1999 yılında yaşanan Gölcük Depremi sonrası hayatımıza giren Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Sigortası’nın kapsamı, hazırlıkları süren Zorunlu Afet Sigortası (ZAS) ile genişliyor.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Sigortası, 7,4 büyüklüğündeki 17 Ağustos 1999 tarihli Gölcük Depremi sonrasında kanun hükmünde kararnameyle hayatlarımıza girdi. Sivil konutların sigorta kapsamına alınması amacıyla “Zorunlu Deprem Sigortası” hayata geçti ve bu sigorta modeli 2012 yılında Afet Sigortaları Kanunu ile son halini aldı.
Kurulduğu günden bugüne kadar Zorunlu Deprem Sigortası sayesinde sivil konutlara deprem afeti için teminat sunuldu. 6 Şubat 2023'te gerçekleşen ve 11 ili ciddi anlamda etkileyen depremler kapsamında da Zorunlu Deprem Sigortası olan yaklaşık 500 bin hasarlı konut için 35 milyar lira hasar ödemesi gerçekleştirildi. Resmi kaynaklara göre 1 Haziran 2024 itibarıyla DASK kapsamında deprem afetine ilişkin 11,3 milyon poliçeye teminat sunuluyor.
Ancak son dönemlerde iklim krizinin de etkisiyle afetler çok daha çeşitli ve yol açtığı hasar miktarıyla dünya genelinde sigorta dünyasının gündemini de meşgul ediyor. Doğa kaynaklı afetler denince fırtına, sel, dolu, tsunami, yangın gibi birçok kontrol dışı risk gündeme geliyor. Dünya genelinde doğal afet sayısındaki artış, Türkiye'de de kendini gösteriyor ve dolayısıyla doğal afetlerden kaynaklanan hasarlar da artıyor. Deprem afetinde bina üzerinde yıkıcı hasarlar olurken diğer doğal afetlerde ise bu olayların yapısı gereği konuttan ziyade konut içindeki taşınır mallarda hasar oluşuyor. Bu durum, depremin yanı sıra diğer doğa kaynaklı afetler bakımından da sigorta himayesinin zorunlu tutulmasını ve teminatın kapsamına konuta ek olarak konut içindeki taşınır malların da eklenmesini gündeme taşıyor.
ZAS ile afete odaklanılıyor ve kapsam genişliyor
Mevcut durumda depremin ve yalnızca deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, dev dalga (tsunami) veya yer kaymasının sivil konutlarda yol açtığı maddi zararlar, zorunlu deprem sigortasıyla teminat altına alıyordu. Ancak hazırlıkları süren ve bakanlık tarafından kısa sürede devreye alınacağı duyurulan ZAS ile tüm bu teminatlara ek olarak sel, heyelan, fırtına, dolu, çığ ve orman yangını da sigorta teminatına dahil edilecek. Deprem teminatı için binalar, diğer afetler için ise binalar ve taşınır mallar teminat kapsamına alınacak. Ayrıca doğal afetlerin yapısı gereği DASK ile kapsamda olmayan köy alanlarına da teminat sunuluyor.
Konuyla ilgili olarak TRT Haber’e konuşan Türkiye Sigortalar Birliği Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, “Zorunlu olan deprem sigortasının kapsamı artık yeterli görülmüyor” diyerek konuya dair şu bilgileri paylaştı:
“Günümüz dünyasında yaşanan afetlere bakınca, sadece depreme değil diğer doğal afetlere karşı da etkili olacak bir sigortanın önemi ortaya çıkıyor. 11 ilde yaşanan depremde birtakım sorunlar yaşamıştık ve bu depremden birtakım şeyler öğrendik. Dolayısıyla hem bununla bağlantılı olarak hem geçmişten gelen birtakım taleplerle ilgili olarak Zorunlu Deprem Sigortası’nın Zorunlu Afet Sigortası’na dönüşmesi sürecindeyiz. Amaç, sigortanın kapsamını doğal afetlerde yaşanan sıkıntılara karşı da genişletmek. Böylelikle tek bir poliçe üzerinden tüm doğal kaynaklı afetler için vatandaşlara teminat sağlanabilecek.”
Şu anda taslak aşamasında olan ZAS ile doğal afetleri kapsayacak şekilde bir düzenlemeye gidildiğinin altını çizen Türkiye Sigortalar Birliği Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, “Mevcut durumdan farklı olarak eşyaların da teminat kapsamına alınması söz konusu. Hem Zorunlu Trafik Sigortası hem de Konut Sigortası’yla devam edecek süreçte sigortalıları koruyacak bir yapıdan bahsediyoruz. Biz tabii ki sigortalılık oranını arttırmak için bir faaliyet içerisindeyiz. Tüm bunları yaparken de farkındalığı artırmaya çalışıyoruz” dedi.
Tüm bu yeniliklerin sigortalılık oranını artıracağı düşünülüyor. Maliye Bakanlığı’nın çalışmalarını, ZAS’ı Haziran ayı sonunda devreye almak üzere yürüttüğü de gelen bilgiler arasında. Uzmanlar teminat kapsamının sağlıklı olması açısından, ZAS’ın yanında Konut Sigortası’nın da bulunması gerektiğinin altını çiziyor.