Türk tarihi için en önemli yerleşim yerlerinden biri Söğüt. Kayı boyunun 400 çadır ile gelip yerleştiği daha sonra Osmanlı'nın ilk başkenti olan Söğüt, Ertuğrul Gazi'nin ebedi ikametgahı. İnsanın tüylerini diken diken eden manevi değerlere sahip güzel ilçemizin etkileyici doğasını da çok seveceksiniz.
Ertuğrul Gazi'ye Kılıç Hakkı Olarak Verilmiş
Söğüt ve çevresinin tarihi çok eski tarihlere uzanır. Bölgenin bilinen ilk adı İtea’dır. Bizans döneminde ise Thebasion ve Sebasiyon isimleriyle anılmış. Milattan sonra 796 yılında Müslümanlar bölgeye gelmiş ismini Beldet Safsaf olarak değiştirmişlerdir. Safsaf Türkçede “söğüt” anlamına gelir.
Hepimizin bildiği gibi Osmanlı devletinin kurucusu Osman Bey'dir. Ancak arkasında öyle bir güç var ki; o da babası Ertuğrul Gazi. Ertuğrul Gazi Kayı Boyu’ndaki kardeşlerinden, yaklaşık 400 oba (o zamanın haneleri) ve kendini destekleyen bir kardeşi ile birlikte ayrılır. Anadolu’ya göç eder ve Sivas yakınlarına gelir. Burada Harzemşah Devleti ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin savaş halinde olduğunu görür. Neredeyse yenilmek üzere olan Anadolu Selçuklu Devleti'ne savaşta destek verir. Bu destekle savaşı kazanan Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı I. Alâeddin Keykubat, Ertuğrul Bey’e bu desteğine karşılık kılıç hediyesi olarak Bilecik'in Söğüt ilçesini mülk olarak, Domaniç'i de yaylak olarak verir. Ertuğrul Gazi bunun üzerine obaları ile birlikte Söğüt bölgesine gelir ve yerleşir.
Ertuğrul Gazi, Türklerin Anadolu’da yerleşmesini ve kalıcılığını sağlamış, savaş alanında gösterdiği cesaret ve kahramanlıklarla “Gazi” ünvanını almış. 1281 yılında 93 yaşındayken vefat etmiş.
Dostlar Yalnız Bırakmadı
Söğüt'te ilk durağımız olan Ertuğrul Gazi türbesine geldiğimiz de çok güzel bir sürpriz ile karşılaştık. Sosyal medya üzerinden bizi takip eden dostlar, türbe giriş kapısında bizi bekliyorlardı. Çok sevindirdiler bizi. Hoşsohbetin ardından, Söğüt gezimizde de gönüllü mihmandarımız oldular.
Ertuğrul Gazi Türbesi
Türbe ilk olarak 13.yy da inşa edilmiş fakat tam tarihi bilinmiyor. İlk olarak Osman Gazi tarafından açık mezar olarak yapılmış, daha sonra Çelebi Mehmet tarafından türbe haline getirilmiş. Son olarak, 1886-1887 tarihleri arasında, II. Abdülhamit döneminde restorasyon yapılmış.
Türbenin içerisine girer girmez ilk dikkatimizi çeken bahçesi oldu. Yemyeşil bir bahçesi var ve bahçede çok sayıda mezar ve mezar taşı gözümüze çarpıyor. Bunlar Ertuğrul Gazi’nin eşi, çocukları ve silah arkadaşları. Öyle şanslıyız ki; türbe de özel kıyafetleri ile saygı nöbeti tutan askerlerin nöbet değişim törenine denk geldik. Bu töreni mutlaka izlemelisiniz, insanın tüylerini diken diken ediyor.
Mermi İzleri Hala Duruyor
Ertuğrul Gazi Türbesi altıgen planlı ve üzeri kubbe örtülü. Sandukanın olduğu bölüm Yunan işgalinde tahrip edilmiş, mezarı parçalanmış ve kurşunlanmış. Türbenin duvar ve pencerelerindeki kurşun izlerini bugün dahi görebilmeniz mümkün.
Türbenin dışında ve hemen yakınında Ertuğrul Gazi’nin eşi Halime Hatun ile oğlu Savcı Bey’in mezarlarını göreceksiniz. Bunların yanı sıra kardeşi Dündar Bey’in kan kardeşi Akçakoca’nın silah arkadaşları olan Konur Alp, Karamürsel, Abdurrahman Gazi, Hasan Alp, Saltuk Alp, silah öğreticisi Kaplan Çavuş, Osman Gazi’nin silah arkadaşlarından Aktimur Bey, Çoban Mirza Bey, Hamit Bey, Emir Ali, Aykut Alp, Gündüz Bey, Aydoğdu Bey, Pazarlı Bey, Yorgan Ata ve Akbıyık Bey’in mezarları da burada.
Türbenin dışında ve hemen karşıda, Ertuğrul Gaziyi Anma ve Söğüt Şenliklerinin yapıldığı büyük bir tören alanı bulunuyor. Alanda Türk büyüklerinin büstleri ve bayraklarını görebilirsiniz. Bu etkinlik yörük kültürünün yaşatıldığı etkinliklerden biridir.
Osmanlı'nın İlk Mescidi; Kuyulu Mescid
Ertuğrul Gazi Türbesi'nden ayrılıp dostlarla ilçe merkezinde Osmanlı'nın ilk mescidi olarak bilinen Kuyulu Mescid'e geldik.
Rivayetlere göre, gayrimüslimler, Ertuğrul Gazi'nin ve Türklerin bölgeye gelmesinden rahatsız olur. Gayrimüslimler, Ertuğrul Gazi'yi ve Türkleri bölgeden gönderebilmek adına su ihtiyaçlarını karşıladıkları dereyi, insanı halsiz ve hasta edebilecek şekilde zehirledikleri ifade ediliyor. Ertuğrul Gazi, çözüm bulmaya çalışıyor ama başarılı olamıyor. Bir gün namaz sonrası uykuya dalıyor ve rüyasında mescidin yanında bulunan ağaçlarının filizlendiğini görüyor. Mescidin bulunduğu alanda kuyu kazmaya başlıyor. 3 günlük kazının sonucunda suyu buluyor. Suyu bulduğunu kimseye söylemiyor. Suyun tespiti için 3 gün kendisi, 3 gün de atına bu suyu içiriyor. İşte bu durum, Osmanlı adaletini göstermektedir. Önce kendisi ve atına suyun zehirli olup olmadığını kesinleştirdikten sonra bölgedeki hem Müslümanlara hem de gayrimüslimlere içilebilir su bulduğunu ve kullanabileceklerini ifade ediyor. Ertuğrul Gazi, Rum Mahallesi'ne, 'Müslümanlığı, adaleti ve hoşgörüyü' Hristiyanlara veya gayrimüslim topluluklara öğretebilmek gayesiyle 40 kişi kapasiteli mescit yapmıştır. Mescidin içinde bulunan kuyudan dolayı halk arasında mescide Kuyulu Mescit denilmektedir. Asıl ismi Ertuğrul Gazi Mescidi olan eser Osmanlı'nın ilk eseri olarak bilinmektedir.
Osmanlı'nın İlk Kadısı; Dursun Fakih Türbesi
İlk osmanlı mescidinden sonra başka önemli bir noktaya geldik. Osmanlı Devleti'nde kuruluşun nişanesi kabul edilen ilk hutbeyi okuyan, devletin ilk kadısı olan Dursun Fakih türbesi, 550 metre rakımlı ihtişamlı bir tepede yer alıyor.
Dursun Fakih Kimdir ?
Karaman'da dünyaya gelen ve Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna şahitlik etmiş bir Türk bilgini olan Dursun Fakih, tefsir, hadis, fıkıh ilimlerini tahsil etti. Hocası Şeyh Edebali'nin kızıyla evlenerek damadı, Osman Gazi ile de bacanak olan Dursun Fakih, Eylül 1299'da Karacahisar fethedildikten sonra Osman Gazi adına hutbe okuyup cuma namazını kıldırdı. Böylece hem Osman Gazi'nin hür ve tam istiklal sahibi bir devlet başkanı olduğunu hem de Osmanlı Devleti'nin kurulduğunu dünyaya ilan etti.
Osmanlı'nın ilk imam hatibi ve ilk kadısı, kuruluş döneminin en önemli manevi liderlerinden olan, "Gazavatname" adlı bir eseri de bulunan, Anadolu'da milli birlik ve kültür birliğinin oluşmasına hizmet eden Dursun Fakih, 1327 yılında vefat etti.
Söğüt'e Geldiğinizde Mutlaka Görmelisiniz !!!
Ertuğrul Gazi Müzesi – Söğüt Müzesi
Eski bir Türk evi üzerine yapılan restorasyon çalışmalarının ardından, 2001 yılında ziyarete açılmış Bulunduğu binanın formu bir çadırı andırıyor. Müze içerisinde Yörük kültürünü yansıtan birçok eser ve bunlara ek olarak farklı dönemlere ait sikkeler, tartı aletleri, Osmanlı dönemi çinileri ve arkeolojik eserler bulabilirsiniz.
Söğüt Hamidiye Camii
Yapımı 1905 yılına kadar dayanan bu tarihi camii, Abdulhamit tarafından inşa ettirilmiş. Çift minaresi ile dikkat çeken cami, çevre halkı tarafından Hamidiye Camii yerine daha çok ‘Çifte Minareli Cami’ olarak biliniyor. Caminin üzerini kurşun kaplı bir kubbe kaplıyor.
Söğüt Çelebi Mehmet Camii
Tıpkı Hamidiye Camii gibi Çelebi Mehmet Camisi de, Söğüt ilçesinin merkezinde. Yapımı 1420’li yıllara kadar dayanmakta. Bu tarihi cami, Sultan I. Mehmet tarafından inşa ettirilmiş. Osmanlı döneminin ilk kubbeli camileri arasında yer alıyor. Bahçesindeki devasa çınar ağaçları ile de dikkat çekici.
Söğüt Kaymakam Çeşmesi
1919 yılında inşa edilen Kaymakam Çeşmesi, ilçe merkezinde yer alan tarihi yapılar arasında. Dönemin ilçe kaymakamı olan Sait Bey tarafından yapılmış. Adını da buradan almış. Osmanlı son dönem mimarisini yansıtan eserler arasında ve Kütahya çinileri ile dikkat çekiyor.
Söğüt Dar’ul Eytam – Yetimler Yurdu
Dar’ul Eytam’ın Türkçe’deki anlamı yetimler yurdudur. Sultan Reşad döneminde inşa edilmiş. İki katlı yapı, kapısının üzerinde yer alan ve incelikle işlenmiş çinileri ile dikkat çekiyor. Bir kısmı zamanla dökülen bu çinilerin bir kısmı çıkarılmış ve Söğüt Etnografya Müzesi’ne aktarılmış.
Anlamlı Hediye
Söğüt ziyaretimizde bize mihmandarlık eden neredeyse her şeyimiz ile ilgilenen dostlardan biri Quick Sigorta Söğüt Acentesi Has Özçelik Sigorta Mert Özçelik bizi bir kez daha mahcup etti. Söğüt'ten ayrılmadan, bize özel yaptırdığı ve üzerinde isimlerimiz yazan el işçiliği bu güzel hediyesi ile gönlümüzü bir kez daha fetih etti. Ne kadar teşekkür etsek az. Bu güzel ailenin fertleri olmak gerçekten gurur verici. İyi ki varsınız.
Söğüt, erken gelirseniz bir gün içerisinde tüm güzelliklerini gezebileceğiniz, maneviyatı çok yüksek ve beğeneceğinizi düşündüğümüz bir yerleşim. Bizim anı torbamıza yıldızlı anılar bıraktı. Size de tavsiye ederiz. Seyahatlerimizi Quick Routes sosyal medya sayfalarımızdan da takip edebilirsiniz. Yeni seyahat yazılarımızda buluşmak üzere. Sağlıcakla kalın.