Ülkemizin gelecek vaat eden yeni nesil sanatçılarından Berk Kır, fotoğraflarını kişisel izlenimleriyle birleştirdiği güncel olaylardan meydana getiriyor. Berk Kır ile fotoğrafı, üretim sürecini ve Türkiye'de fotoğrafçılık alanında neler yapılabileceğini konuştuk.
Sizi biraz tanımak isteriz. Kendinizden biraz bahseder misiniz?
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi lisans programından 2019 yılında mezun oldum. Kadir Has Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma programında yüksek lisans öğrencisiyim. İstanbul merkezli, genç bir sanat tarihçi ve sanatçıyım diyebilirim. Güncel olarak, Samsung Türkiye’nin marka elçiliğini ve Unlimited Publications’ın fotoğraf editörlüğünü üstleniyorum.
Fotoğraf çekmeye nasıl başladınız ve fotoğraflarınızda nasıl bir tarz benimsiyorsunuz?
Kamerayı ilk keşfetmem ilkokul yıllarıma dayanıyor diyebilirim. Fotoğrafla gerçek anlamda ilgilenmeye başlamam ise lise yıllarımda gerçekleşti. Eğer bir tarih vermem gerekirse sanırım 2011 yılıydı. Fotoğraf benim için önce kendimi ardından etrafımı algılayabildiğim kadarıyla var olabilen bir alan. Kamerayla ilişkilenmemin sonucunda bir ideaya ulaşıyorum. Sosyal gözlem ve psikolojiyi önemsiyorum.
Daha önce ABD Konsolosluğu ve Aura İstanbul'un çeşitli projelerinde yer aldınız. Bu tür yaratıcı projelerdeki süreçleriniz fotoğraf üretiminizi nasıl etkiliyor?
Evet, keyifli projelerdi. Konsolosluğun projesinde teknoloji ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği arasındaki dinamikler üzerine üretim yapmıştık. Aura İstanbul’daysa salgınlar tarihinde görsel kültür adını verdiğim araştırmayı gerçekleştirmiştim. Bu tür yaratıcı projeler için harcanan düşünce gücüyle aslında fotoğrafın düşünce süreçleri benziyor. Projeler için ya da herhangi başka bir şey için düşünüyor olmak benim açımdan yapacağım bir başka üretimin dinamiklerini de hızlandırıyor.
Adınızı sık sık duyduğumuz şeyler yapıyorsunuz. Belçikalı indie pop grubu Balthazar’ın İstanbul konserinde sahne arkasındaydınız. Çektiğiniz fotoğraflar çok sevildi, tam olarak neler oldu?
Grubun solisti Maarten ile iletişim kurduk, işlerimi sevdiğinden ve İstanbul konserini gözümden görmek istediğinden bahsetti. Bunu duyduğuma sevinirken bir yandan tedirgindim çünkü konser alanında fotoğraf çekmek benim pratiğimin dışında kalacaktı. Bunu onunla paylaştım. O da sahne arkasında bir zorunluluk olmadan zaman geçirmeyi teklif etti. İşler böyle gerçekleşti. O günün enerjisine bağlı olarak akşamın sonunda sahneye çıktım. Grubun dinleyicileriyle vedalaştığı anı da fotoğraflamış bulundum. Keyifliydi!
Bir süredir Art Unlimited'ın fotoğraf editörlüğünü yapıyorsunuz. Kültür ve sanat yayıncılığı ile fotoğraf ilişkisinden bahsedebilir misiniz? Ayrıca Türkiye’de fotoğrafçılık adına neler yapılabilir?
Bir fikri, kişiyi ya da olayı temsil eden imgeler yaratıyor olmak zaten kendi içinde epey derinlik bir durum. Art Unlimited kendi alanında önemli bir yere sahip. Fotoğraf konusunda da kendi çizgisini yeniliğe olan açıklığıyla sürdürmeyi devam ettiriyor. Kültür ve sanat yayıncılığı içerisinden fotoğrafın besleyici yanlarının öne çıkarılmasını kıymetli buluyorum.
Türkiye’de fotoğrafçılık adına yapılması gereken ilk mesele, yerli ve uluslararası fotoğraf festivallerinin devamlılık içinde kurgulanıyor olması… Fotoğraf günleri, festivalleri gibi birçok etkileşim alanına öncelikle ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
2021 yılında Amsterdam merkezli fotoğraf platformu GUP Magazine tarafından “Avrupa’nın Yükselen 150 Yeteneği” arasında gösterildiniz. 2021 sizin için nasıldı? Gelecek planlarınızdan bahseder misiniz?
Evet! 2021 benim için enteresan ilerledi. Bunu güzel bir yerden söylüyorum ve söylerken kendimi iyi hissediyorum. Hollanda ve İspanya’da çeşitli sergilerin içindeydim. Öte yandan, fotoğrafın sınırlarını deneyimlediğim bir yıldı. Webcam üzerinden o an fiziki olarak bulunmadığım mekanlarda imajlar üretebildim. Geleceğe dair İstanbul’da Kasa Galeri’deki “Dünyanın Ağırlığı” sergisinde de görüldüğü gibi kamusal alanda büyük boyutlu fotoğraf yerleştirmelerinin peşinden gitmeyi arzuluyorum.
Drone Sigortası
İnsansız Hava Araçları(İHA) için sorumluluk sigortası düzenlenmesi, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından hazırlanan “İnsansız Hava Aracı Sistemleri Talimatı” çerçevesinde zorunlu hale getirildi.
Detaylı bilgi için: