Tatil bitti, okullar açılıyor. Bu yazımızda, çocukları tatilden sonra okula motive etmek, tatil rehavetinden çıkmalarını sağlamak için neler yapabileceğinize dair ip uçları bulabilirsiniz.
Tatil sonrası hayata ve sorumluluklara yeniden uyumlanmak yetişkinler için dahi zorken, çocuklar açısından bu başlı başına ele alınması gereken bir süreç haline geliyor. Tam da bu nedenle uzmanlar, çocukların tatilden sonra okula başladıkları zamanların özel bir dönem olarak kabul edilmesi gerektiğini söylüyor.
Özellikle uzun yaz tatilleri sonrasında birçok çocuk, belli kurallara uymak zorunda olmaktan, ders çalışmak ya da ödev yapmak gibi sorumluluklar yüklenmekten kaynaklı olarak uyum sağlamakta güçlük çekebiliyor.
Çocukların okul hayatına uyumları kendi kişisel özelliklerinin yanı sıra yetiştiği ailenin özellikleri ve eğitim gördüğü okulun kadrosu ile de yakından ilgili olarak kabul ediliyor. Uzmanların önerileri ışığında, çocukların okula kolaylıkla uyum sağlaması açısından yapılacaklara gelirsek…
Çocuk okula yeni başlıyorsa: Öncelikle okula yeni başlayan bir çocuğa farklı, okula devam eden bir çocuğa farklı davranılması daha doğru olur. Buna göre eğitim hayatına yeni başlayan bir çocuğa önce okul ortamı anlatılmalı. Uzmanlara göre çocuk, okulun nasıl bir yer olduğunu, orada neyle karşılaşacağını bilirse okuldan korkmaz. Elbette çocuklara okul ortamı anlatılırken gerçekçi olunmalı ve çocukta sadece oyun oynayacağı algısı da yaratılmamalı.
Korkuların giderilmesi için: Çocukların ilk günlerde tedirginlik ya da korkularının giderilebilmesi için mümkünse güvendiği bir yakını ile okula gitmesi öneriliyor. Böylece hem çocuk hem de veli kendini daha rahat hissedebilir. Bir yandan da aile ya da yakının çocuğa eşlik etme süresinin birkaç gün ile sınırlı kalmasına, çocuğun uyum sürecini kendi başına yaşamasına izin verilmeli. Bununla birlikte çocuğun okulla ilgili tedirgin olduğu konuları ailesiyle konuşması için de uygun ortam hazırlanmalı. Çocuğun zihnindeki soru işaretleri ya da sorunlar giderilmeye çalışılmalı.
Okul alışverişi ile heyecanlandırmak: Çocuklar okula başlarken yeni kıyafet ya da okul forması, kitap, defter ya da kalem gibi kırtasiye malzemeleri alınıyor. Tüm bu alışverişler de bir motivasyon aracı olarak kullanılabilir. Bu amaçla alınan malzemeleri çocukların kendi zevkine göre seçmesi onları heyecanlandırabilir.
Hazırlık için zaman ayrılmalı: Çocuklar okula gidecekleri günler için önceden hazırlanmalı. Kıyafetleri, çantası ve diğer okul eşyaları hazır olmalı. Dahası hazırlık aceleye gelmemeli. Tüm hazırlıkların yapılabileceği en uygun zaman diliminde uyanılmalı, çocuk evden apar topar ve telaş içinde çıkmamalı. Okula giderken stresli bir ortam yerine huzurlu bir ortamdan çıkan çocuk, okula çok daha rahat bir şekilde konsantre olacaktır.
Oyun zamanı önemsenmeli: Çocuklar için okulun yalnızca ders ve ödevlerden ibaret olduğu algısı yaratmaktan özellikle kaçınılmalı. Özellikle ilköğretim çocuklarının hâlâ oyun çağında olduğu unutulmamalı. Onların oynayabilmelerine ya da alışkın oldukları diğer faaliyetleri yapmalarına fırsat yaratılmalı.
Her çocuk özeldir, kıyaslamayın: Ailelerin en sık yaptığı hatalardan biri de çocuklarını sınıflarındaki ya da çevrelerindeki diğer çocuklar ile kıyaslamak. Oysa, bazı çocuklar okula daha kolay uyum sağlarken bazılarının bu süreci daha zor olabilir. Aileler her çocuğun özel olduğunu, hepsinin farklı alanlarda farklı becerileri olduğunu asla unutmamalı.
Okul aktivitelerine katılım: Çocuklara okulun, yeni arkadaşlıklar kazandıracağını anlatmak, okulda keyifli vakit geçirmenin mümkün olduğu mesajını vermek gerekiyor. Bu amaçla da çocuğun okulda düzenlenen sosyal faaliyetlere katılımını sağlamak ve sosyal bir çevre oluşturmasına katkıda bulunmak önemsenmeli.
Bunlara da dikkat!
Uzmanların aşağıdaki önerileri de dikkate alınırsa çocuğun okul hayatı çok daha verimli geçebilir:
● "Ders çalış" baskısı yapmayın, kendine zaman ayırmasına izin ve imkan verin. Hobileri ile zaman geçirmelerine fırsat yaratın.
● Okul koridorunda beklemeyin. Bu davranış, özellikle okul öncesi veya birinci sınıfa yeni başlayan çocukların cesaretini kırar. Kendileri için yabancı ve keşfedilmesi gereken yer olan okullarına alışmalarını güçleştirebilir.
● Özellikle sınava hazırlanan çocukların ara tatilleri sıkıntılı geçebilir. Çünkü onlar için ara tatil demek yaklaşan sınav için bol bol test çözmek demek! Dolayısıyla bu dönemdeki çocuklar daha gergin ve stresli olabilir.
● Anne babalar özellikle ergenlik dönemindeki çocuklarıyla iletişim kurmakta zorluk çekiyor. Ergenlik dönemindeki çocuklar ve ebeveynler arasında yaşanan bu iletişim kopukluğunu çözmenin yolu; çocuklarla iş birliği yapmaktan geçiyor. Ergenlik döneminde çocuğun eskisinden farklı ve kendine özgü bir birey olduğu kabul edilmeli. Onunla iletişim kurma tutumlarında değişiklikler yapılmalı. Gerekiyorsa bir uzmandan yardım alınmalı.
Tüm öğrencilere, öğretmen ve velilere güzel anılar ve başarılarla dolu bir eğitim-öğretim yılı diliyoruz.