Mobilite dünyayı değiştirecek

Mobilite dünyayı değiştirecek

Geleceğin mobilitesi, insan hayatını ve dünyayı değiştirip dönüştürecek. İşte geleceğin mobilitesinin fütüristik iz düşümleri…

Geleceğin mobilitesini ele alırken öncelikle mobilite kavramını anlamak ve bu kavramın çerçevesini belirlemek gerekiyor. “Mobilite”, tanımı itibarıyla insanların veya nesnelerin bir yerden bir yere hareket etme yeteneğini ifade ediyor. Bu yazıda ele alınacak mobilite ise genellikle geniş anlamıyla ve daha kapsamlı olarak kullanılacak. Yazıda ulaşım mobilitesi, dijital mobilite, internet, akıllı telefonlar, tabletler ve diğer dijital cihazlar aracılığıyla bilgi ve iletişimin serbest dolaşımı anlamıyla ele alınacak mobilite, birçok alandaki yaygınlığı ile geleceği biçimlendiriyor.

Mobilite sayesinde insanlar özgürleşiyor, özgürleştikçe daha çok hareket ediyor. Sürdürülebilir ulaşım ve mobilite kavramlarının bağı ise elbette çok güçlü. Gezegeni ve geleceğin ekonomik faaliyetlerini desteklemek için yeni mobilite çözümleri kritik bir öneme sahip. Özellikle temiz teknolojiyle birlikte uygulanan mobilite çözümlerinin benimsenmesi sağlık ve çevreyi daha az olumsuz etkileyen rahat, güvenli ve ekonomik ulaşım çözümlerini mümkün kılabiliyor. Sürdürülebilir mobilite, yeşil ve çevre üzerinde düşük etkiye sahip ulaşım araçlarını ifade ediyor. Mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarımızı dengelerken yürüyüş, bisiklet, toplu taşıma, araba paylaşımı ve yeşil yakıtlı araçlar gibi örnekleri kapsıyor.

Deloitte’un “Mobilitenin Geleceği Raporu”

Deloitte’un hazırladığı “Mobilitenin Geleceği Raporu”, geleceğin otomotiv ve ulaşım sektörünün, araçları kimin kullandığına ve araç sahipliğine bağlı olarak şekilleneceğini kaydediyor. Rapor kapsamında geleceğin ulaşım sistemlerine yönelik iki farklı öngörü sunuluyor.

Sektör İçi Bakış Açısı: Sektörün temel yapısında önemli bir değişiklik olmayacak ve mevcut sistem çizgisel olarak gelişecek. Bu anlayışa göre tıpkı günümüzde olduğu gibi araçlar özel sahiplik anlayışının önemli bir parçası olacak.

Dönüştürücü Bakış Açısı: Gelecekteki sistem daha radikal ve dönüştürücü olacak. Talebe göre erişilebilen sürücüsüz araçlar tamamen farklı bir mobilite deneyimi sunarken yeni bir ekosistem de oluşturacak. Google, Uber, Apple gibi şirketlerin katalizör görevi gördüğü bu mobilite geleceğinde kazaların ve trafik yoğunluğunun azalması, enerji talebinin ve ulaşım maliyetlerinin düşmesi, altyapıların kullanımla orantılı olarak ücretlendirilmesi, çok modelli ulaşım ile park alanlarının ortadan kalkması gibi sonuçlar ortaya çıkacak. 

Deloitte’un hazırladığı “Mobilitenin Geleceği Raporu”nda ulaşım sektörünün, araçları kimin kullandığına ve araç sahipliğine bağlı olarak şekilleneceği kaydediliyor.
Deloitte’un hazırladığı “Mobilitenin Geleceği Raporu”nda ulaşım sektörünün, araçları kimin kullandığına ve araç sahipliğine bağlı olarak şekilleneceği kaydediliyor.

Aracın kontrolü kimde olacak

Raporda araçların kim tarafından kontrol edileceği, sürücülü mü yoksa otomatik mi olacağı, aracın sahipliği, özel ya da paylaşılan araç oluşu hususları dikkate alınarak gelecekte bizi bekleyen dört farklı senaryoya işaret ediliyor.

Kademeli Değişim Dönemi: Özel araç sahipliğinin endüstri standardı olarak süreceği ve kullanıcıların araç sahibi olmakla gelen güvenlik, esneklik, mahremiyet, rahatlık gibi konulara gösterdiği önem devam edecek. Sürücüyü destekleyen teknolojiler gelişse de yakın zamanda tam sürücüsüz araçların varlığından söz etmek mümkün olamayacak.

Paylaşılan Yolculuk Dünyası Dönemi: Bu senaryoya göre kullanıcılar bir noktadan diğer noktaya giderken araç paylaşımında bulunacak. Trafik ve park etme derdi ortadan kalkacak. Araç paylaşımıyla yerel ulaşım ihtiyacının önemli bir kısmının karşılanması sağlanacak. Hanelerin araç sayısı bu yolla azaltılacak.

Sürücüsüz Devrim Dönemi: Sürücüsüz araç teknolojilerinin güvenli, rahat ve ekonomik olduğunun kabul edildiği bu dönemde; araç sahipliği de önemini koruyacak. Teknoloji ve otomotiv firmaları, V2V (araçtan araca) ve V2I (araçtan altyapıya) iletişime yatırım yapacak.

Sürücüsüz Araçlarda Erişilebilirlik Çağı: Hem sürücüsüz araçların hem de araç paylaşımının öne çıktığı bu dönemde mobilite yönetimi ile ilgili şirketlerin ortaya çıkması ve bu şirketlerin farklı fiyat aralığında çeşitli yolculuk deneyimleri sunmaya odaklanması bekleniyor.

Mobilite, insanlık ve sosyal düzen açısından getirecekleri hususunda küresel anlamda da yakından takip ediliyor.
Mobilite, insanlık ve sosyal düzen açısından getirecekleri hususunda küresel anlamda da yakından takip ediliyor.

Sürdürülebilir mobilite için atılan küresel adımlar

Ekonomik kalkınma, sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesi, daha fazla arazinin korunması, trafik yoğunluğunun azalması, daha az hava kirliliği ve finansal tasarruf gibi önemli konularda değişikliklere yol açması beklenen mobilite, insanlık ve sosyal düzen açısından getirecekleri hususunda küresel anlamda da yakından takip ediliyor.

Küresel düzeyde konu, BM Genel Sekreteri'nin Sürdürülebilir Taşımacılıkla ilgili Üst Düzey Danışma Grubu'nun "Kalkınma İçin Sürdürülebilir Taşımacılığı Seferber Etme" başlıklı Ekim 2016 raporuyla beraber önem kazandı. Konuyla alakalı milat olan bu rapor, sürdürülebilir mobiliteyi ve ulaşımı “İnsanların ve malların hareketliliği için hizmetlerin ve altyapının güvenli, uygun fiyatlı, erişilebilir, verimli, dayanıklı olması ve karbon ile diğer emisyonların çevresel etkilerini en aza indirme” hedefleri düzleminde tanımlıyor.

Avrupa Birliği Ulaştırma Bakanları Konseyi de sürdürülebilir bir ulaşım sistemini “bireylerin, şirketlerin ve toplumun temel erişim ve kalkınma ihtiyaçlarının güvenli, insan ve ekosistem sağlığı ile tutarlı bir şekilde karşılanmasına olanak tanıyan ve eşitliği teşvik eden bir sistem” olarak nitelendiriyor.

Gelecek ile ilgili her konuda olduğu gibi mobilitenin geleceğini de bugünden tahayyül edip konuyla ilgili hayallerin ve planların ne kadarının gerçekleşeceğini bekleyerek göreceğiz.

Kaynaklar :

Building the future of mobility today | EY

deloitte.com