Kaçkarların Kalbine Yolculuk; Avusor Buzul Gölü

Karadeniz, her gittiğimizde bizi kendisine hayran bırakan muhteşem bir coğrafya. Bıkmadan usanmadan defalarca döndürdük tekerimizi. İşte bu güzel coğrafyanın saklı güzelliklerinden biri Avusor Buzul Gölü'nden bahsedeceğiz size. Kaçkar dağlarının 2800 metre yükseklikte gizlediği, kalp görünümü ile tabiatın Karadeniz'e armağanı nam-ı diğer Kalp Gölü.

Her yıl gezi rotalarımıza bıkmadan, usanmadan eklediğimiz bir yer varsa o da Karadeniz’dir !!!

Yolculuğunuzun her kilometresine, yeşilin hiç görmediğiniz tonlarının sığdıran bu muhteşem coğrafyaya bir kez geldiğinizde adeta büyülenir ve her yıl gelmek istersiniz. Rize, özellikle yaylaları ile çok ünlenmiştir. Ulaşımı çok kolay ve çok bilinen yaylalar dışında, keşfedilecek nice güzellikleri saklar. Kaçkarların zirvesindeki Avusor Buzul Gölü de bunlardan sadece bir tanesi.

TOBA CELEZENA

Bakir güzellikleri görmek istiyorsanız, zorluklarına birazcık katlanacaksınız. Bu yazımızda aksiyonlu bir yolculuk yapacağız sizinle. Çok bilinen Ayder Yaylasından daha yükseğe Avusor Buzul Gölüne döndürüyoruz tekerimizi.

Rize ilimize bağlı Çamlıhemşin ilçesi sınırlarında ve denizden 2800 metre yükseklikteki Avusor Buzul Gölü'nün haritalardaki adı Büyük Göl. Ancak şekli itibari neredeyse yeni adı Kalp Gölü olmuş. Bu bölgelerde lazca adı ile Toba Celezena olarak biliniyor.

AYDER'E YAYLA DEMİYORLAR

Çok erken saatlerde kalkıp, buraların en çok sevdiğimiz yöresel yemeği olan muhlamayı midemize keyifle indirdikten sonra düştük yola. Avusor yaylasına çıkmak için, belki de ismini en çok duyduğunuz yaylalardan biri olan, Ayder istikametini takip ettik.

Ayder'e vardığımızda minik bir mola verip, soluklandık. Söylemeden edemeyeceğiz, Ayder yaylası çok ünlenmiş olmasına rağmen yöre halkı için yayla statüsünde değil. Öyle ki; yayla bile demiyorlar buraya. Onlar için yayla bakir, ulaşımı zor ve medeniyetin pek giremediği yerler.

Buradaki molamızın ardından, güneş te hala parlıyorken Avusor Buzul Gölü'ne varmak istiyoruz. Çünkü, gideceğimiz yerin yüksekliği 2800 metrelerdeki yüksekliğinden dolayı her mevsim soğuk olduğunu öğrenmiştik. Ayder'den ayrıldıktan daha birkaç kilometre sonra, asfalt yol bitti. Eriyen karların büyük yarıklar oluşturduğu toprak bir yolda ilerlemeye başladık. Yolun tüm zor koşullarına rağmen çok dert etmedik çünkü, gördüğümüz bakir manzaralar enerjimizi hep yükseltti.

AVUSOR YAYLASI

Avusor Yaylası, bölgenin en geniş ve doğal yaşamın en üst seviyede yaşandığı yaylalarından biri. Aynı zamanda bölgenin yaban mersini deposu. Kaçkar Dağları Milli Parkı içerisindeki heybetli dağların yamacına kurulmuş olan Avusor Yaylası, bölge halkının yaz aylarında hayvanlarını getirdiği bir yayla olmasına rağmen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmiş. Her yıl yürüyüş, dağcılık, doğa ve fotoğraf meraklısı binlerce kişinin ziyaret akınına uğruyor.

Yayla muazzam bir vadi içerisine kurulmuş, gösterişli Kaçkar dağlarının devamı olan Altıparmak dağlarının eteklerinde. Çadır kurmak istemeyen ve illaki bir konaklama tesisi isteyenler için yayla da pek fazla seçenek yok. Sadece iki pansiyon var ve eğer rezervasyon yaptırmadıysanız şansınız çok az. Yayla evlerinden ikisi ise cafe-restoran olarak hizmet vermeye çalışıyor. Yöresel yemeklerden buralarda tadabilirsiniz.

KALP GÖLÜ'NE ULAŞIM ZOR AMA DEĞER

Avusor Yaylası'na vardığımızda yaylanın kendiliğinden oluşmuş dar sokaklarından geçip, dağlara doğru motosiklet ile ulaşabildiğimiz son noktaya kadar çıktık. Artık buradan sonra araç ile ulaşım yok yürüyeceğiz. Meğer asıl zor yol bundan sonra başlıyormuş. Başı dumanlı dağların eteklerindeki Buzul Gölü'ne ulaşmak için verdiğimiz o çetin mücadeleyi hayatımız boyunca unutmayacağız.

Yaklaşık 3 kilometrenin bir saat süreceği, zor bir tırmanma etabı bizi bekliyormuş meğer. Başta hiç öyle düşünmesek te, bu etap bitmeden o muhteşem güzelliği göremeyeceğimiz kesin. O zaman başa gelen çekilir.

Sanki karşımıza Kaçkar dağlarının koruyucusu çıkmış ta, o muhteşemliği hak etmek istiyorsan bu sınavlardan geçmelisin, ancak başarırsan sana bu kapıları açarım demiş gibi.

Solumuza aldık karlı dağları, ağzımızda bir türkü daracık patika yollardan başladık tırmanmaya. Ara ara karşımıza çıkan, buz gibi suların oluşturduğu minik akarsuları zıplaya zıplaya aştık. Yukarılara doğru çıktıkça, nefes almanın zorlaştığı anlarda da minik molalar verdik tabiki. Korkamayın yukarıya çıkmayı başardığınızda karşınıza çıkan güzellik detoks etkisi yaratacak ve hepsini unutacaksınız.

Bu uzun yürüyüş boyunca keşke gözlerimizin gördüğünü, fotoğraf makinamızın kadrajına sığdırabilseydik ya da görüntü kalitesi ile övündüğümüz kameramızın hafızasına kaydettiğimiz görüntüler birazcık yaklaşabilseydi renklerin cümbüşüne. Nefes nefese tırmanırken 2800 metre yükseklikte bizi bekleyen doğanın kalbine, dağ keçileri gibi inatçı olmak lazım.

Bu yola yalnız gitmemeyi öneriyor bölge sakinleri. Hava şartları çok sık ve anında değişkenlik gösterebiliyor. Yürüyemeyeceğiniz kadar şiddetli yağmur yağabilir ya da aniden inen sis, yolunuzu bulmanızı engelleyebilir. Geceleri de bu bölgeye gitmeyi önermiyorlar çünkü su kaynağı olduğundan yabani hayvanların gölün kenarına indiğini tecrübe eden yayla sakinleri var.

Buzul Gölü Tabiatın Karadeniz’e Armağanı Gibi !

Çok meşakkatli yolların ardına saklanırmış ya güzellikler, işte tam da öyle bir cennet karşıladı bizi. Avusor yaylasına vardığımızda gözlerimize çarpan doğa meğerse yolculuğumuzun fragmanıymış. Kaçkar Milli Parkı sınırları içerisinde ki bu şahane buzul gölü Fırtına deresini besleyen kaynaklardan biri. Genelde yaz kış karla kaplı olduğu için kar suyu olduğunu düşünebilirsiniz ancak, gölü asıl bekleyen dağın içindeki kaynakları. 3561 mt. rakıma sahip Kaçkar dağlarının eteğine oturup, buzul gölünün üzerindeki yansımanızı seyrederken dalıp gidebilirsiniz. Uzunca bir süre büyüsüne kapılıp sağa sola çılgınca dönüp çığlıklar atsak ta, kendimize gelip bu eşsiz doğa harikasını sizler için de görüntülemeye çalıştık.

Buzul gölüne aşağıdan ve yamaçlardan baktığınız zaman kalbe, yukarıdan baktığınızda ise ana rahmindeki bir bebeğe benziyor.

İki tekerimiz ile çıktığımız tüm yolculuklarımızda saklı kalmış cennetleri anı defterimize kaydetmeye çalışıyoruz. Bazılarının ise yerleri çok ayrı bu defterde. Avusor Buzul Gölü'de bunlardan biri oldu.

Mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri olan bu muhteşem güzelliğe tırmanmaya başlamadan önce, uyarılarımızı dikkate almalısınız.

Dağdan süzülen kar suları tırmanırken taşları kayganlaştırıyor, bastığınız yere dikkat edin.
Doğaya yürüyüşüne uygun, terletmeyen ve sizi sıkmayacak kıyafetler tercih edin.
Yaz aylarında bile buzul gölü bayağı serin, yanınızda hafif ama üşütmemizi engelleyecek bir kıyafetiniz olsun.
Tırmanırken spor ayakkabı yada yürüyüş ayakkabılarını tercih edin.
Çok yük yapmadan, enerji verici kuru meyve ve kesinlikle su olsun sırt çantanızda.
Her ihtimale karşı bir yağmurluk fena olmaz.
Yaz aylarında geldiyseniz gölün tertemiz ve buz gibi suyunda yüzebilirsiniz hazırlıklı olun.
Yaylaya dönüşünüzü mutlaka hava kararmadan yapmalısınız.

Bu yazımızda Kaçkar Dağları Milli Parkı içerisinde bir gelin gibi kalbini size açmak için bekleyen buzul gölünden seslendik. Bize ayırdığınız zaman ve sabır için teşekkürler.

Quick Routes instagram sayfamızı takip etmeyi unutmayın. Türkiye’nin ya da Dünyanın başka bir yerinden selamlaşmak dileğimizle …