Sizce sadece uykumuz geldiğinde veya karşımızda biri esnediği zaman mı esneriz? Araştırmalar gösteriyor ki tek neden bu değil. Peki neden esniyoruz ve neden birini esnerken gördüğümüzde biz de esniyoruz?
Çoğunlukla yorgunluk, uykusuzluk veya sıkıntı gibi durumlarda ortaya çıksa da bilimsel araştırmalar, esnemenin çok daha karmaşık nedenlere dayandığını ortaya koyuyor. Johns Hopkins Üniversitesi Psikoloji ve Beyin Bilimleri Bölümü bünyesindeki David S. Olton Davranışsal Biyoloji Programı'nda Öğretim Görevlisi olarak görev alan Dr. Andrew Gallup'un önderliğinde yapılan bir çalışmaya göre esnemenin ana amacı beynimizi serinletmek. Buna göre beynin aşırı ısınması, bilişsel işlevlerde düşüşe neden olabiliyor. Esneme ise beyne daha fazla oksijen göndererek ve kan akışını artırıp bu durumu önleyebiliyor.
Esnemenin fizyolojik nedenleri neler?
Nedenlerden biri yukarıda araştırma örneğini de verdiğimizin beyni serinletme teorisi. Esneme sırasında alınan derin nefes, kafa bölgesindeki kan akışını artırıyor ve havalandırmayı sağlayarak beynin ısısını düşürmeye yardımcı oluyor. Bu da özellikle yoğun bilişsel aktivitelerde veya sıcak ortamlarda insan beynine çok fayda sağlıyor. Bir diğer neden oksijen seviyesiyle alakalı. Hipotezlerden birine göre kandaki düşük oksijen seviyesi veya karbondioksit artışı, esnemeyi tetikleyebiliyor. Bu teori tam olarak kanıtlanmamış olsa da fizyolojik bir sebep olarak halen incelendiğini söyleyebiliriz. En yaygın bilinen neden ise uyku ve yorgunluk hali elbette. Esneme, yorgunluk ve uyku ihtiyacının sinyali olarak da görülüyor.

Esnemenin bulaşıcı olmasının nedeni nedir?
Birini esnerken görmek ya da bunu düşünmek, çoğu insanda istemsizce esnemeyi tetikleyebilir. Bu durum, bilim insanları tarafından "bulaşıcı esneme" olarak da adlandırılıyor. Ayrıca sosyal empatiyle bağlantılı olduğunu da söyleniyor.
2016 yılında yapılan bir çalışmada, empati düzeyi yüksek olan bireylerin esneme davranışına daha çabuk tepki verdiği tespit edildi (Norscia & Palagi, 2016). Bu da beyindeki ayna nöronların bu mekanizmada rol oynadığını düşündürüyor. Ayna nöronlar, hem kendi yaptığımız eylemleri hem de başkalarının gerçekleştirdiği hareketleri kodlayabilen ve gözlemlediğimiz davranışlarla kendi eylemlerimizi eşleştirebilen nöronlardır. Bu nöronlar, karşıdaki kişinin hareketlerini adeta bir ayna gibi taklit ederek devreye girer. Dolayısıyla başkalarının davranışlarını gözlemlerken aktifleşir ve bu durum, insanları sosyal bağlarını güçlendirmeye yönlendirebilir.
Esnemenin faydaları nelerdir?
Aslında esnemenin nedenlerini öğrenince faydalarını da tahmin etmek zor değil. Bu faydaları şöyle sıralayabiliriz:
1. Stresi azaltır: Esneme sırasında alınan derin nefes, kasları gevşetir ve stres seviyesini düşürür. Bu nedenle meditasyon ve nefes terapisi tekniklerinde esneme doğal bir süreç olarak desteklenir.
2. Beyni canlandırır: Esneme, bilişsel işlevleri artırarak dikkat seviyesini yükseltir. Uzun süreli odaklanma gerektiren işler sırasında ortaya çıkan esnemeler, zihinsel bir yeniden başlatma mekanizmasıdır.
3. Kasları gevşetir: Esnediğimizde kaslar gevşer ve bu da dolaşımın hızlanmasına yardımcı olur. Bu nedenle egzersiz öncesinde ve sonrasında doğal bir hazırlık veya toparlanma mekanizması olarak karşımıza çıkabilir.

Peki sadece insanlar mı etkilenir?
İnsanlar dışında pek çok hayvan da esniyor aslında ve bazı türlerde bu davranışın bulaşıcı olduğu bile gözlemlenmiş. Örneğin köpeklerdeki bulaşıcı esnemenin, insanlara empati gösterebildiklerinin bir işareti olduğu düşünülüyor. Şempanzeler ve babunlar gibi sosyal hayvanlar da esneme davranışı sergiliyor ve bu, grup bağlarını güçlendirmede önemli bir rol oynuyor.
Esneme davranışının hayvanlarda da görülmesi aynı zamanda esnemenin evrimsel süreçte önemli işlevlere sahip olduğunu düşündürüyor. Peki bunlar nelerdir?
1. Grup koordinasyonu ve sosyal bağlar: Esnemenin evrimsel kökenlerine dair teorilerden biri, grup içi uyumu ve sosyal bağları güçlendirme işlevine dayanır. Bulaşıcı esneme, bir grup içindeki bireylerin aynı anda uyanıklık ve dinlenme döngülerine geçmesini sağlayarak hayatta kalma avantajı sunabilir. Bu senkronizasyon, özellikle sosyal hayvanlarda grup dinamiklerinin korunmasına yardımcı olabilir.
2. Uyanıklık ve tehdit algısı: Bir başka teoriye göre esneme, beynin tehlikeye karşı uyanıklığını artıran bir mekanizma. Esneme sırasında alınan derin nefes ve artan kalp atış hızı, bireyin çevresel tehditlere karşı daha tetikte olmasını sağlayabilir. Bu refleks, atalarımızın hayatta kalma şansını artırmış olabilir.
3. Beyin ısısının düzenlenmesi: Esnemenin, beynin sıcaklığını düzenlemeye yardımcı olduğu ve bu yolla bilişsel performansı optimize ettiği yönünde de teoriler bulunuyor. Derin bir esneme sırasında alınan hava, beyin sıcaklığını düşürerek optimal çalışma koşullarını sağlayabilir.
Esnemenin psikolojik boyutları neler?
Esneme, fizyolojik bir refleks olmasının yanı sıra psikolojimiz hakkında da ipuçları verebilen durum. Bunlardan ilki stres altındaki bireylerde daha sık esneme gözlemlenebilir. Bu durum, beynin oksijen ihtiyacının artması ve stres hormonlarının etkisiyle açıklanabilir. Esneme, bu durumda rahatlama ve denge sağlama çabası olarak yorumlanabilir. İkincisi depresyona dair bir işaret olabilir ki depresyon gibi durumlarda, uyku düzenindeki bozulmalar ve düşük enerji seviyeleri esnemeyi artırabilir. Esneme, bu durumların fizyolojik bir yansıması olabilir. Bir diğer ipucu sıkılma ve monotonluk ile alakalı. Monoton veya ilgisiz bir ortamda esneme, zihinsel uyarılma ihtiyacının bir yansımasıdır. Beyin, bu refleksle daha fazla uyanıklık sağlamaya çalışır. Son olarak esnemenin bulaşıcı olması, empati ve sosyal bağlanmayla ilişkili olabilir. Araştırmalar, esnemenin bulaşıcı olduğunu ve insanların birbirlerini esnerken görmelerinin kendi esneme olasılıklarını artırdığını göstermektedir. Bu fenomen, empati ve sosyal bağlanma ile ilişkilidir. İnsanlar, yakın ilişkide oldukları veya duygusal bir bağ hissettikleri kişilerin esnemelerini daha fazla taklit etme eğilimindedirler.