Mektupları bile aslında onlara ait değil!

Mektupları bile aslında onlara ait değil!

Madonna, geçenlerde ilginç bir dava süreci yaşadı. Eski sevgilisi Tupac’ın kendisine yazdığı ayrılık mektubunun da bulunduğu özel eşyalarını satışa çıkaran müzayede evine açtığı davayı kaybetti! Bu da ünlülerin özel hayatlarının korunmasına dair yeni sorgulamalara yol açtı.

Geçen nisan ayında Madonna, içinde 1995’te eski sevgilisi Tupac Shakur’un kendisine yazdığı bir mektubun da bulunduğu şahsi eşyalarının satışını üstlenen müzayede evi ile olan davasını kaybetti. Toplam 22 parça özel eşyasının kendisinin rızası olmadan satılacak olması sanatçıyı, haklı olarak, oldukça rahatsız etti. Özellikle Tupac’ın kendisinden ayrılmak istediğini anlattığı mektubun bu şekilde açık edilmesi, Madonna için mahremiyetine ciddi bir saldırıydı.

Madonna’nın yakın zamana kadar ilişkisini gizlediği Tupac, Amerika’nın en etkili müzisyenlerinden biriydi. Rap müzisyeni kimliği kadar rol aldığı filmlerle de tanınan Tupac, dünya çapında 75 milyon albüm satmıştı. Anne ve babası ile ailesinin birçok üyesi; siyah hakları savunucusu, militarizm ve faşizm karşıtı Kara Panter Partisi’nin aktif üyeleriydi. Tupac’ın politik duruşu müziği başta olmak üzere tüm faaliyetlerine yansıyordu. Büyük ve çok sadık bir hayran kitlesine sahip olmasının en önemli sebeplerinden biri de buydu. Tupac, Madonna ile ayrıldıktan üç sene sonra 25 yaşındayken uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. 

“We must remember that tomorrow comes after the dark.” #2PAC #Tupac

A post shared by Tupac Shakur (@2pac) on

Tupac, özellikle Amerika’da popülerliğini hâlâ koruyor.

Hâl böyle olunca Tupac’ın mektubu açık arttırmanın en önemli parçalarından biri oldu. Yani dünyanın en ünlü insanlarından ikisinin de elinin değdiği bu mektup, müzayede sahiplerinin gözlerinde dolar işaretlerinin yanıp sönmesine sebep oldu. Açık arttırmadaki mektup son olarak 180 bin dolar değerine ulaşmıştı. Fakat hukuki süreç nedeniyle satış durduruldu. Davanın Madonna’nın aleyhine sonuçlanmasının ardından eşyaların temmuz ayında tekrar satışa çıkması bekleniyor.

Bu noktada Madonna’nın tüm engelleme çabalarına rağmen ikilinin arasında geçen çok özel bir yazışmanın kamu malı olduğu, hem popüler kültür tarafından hem de hukuken onaylanıyor. Kısacası, Madonna ve Tupac bu denklemde yalnızca birer meta olarak algılanıyorlar. Ünlü olmanın en zorlayıcı bedellerinden biri de bu elbet. Ama bir insanın ayrılık mektubunun üzerinde bile hak talep edememesi konuyu çok düşündürücü hale getiriyor.

Vaktinde gizli yaşanan bu ilişki 2015 yılında Madonna tarafından bir televizyon programında açıklanmıştı. Ardından Tupac’ın Madonna’ya hapishaneden yazdığı mektuplar ortaya çıktı ve medyada paylaşılmaya başlandı. Madonna o dönemde bu duruma engel olamadı. Ancak 2017 yılında, Tupac’ın ayrılık mektubunun 100 bin dolardan başlayan bir açık artırmayla satılacağı açıklanınca Madonna, buna mani olabilmek için elinden geleni yaptı ve hukuki yollara başvurdu.

Eşyaları Madonna’nın eski arkadaşı toplamış

İlk olarak 2017 yılında mahkeme, Madonna’nın lehine karar vererek “son derece mahrem ve hassas” olduğu belirtilen 22 eşyanın satışını bir süreliğine durdurdu. Ancak geçtiğimiz nisan ayında mahkeme nihai kararını Madonna’nın aleyhinde verdi. İçinde özel fotoğraflar, iç çamaşırları, yayınlanmamış müzik kayıtları ve üzerinde saç telleri olan bir saç fırçasının da bulunduğu eşyalar Gottahaverockandroll.com isimli açık arttırma sitesinden satılıyor. Söz konusu eşyalardan bazıları Madonna’nın eski bir arkadaşı ve çalışanı olan sanat tarihçisi Darlene Lutz tarafından toplanmış. Lutz daha çok önceleri Madonna’nın elinin değdiği her şeyin bir gün çok kıymetli olacağını bildiğinden şarkıcının bazı eşyalarını kendine saklamış ve 2004 yılında Madonna’dan bu eşyalardan hak talep etmeyeceğine dair kendisinden imza almış. Mahkemenin verdiği kararda Madonna ile Lutz arasındaki bu anlaşmanın da etkisi oldu tabii. Ancak Madonna bu eşyaların, özellikle de mektubun Lutz’in elinde olduğundan haberinin olmadığını söylüyor. 

Madonna, Instagram hesabından Tupac’ın doğum gününü kutlamıştı.

Söz konusu mektubun içeriğinin en dikkat çeken noktası Tupac’ın Madonna’dan ayrılma sebebi olarak beyaz bir kadınla birlikte olmasının imajı ve kariyeri açısından iyi olmayacağını belirtmesi. İçeriğinin medyada yayınlanmış olmasına engel olamayan Madonna en azından mektubun ve özel hayatından parçalar taşıyan diğer eşyaların satılmasına mani olmak istedi ancak yapamadı. Madonna gibi hayatını istemese de son derece gözler önünde yaşamak zorunda kalan birinin söz konusu eşyaların satışını veya bu davayı gerçekten ne kadar önemsediğini kimse bilemez ancak davanın kendisinin lehinde sonuçlanması mahremiyetin önemine dikkat çekebilmesi açısından anlamlı olabilirdi. Maalesef olmadı.

Magazin dünyasının 10 yıllardır sürüp giden popülaritesi ile ünlülerin hayatları sınır tanımadan delik deşik ediliyor. Bugün aynı anlayışın devamı sosyal medya sayesinde ünlü veya ünsüz herkesin hayatının bir parçası olmuş durumda. Seyretmek, seyredilmek ve buna ayrılan mesai hayatımızın giderek daha büyük bir bölümünü teşkil ediyor. Mektuplarımızın bile bize ait olmasına izin vermeyen bir dünya düzeninde bu kadar gözler önünde olmak ürkütücü değil mi? Tupac’ın mektubunda Madonna’ya dediği gibi: “Lütfen çok dikkatli ol, insanlar göründükleri kadar onurlu değil.”