Yeşilay Haftası ve bağımlılıkla mücadelenin ABC’si

Yeşilay Haftası ve bağımlılıkla mücadelenin ABC’si

Her yıl 1-7 Mart tarihleri arasında kutlanan Yeşilay Haftası, bağımlılıklara ve bağımlılıktan kurtulmak için verilen mücadelelere bir kez daha odaklanmamızı sağlıyor.

Yeşilay, 5 Mart 1920’de Hilal-i Ahdar Cemiyeti adıyla İstanbul’da kurulan bir cemiyetti. O dönemde Osmanlı topraklarında hızla yayılan alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığıyla mücadele amacıyla faaliyete geçirilen Yeşilay, önemli işlere imza attı. Cemiyetin kurucuları arasında dönemin önemli isimlerinden Mazhar Osman Uzman gibi ünlü ve başarılı tıp insanları da bulunuyordu. Yeşilay’ın kuruluş günü olan “5 Mart” esas alınarak, bağımlılıkla mücadelede toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla 1-7 Mart tarihleri “Yeşilay Haftası” olarak belirlendi.

Yeşilay tarafından başlangıçta yalnızca alkol ve uyuşturucuya karşı yürütülen mücadele, yıllar içinde sigara, kumar, teknoloji ve internet bağımlılığı gibi modern bağımlılık türlerini de kapsayacak şekilde genişletildi. Yeşilay bugün sadece bağımlılıkla savaşmakla kalmıyor, bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlığını koruma misyonunu da üstleniyor.

Her yıl Yeşilay Haftası kapsamında bazı düzenlemeler yapılıyor.

- Okullarda ve halka açık alanlarda farkındalık etkinlikleri düzenleniyor.

- Bağımlılığın etkileri ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları konusunda bilgilendirme sağlanıyor.

- Spor, sanat ve doğa aktiviteleriyle sağlıklı yaşam teşvik ediliyor.

Grup terapileri destekleyici bir ortam sunarak tedavinin bireye olan katkısını artırıyor.
Grup terapileri destekleyici bir ortam sunarak tedavinin bireye olan katkısını artırıyor.

Tedavi yöntemleri ve tedavide yeni gelişmeler

Bağımlılık tedavisi, bireyin ihtiyaçlarına göre şekillenen uzun soluklu bir süreç. Bu süreçte profesyonel destek almak, tedavinin başarısı için kritik öneme sahip.

Dünya genelinde bağımlılık tedavileri, bireylerin fiziksel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan kapsamlı yaklaşımlar içeriyor. Tedavi süreçleri, bağımlılığın türüne, şiddetine ve bireyin genel sağlık durumuna bağlı olarak farklılık gösterebiliyor.

Tıbbi ve psikososyal tedaviler

Gelişmekte olan birçok yöntem olsa da aşağıdaki araçlar dünya genelinde bağımlılık tedavisi için kullanılıyor.

Detoksifikasyon (arındırma): Bağımlı olunan maddenin vücuttan güvenli bir şekilde atılmasını sağlar. Bu süreçte, yoksunluk belirtilerini yönetmek için tıbbi destek sunulur.

Naltrekson implant (çip) ve enjeksiyonları: Naltrekson, opioid antagonistidir ve eroin gibi maddelerin etkilerini engelleme özelliği nedeniyle tedavide kullanılıyor. İmplant veya enjeksiyon formları da uzun süreli etki sağlayarak madde kullanımını azaltabiliyor.

Buprenorfin: Opioid bağımlılığında kullanılan kısmi agonist bir ilaç. Yoksunluk belirtilerini hafifletiyor ve kötüye kullanım riskini azaltıyor.

Bireysel terapiler ve grup terapileri: Bilişsel-davranışçı terapiler, bireylerin bağımlılıkla başa çıkma stratejileri geliştirmesine yardımcı oluyor. Ek olarak grup terapileri ise destekleyici bir ortam sunarak tedavinin bireye olan katkısını artırıyor.

Rehabilitasyon programları: Sanat terapisi, spor aktiviteleri ve mesleki eğitim gibi etkinliklerle bireylerin topluma yeniden uyumlanması destekleniyor. 

Zihinsel farkındalık tekniklerini öğrenmek ve uygulamak, stres yönetimi ve dürtü kontrolünde etkili oluyor.
Zihinsel farkındalık tekniklerini öğrenmek ve uygulamak, stres yönetimi ve dürtü kontrolünde etkili oluyor.

Alternatif ve destekleyici yaklaşımlar

Bağımlılık sadece fiziksel bir durum değil, özellikle psikolojik ve sosyal boyutları olan karmaşık bir sorun olarak ele alınmalı. Son yıllarda artan yenilikçi yaklaşımlarla beraber, geleneksel tedavi yöntemlerine alternatif terapiler ve zihinsel farkındalık pratikleri de eklenerek bağımlılıkla mücadele edilmeye çalışılıyor.

Mindfulness ve meditasyon: Zihinsel farkındalık tekniklerini öğrenmek ve uygulamak, stres yönetimi ve dürtü kontrolünde etkili oluyor. Bağımlılık tedavisinde, bireyin olumsuz düşünce kalıplarını fark etmesi ve bunlara karşı bilinçli tepkiler geliştirmesi kritik önem taşıyor. Mindfulness pratikleri, bireyin içsel dengesini bulmasına yardımcı olurken tetikleyicilerle yüzleşme ve dürtülerle başa çıkma konusunda da kişiye ciddi bir destek sağlıyor.

Aile terapileri: Aile üyelerinin tedavi sürecine dahil edilmesi, destekleyici bir ortam oluşturur ve tedavi sonrasında bağımlılığın nüks etme riskini azaltır.

Alternatif terapiler: Bireyin hem bedensel hem de ruhsal iyilik halini hedefleyen alternatif terapi yöntemleri arasında özellikle sanat, müzik, dans ve hareket terapileri gibi yaratıcı aktiviteler sayılabilir. Tüm bu destekleyici terapiler, bireylerin duygularını ifade etmelerine, travmalarını sağlıklı bir şekilde işlemelerine ve stresle başa çıkmalarına yardımcı oluyor.

Spor ve sanatsal aktiviteler, bağımlılıkla mücadelede hem fiziksel hem de psikolojik iyileşme süreçlerini destekler. Düzenli spor yapmak, endorfin salgılanmasını artırarak bireyin kendisini daha iyi hissetmesine ve boş zamanlarını olumlu faaliyetlerle değerlendirmesine yardımcı olur. Özellikle takım sporları, bireyin sosyal bağlarını güçlendirir ve aidiyet duygusunu pekiştirir. Sanatsal aktiviteler ise bireylerin iç dünyalarını ifade etmeleri için güvenli bir alan yaratır. Resim, müzik, tiyatro ve edebiyat gibi alanlar, bireylerin kendilerini yeniden keşfetmelerine ve kimliklerini bağımsız şekilde inşa etmelerine destek sunar.

Yeşilay tarafından işletilen bu merkezler ise bağımlılık konusunda ücretsiz psikolojik danışmanlık ve rehabilitasyon hizmetleri sağlıyor.
Yeşilay tarafından işletilen bu merkezler ise bağımlılık konusunda ücretsiz psikolojik danışmanlık ve rehabilitasyon hizmetleri sağlıyor.

Türkiye'de bağımlılık tedavisi hizmeti sunan çeşitli kurumlar bulunuyor. Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde “Tedavi Olmak İstiyorum, Bunun İçin Ne Yapmalıyım?” başlıklı soruya verilen yanıtta da bu kurumlara şöyle işaret ediliyor:

“Bağımlılık sürecinde tedavi aşamaları AMATEM (Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlılığı Tedavi ve Araştırma Merkezi), ÇEMATEM (Çocuk Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi ve Araştırma Merkezi), ATM (Ayaktan Tedavi Merkezi) ve Psikiyatri Poliklinikleri aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Dilediğiniz zaman Alo 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattını arayarak size en yakın tedavi merkezleri hakkında bilgi alabilirsiniz.”

Bu cevapta adı geçen kurumlara bir bakalım:

AMATEM: Devlet hastanelerine bağlı olarak faaliyet gösteren bu merkezler, alkol ve madde bağımlılığı tedavisinde uzman. ÇEMATEM ile birlikte çalışan bu merkezler Türkiye’nin birçok ilinde bulunuyor. İhtiyaç halinde Alo 191’den bilgi ya da 182 no'lu telefondan MHRS aracılığıyla randevu alınarak veya direkt polikliniğe müracaat edilerek poliklinik hizmetinden fayda sağlanabiliyor.

ÇEMATEM (Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi): Bu özel merkezler, 18 yaş altı bireylere yönelik bağımlılık tedavisi hizmeti sunuyor. ÇEMATEM de Türkiye’nin birçok ilinde ulaşılabilir halde ve genellikle AMATEM ile beraber çalışıyor. ÇEMATEM’e de “182”’den ulaşılabiliyor.

YEDAM (Yeşilay Danışmanlık Merkezi): Yeşilay tarafından işletilen bu merkezler ise bağımlılık konusunda ücretsiz psikolojik danışmanlık ve rehabilitasyon hizmetleri sağlıyor. YEDAM’a “115” numaralı danışma hattından erişilebiliyor.

Özel Tedavi Merkezleri: Özel hastaneler ve klinikler de bağımlılık tedavisi hizmeti sunuyor. Örneğin İstanbul'da bulunan Özel Moodist Hastanesi, NPAMATEM Bağımlılık Merkezi, Acıbadem Bağımlılık Merkezi, Balıklı Rum Hastanesi bu alanda hizmet veren kurumlar arasında.

Bağımlılık tedavisinde başarı, bireyin ihtiyaçlarına uygun, bütüncül bir yaklaşım benimsemekle mümkün. Tıbbi tedaviler, psikososyal destekler ve alternatif terapilerin kombinasyonu, uzun vadeli iyileşme için en etkili yolu sunar.

Sonuç olarak, Yeşilay Haftası, bağımlılıkla mücadelenin ne denli önemli ve de mümkün olduğunu hatırlama konusunda önemli. Bağımlılıkla mücadele, sonunda bir hastalığı yenip kazanmakla beraber, kişinin kendisini ve yaşamı yeniden keşfettiği bir yolculuk. Bu yolculukta tedavi gören kişinin her türlü desteğe ihtiyacı var. Yalnız olmadığını bilmenin, herkese özellikle de bağımlı bireye en güzel ilaç olabileceği de unutulmamalı!

*Bu yazı bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Tedavi ya da öneri maksadı taşımaz. Bağımlılık tedavisi konusunda bilgi almak ve destek hizmetlerine ulaşmak için Sağlık Bakanlığı'nın “Alo 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı” aranabilir. Hat 7/24 açıktır.