Hiperosminin belirgin bir nedeni olmayabiliyor
Bazı kokuları herkesten daha fazla alıyor ve rahatsızlık hissediyor musunuz? İşte bu duruma hiperosmi deniyor. Migren, hamilelik ve Lyme hastalığı sonucunda ortaya çıkabilen hiperosmi, belirgin bir neden olmadan da görülebiliyor. Dünya genelinde az rastlanan bu duruma kıyasla insanlarda koku kaybı daha sık görülüyor. Hiperosminin altında yatan neden bulunursa, semptomların azaltılmasına yönelik tedavisi mümkün.
Hiperosmiye neden olabilecek durumlar ve hastalıklar
Hiperosmi yaşayan kişiler, belirli kokulara karşı rahatsızlık hatta hastalık yaşayabiliyor. Sentetik kokular, kokulu mumlar, parfümler, şampuanlar ve temizlik ürünlerinin tetikleyebildiği bu durumun semptomları, hafif veya şiddetli şekilde ortaya çıkabiliyor. 50 hasta üzerinde yapılan araştırmaya göre hiperosmisi olan hastaların yüzde 25 ila 50’sinde migren hastalığı bulunuyor. Hatta 11 hastanın migren atağının hemen öncesinde hiperosmi yaşadığına dair sonuçlar mevcut. Uzmanların belirtiğine göre koku hassasiyeti, migreni tetikleyebiliyor.
Bazı insanlar için hiperosmi, yaklaşmakta olan bir migren veya epilepsi atağının belirtisi olabiliyor. Aura denilen bu durumda, ataktan dakikalar veya saatler öncesi kokular yoğunlaşabiliyor. Çünkü beyindeki elektriksel aktivitenin değişmesi, koku alma merkezini doğrudan etkileyebiliyor.
Hiperosminin en yaygın nedenlerinden bir diğeri ise hamilelik. Hamileliğin erken belirtilerinden biri olan koku alma duyusunun artması, ilk üç aylık dönemde sıkça görülebiliyor. Hiperosmi semptomları, genellikle hamilelik ilerledikçe azalıyor ve genellikle doğumdan sonra ortadan kalkıyor.

Nörolojik ve otoimmün hastalıklar üzerinde araştırmalar sürüyor
Bazı bakteriler taşıyan kene, sivrisinek, atsineği, bit gibi canlılardan insanlara kan yoluyla geçen bir hastalık olan Lyme da hiperosmi ile ilişkilendiriliyor. İlgili araştırmalarda, Lyme hastalarının yüzde 50’sinde koku alma duyusunun arttığı gözlemlenmiş.
MS, Parkinson, Alzheimer ve epilepsi gibi bazı nörolojik durumların da hiperosmi ile ilgisi olduğu düşünülüyor. Özellikle MS’in tat ve koku gibi duyuları etkilediği biliniyor. Burun veya kafa bölgesindeki polipler veya tümörler de koku alma sinirlerini etkileyebiliyor. Son yıllarda, Addison gibi otoimmün hastalıkların da hiperosmiye neden olabileceğine dair araştırmalar sürüyor. Hiperosminin diğer olası nedenleri arasında alerjiler, menenjit, şeker hastalığı, Cushing sendromu, B12 eksikliği, besin eksikliği ve bazı reçeteli ilaçlar bulunuyor. Uzmanlar, hiperosminin genetik olarak da görülebileceğini belirtiyor.

Kesin çözüm için, altta yatan hastalığın tedavi edilmesi gerekiyor
Hiperosminin tedavisi için altında yatan nedeninin belirlenip o rahatsızlığın tedavi edilmesi, kesin çözüm olarak görülüyor. Migren varsa doktorun verdiği ilaçları kullanmak, polip veya tümörse cerrahi bir operasyon geçirmek gibi tedaviler mümkünse semptomların azalması mümkün. Uzmanlar, eğer tetikleyici kokular belirlenebiliyorsa elden geldiğince bu kokulardan uzak durulmasını, bitkisel ve doğal temizlik ürünleri kullanılmasını, mecburen bu kokulara maruz kalınan anda naneli sakız veya şeker tüketilmesini, gerekirse maske takılmasını, evde hava temizleyici kullanılmasını, eğer yeni bir ilaçtan sonra hiperosmi görüldüyse doktora danışılmasını öneriyor.
Stres veya panik atak dönemlerinde daha da rahatsız edici olabilen hiperosmi semptomlarının azaltılması için meditasyon ve nefes egzersizi gibi yöntemler öneriler arasında bulunuyor.