“Her şeyi bırakıyorum, Ege’ye yerleşip domates yetiştireceğim.” hayali gerçekten kolay mı? Şehir hayatında, stresli ve yoğun mesai saatlerinde çalışan; bu düzenden mutsuz olan birçok kişinin gelecek planı bu cümle. Tarıma başlamadan önce yapılacaklardan, dikkat edilmesi gerekenlerden ve sağlanan teşviklerden biraz bahsedelim…
Tarım, öğrenmenin sınırsız olduğu bir iş kolu. Fiziksel yük, belirsiz doğa şartları, öngörülemeyen detaylar, kesinlikle göz ardı edilmemeli. Genellikle mesainin bittiği bir saat ve izin günü de olmuyor. Bir yandan da küresel gıda krizinden bu kadar bahsedilen bir zamanda; gıda üretmek, ürettiğini tüketmek ve insanlarla paylaşmak, dünyanın en tatmin edici işlerinden biri gibi görünüyor.
Tarımı deneyimlemek şart
İşin en önemli kısmı, harekete geçmeden önce tarım yapmayı deneyimlemek. Hayal kurarken çok zevkli ve rahat gibi görünse de tarım gerçekten zor bir iş. Tarım yapmaya başlamış veya denemiş herkesin tecrübesi de bu yönde. Mesela, deneyimlemek için misafir kabul eden tarım yapan işletmeler ziyaret edilebilir ve orada bir süre geçirilebilir. Örnek verecek olursak; meraklı ve gönüllüleri, üreticilerle tanıştıran bir hareket olan WWOOF-TaTuTa projesi, 2004 yılından beri bu deneyimi yaşatıyor.
Ayrıca, kiralanabilen hobi bahçeleri de bulunuyor. Kocaeli’ndeki Ogzala Çiftliği, Beykoz’daki Yemyeşil Hobi Bahçeleri, Beykoz ve Küçükçekmece Belediyesi’nin bahçeleri birkaç örnek yer. Tarıma başlama ve süreç deneyimlerini paylaşan birçok kişinin Youtube videolarını da izleyebilirsiniz. Youtube'da; "Tarıma başlarken" veya "Tarım nasıl yapılır" gibi aramalar yaparak bu videolara ulaşabilirsiniz. Birkaç örnek video:
Her zaman planlı olmalı
Tarım yapacağınız alanı satın aldınız veya kiraladınız. Şimdi de ne yetiştireceğinize karar verme zamanı. Bulunduğunuz yerdeki hava ve doğa şartlarına göre meyve mi, sebze mi; açık tarlalarda mı, serada mı üreteceksiniz? Bu ürünleri ne kadar ücretle, kime satacaksınız konusu da önemli. Tarımla uğraşan herkes, mahsul ekim ve toplama zamanı için de planlı programlı olmayı öneriyor.
Organik tarım ve şartları
Organik tarım; insana ve doğaya zarar vermeyen, kimyasal kullanılmayan, her aşaması kontrollü olan bir tarım çeşidi. Organik tarımda, gübre ve koruma ürünlerinde de organik olanlar tercih ediliyor. Maliyeti daha yüksek olan bu tarım çeşidinde mahsuller geleneksel tarımdan elde edilen ürünlere göre daha pahalıya satılmak durumunda kalıyor tabii.
Bu alanda; son üç yıldır herhangi bir sentetik kimyasal gübre ve ilaç uygulanmamış olması, son iki yıl içerisinde yangın yaşanmamış olması, doğal yaşam dengesinin ve türlerin korunması gibi şartlar bulunuyor. Otoyola yakın olmaması, yakında bir fabrika bulunmaması, sulama suyunun kirli olmaması ise diğer önemli maddelerden… 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu ve Organik Tarımın Esasları yönetmeliğinde tüm detayları inceleyebilirsiniz.
Devlet desteği
“Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Tarıma Dayalı Ekonomik Yatırımlar ve Kırsal Ekonomik Altyapı Yatırımlarının Desteklenmesine İlişkin Karar” 28 Temmuz 2020 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu teşvik kapsamında; aile işletmeciliği faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri, hayvansal ve bitkisel orijinal gübre işlenmesi, paketlenmesi ve dondurulmasına yönelik yatırımlar, tarımsal üretime yönelik sabit yatırımlar; tarımsal ürünlerin işlenmesi, kurutulması, dondurulması, depolanması ve paketlenmesine yönelik yatırımlar, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği bulunuyor. T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın web sayfasında; iyi tarım uygulamaları ve organik tarım için verilen destek ve süreçlerini inceleyebilirsiniz.
Bankaların sunduğu tarım kredisi
Bankacılık sektörünün tarıma sağladığı kredi desteği her geçen gün artıyor. TEB, Ziraat Bankası, Vakıfbank, Denizbank, Halkbank gibi bankaların çiftçi kredileri ürünleri bulunuyor. TEB’in işletme ve yatırım kredileri, Ziraat Bankası’nın küçük ekipman, arazi alım, taksitli tarım destek kredileri; Vakıfbank’ın tarımsal işletme ve bitkisel üretim işletme kredileri, tarım yapmak isteyen fakat bütçe desteğine ihtiyaç duyan kişilerin yardımına koşuyor.
Lisanslı depoculuk desteği
Lisanslı Depoculuk; depolamaya uygun nitelikte tarım ürünlerinin modern altyapıya sahip, sağlıklı ve güvenli ortamda depolanmasını sağlayan bir sigorta sistemi. Tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmayı, tarım ürünlerinin emniyetini sağlamayı ve kalitesini korumayı, ürünlerin sınıf ve derecelerinin yetkili sınıflandırıcılar tarafından saptanmasını sağlamayı amaçlayan bu sistem hakkında, Quick Sigorta Finansal Sigortalar Direktörü Yasemin Ezenerden'den bilgi aldık.
“Lisanslı depo işletmek üzere lisans almak için müracaat edenler, depo kapasitesinin ürün rayiç bedelinin yüzde 15’inden az olmamak üzere belirlenen tutarda lisanslı depo teminatı vermek zorunda.” diyen Ezenerden; lisanslı depo işletmeleri, lisans koşulu olarak işletme tesisleri ve lisanslı depoculuk faaliyeti kapsamında depoladığı ürünler için sigorta yaptırmak zorunda olduğunu da belirtiyor. Yasemin Ezenerden’in verdiği diğer bilgiler ise şöyle: “Lisanslı depoculuk faaliyetinde bulunan firmalara yönelik verilen kefalet sigortası kapsamındaki Lisanslı Depoculuk Kefalet Senedi teminatı, 5300 Sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu ve bu kanuna istinaden çıkarılan yönetmelikler kapsamında tarım ürünlerini sağlıklı koşullarda muhafaza etme ve ticari amaçla depolama hizmeti veren lisanslı depo işletmesi olarak faaliyet gösteren firmaların, işletme faaliyetleri nedeniyle yükümlülüklerini yerine getirememesi nedeniyle meydana gelecek zararları karşılamak üzere Lisanslı Depoculuk Tazmin Fonu’na vermek zorunda olduğu teminatı sağlayan bir üründür.” Detaylı bilgi almak için www.quicksigorta.com sayfasını ziyaret edebilirsiniz.