İtalya’da deniz ürünlerini peynirle karıştırmayın ve kahve saatine dikkat edin
İtalya’da deniz ürünleri içeren makarna veya farklı bir yemek yerken garsondan sakın peynir istemeyin. İtalyan yerlilerinin kaba bir davranış olarak gördüğü bu durum, çiftlerin mutluluğu için bile bir kriter. Eğer sevgiliniz peynir istiyorsa ve siz istemiyorsanız, ayrı dünyaların insanlarısınız demek. İtalyanlara göre makarnayı kesmek veya kaşıkla yemek de Amerikalılara özgü bir davranış. Siz siz olun İtalya’da spagetti gibi uzun makarnaları çatala sararak yiyin. Ayrıca İtalya’da pizzaların üzerine de ekstra parmesan peyniri istemek pek hoş karşılanmıyor. Çünkü İtalyan şefler zaten sizin bayılacağınız en mükemmel pizzayı hazırladı, bu tadı bozmayı aklınızdan geçirmeyin. Bir de daha önce İtalya’ya seyahat eden çoğu kişinin karşılaştığı veya duyduğu bir kahve detayı var ki gerçekten bu konuda çok katılar. İtalyanlara göre cappuccino sadece sabah saatlerinde içilmeli. Nedeni ise şöyle: Cappuccino’da tam yağlı süt kullanıldığı için öğleden sonra sindirimi zor, sabah saatleri uygun. Öğleden sonra ve yemeğin ardından içilebilecek ideal kahve ise tabii ki espresso.
Çin’de yemek yerken tabağınızı silip süpürmeyin
Tabakta yemek bırakılmasını ayıp olarak algılayan biz Türkler için ilginç bir görgü kuralı geliyor. Çin’de, tabakta bir kırıntı bile bırakmadan yemeği silip süpürmek büyük ayıp. Çünkü Çinlilere göre bu, sizin hala aç olduğunuzu, çünkü ev sahibinin size yeterli yiyeceği vermediği anlamına geliyor. Bu kuralın restoranlar için geçerli olduğunu pek düşünmesek de Çin’e seyahat ederseniz tabağınızda bir lokma yemek bırakın. Ayrıca Çinlilerin yemek yerken kullandığı çubukları, dikey olarak yediğiniz pilava batırmayın. Çünkü bu Çin’de bir cenaze geleneği olan yanan tütsüyü pirince batırmaya benzetiliyor.
Tayland’dayken çatalı ağzınıza yaklaştırmayın ve dengeli tatları bozmayın
Çatal kullanmak dünyanın çoğu yerinde görgü kurallarından biri olsa da Taylan’da tam aksi. Herhangi bir yemeği çatalla yemenin görgüsüzlük olarak algılandığı Tayland’da çoğu yemek kaşıkla yeniyor. Çatal ise sadece yemeği desteklemek için bir araç. Çubuklar Tayland mutfağında yaygın değil, hal böyleyken pilavı çubukla yemiyorlar ve sadece kaşık kullanıyorlar. Tayland’daysanız ve bir çeşit Tay noodle çorbası olan Guay Teow yiyorsanız çubuk ve kaşık kullanmanızı tavsiye ederiz. Ayrıca Tay yemeklerinde; tatlı, ekşi, acı, tuzlu tatlar dengeli oranlarla hazırlanıyor. Bir yerde yemek yerken masada bulunan tüm sosları ve biberleri eklemek, yemeği hazırlayan şefin “tadını bozmak” demek, yani bu durum kabalık olarak yorumlanabiliyor. Tay mutfağında ketçap gibi soslar neredeyse hiç kullanılmıyor, garsondan ketçap istemeden önce iki kez düşünün deriz. Ayrıca acılı ekşili çorba içine koydukları otlar yenmiyor, aroma için eklenen bu otları kaseden çıkarmanız gerekiyor.
Hindistan’da yemeğe davetliyseniz teşekkür etmeyin
Misafirlikte ev sahibine veya restoranda garsonlara, ilgileri ve sunumları için teşekkür etmek her kültürde kibar bir davranış olarak algılanır. Fakat bir Hintlinin evinde yemeğe davetliyseniz öyle değil. Hintlilere göre bu resmi ve uzak bir ilişkiniz olduğunu, yemekten sonra alışverişinizin bittiğini gösteriyor. Bir Hintlinin evine misafir olma olasılığımız yüzde kaç bilemedik ama Hindistan’daki restoranlarda teşekkür etmeye devam.
Şili’de ellerinizle yemek yemeyin
Bazı yiyeceklerin tadının elle yiyerek çıktığını düşünüyorsanız, Şili’de bunu yapmayın. Hem de hiçbir yiyecek için. Hamburger, sandviç, patates kızartması ve bazen de pizzayı elle yiyememek kulağa oldukça üzücü geliyor. Şili’ye bir tatil planlıyorsanız, bu görgü kuralını aklınızdan çıkarmayın.
