaltı yapabilirsiniz. Aslım Odun Fırını’nda fırınlanmış kabak ve hamsili ekmek bulmak mümkün. 

Yeldeğirmeni Fırını, yıllardır aynı yerde hizmet veriyor
Yeldeğirmeni Fırını, yıllardır aynı yerde hizmet veriyor
Canınız iyi bir kahve isterse, burada üçüncü nesil kahvecileri bulmakta zorlanmayacaksınız. Pizza ve sandviç için de iki ayrı mekan bulabileceğiniz mahallede mantıcı da var. Kısacası kültür ve sanat etkinliği için Yeldeğirmeni’ne geliyorsanız, erken gelip mahallede vakit geçirebilirsiniz. Daha detaylı gezmek istiyorsanız, murallarıyla (duvar resmi) her sokağı farklı güzellikte olan mahalleyi gezip güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz.