Tarihi bilinenden çok eskiye dayansa da hayatlarımıza kısa süre önce dahil olan elektrikli araçların ikinci el piyasası da oluşmaya başladı. İşte elektriklide ikinci elde dikkat edilmesi gerekenler.
Trafikte sıklıkla farklı marka ve modellerle karşımıza çıkan elektrikli araçlar (EV) açısından ikinci el pazarını değerlendirmenin zamanı gelmiş olabilir. Günümüzde çevresel sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve düşük işletme maliyetleri gibi avantajları nedeniyle günden güne çok daha fazla ilgi görüyor. Özellikle karbon emisyonlarını azaltma hedefi ve yenilenebilir enerji entegrasyonu, elektrikli araçların cazibesini artırıyor. Birçok ürünün pazarında olduğu gibi yeni olan er ya da geç kendi ikinci el piyasasını da oluşturuyor.
Enerji kaynağı olarak çevre dostu olmayan fosil yakıtlar yerine elektrik kullanan bu araç türlerinin bir elektrik motoru ve şarj edilebilir batarya ile çalıştığı temel bilgisi, bize elektrikli araç piyasasının ikinci elinde dikkat etmemiz gerekenlerin ip uçlarını da veriyor.
İkinci el elektrikli araç piyasası
Elektrikli araçların ikinci el piyasasında son yıllarda yaşanan hızlı büyüme gözleri bu alanda yaşananlara çevirdi. Bunun en temel sebebi ise bu piyasanın içten yanmalı motorlu araçlardan bazı yönlerden farklı dinamiklere sahip olması. Bu hususlar şöyle sıralanabilir:
Değer kaybı ihtimali: Elektrikli araçlar, ilk birkaç yıl içinde ciddi bir değer kaybı yaşayabilir. Bunun başlıca nedenleri şöyle sınıflandırılıyor:
- Batarya teknolojisi hızla yenileniyor. Özellikle menzil artırıcı bazı özelliklerin hızla gelişmesi, eski modelleri daha az cazip hale getirebilir.
- Yeni elektrikli araç alımlarında sağlanan devlet teşvikleri, ikinci el fiyatlarının görece daha düşük olmasına yol açabilir.
- Bu başlık altındaki bir başka önemli sorun da tüm elektrikli ve şarjlı araçlarda yaşanan batarya ömrü endişesi. Batarya sağlığı ve ömrü, ikinci el elektriklilerin değerini doğrudan etkiliyor. Genellikle bir elektrikli araç bataryası 8-10 yıl ömür vaat etse de bu süre zarfında kapasite kaybı yaşanabileceği de unutulmamalı.
Uzun vadeli maliyetler: Elektrikli araçların uzun vadeli maliyetleri genelde avantajlı olarak kabul ediliyor.
- Bu araçlar düşük işletme maliyeti sayesinde fosil yakıt maliyetlerine kıyasla daha avantajlı kuşkusuz. Ayrıca elektrikli motorlar daha az hareketli parça içerdiğinden bakım maliyetleri de düşük kalıyor.
- Batarya bir elektriklinin en pahalı bileşeni. Ancak teknolojinin gelişmesiyle batarya fiyatları düşüyor. Uzun vadede bu maliyet, daha da yönetilebilir hale geliyor.
Sigorta ve garanti süresi: İkinci el bir elektrikli araç satın alırken sigorta ve garanti seçenekleri büyük önem taşıyor. Pek çok üretici, batarya ve güç aktarma parçalarını içeren uzun vadeli garantiler de sunuyor. Bu durum, ikinci el piyasasında alıcı güvenini de artırıyor.
Türkiye'de ve dünyada ikinci el elektriklinin durumu
Türkiye'de Renault Zoe, Hyundai Kona EV, Tesla Model 3, BMW i3 modelleri yollarda sıklıkla gördüğümüz elektrikliler arasında. Ülkemizde de ikinci el elektrikli araç piyasası henüz gelişmekte olan bir alan olsa da devlet teşvikleri ve artan farkındalık bu piyasayı hızla büyütüyor. Global ölçekte ise Avrupa ve ABD, ikinci el elektrikli araç ticaretinin lideri konumunda. Özellikle Tesla, Nissan ve Renault gibi markaların modelleri bu pazarda öne çıkıyor.
Yine de Avrupa ve ABD ikinci el elektrikli araç piyasasında lider konumda olsa da pazarın büyüme dinamikleri bölgesel farklılıklar gösteriyor. Avrupa’da çevresel kaygılar ve düzenlemeler pazarı şekillendirirken ABD’de teknolojik yenilikler ve Tesla’nın etkisi çok daha baskın. İkinci el elektrikli araç piyasasının bu iki bölgede büyümesi hem tüketiciler hem de çevre için olumlu bir etki yaratmaya devam edecek gibi görünüyor.
Elektrikli araçlar hem bireysel tüketiciler hem de çevre için uzun vadeli bir çözüm sunma potansiyeline sahip. Elektrikli araçlar bu nedenledir ki otomotiv sektöründe yeni bir çağı başlatıyor. Bu da pazarın, teknolojik ilerlemeler ve çevresel kaygılar doğrultusunda hızla büyüyeceğini gösteriyor. Büyüyen her yeni ürün pazarı ikinci el piyasasını da doğurduğundan elektrikli araçta ikinci elin uygun fiyatlar ve düşük işletme maliyetleri nedeniyle son derece cazip hale geleceğine de şüphe yok.