Asya edebiyatı ve sineması, son yıllarda küresel alanda etkisini artırdı. Okurun ve izleyenin odağında yer alarak önemli bir başarı sergiliyor. Peki bu artan ilginin arkasında ne yatıyor?
Son dönemde yükselen bir ilgiyle takip edilen Asya edebiyatı ve sineması, altın çağlarını yaşıyor. Özellikle Güney Kore, Japonya ve Çin’in edebi eserleri ve bunların televizyon, platform ya da sinema uyarlamaları, dünya genelinde geniş bir izleyici ve okur kitlesine ulaşıyor. Asya edebiyatı ve sineması bu küresel çekim gücünü nasıl oluşturdu ve nasıl genişletiyor?
Asya edebiyatı ve sinemasının bu denli güçlü olmasının birkaç önemli sebebi var. İlki edebiyat ve sinemanın küreselleşmeyle beraber sınırları tamamen aşması. Çevirilerin artması ve uyarlama projelerinin yaygınlaşması sayesinde Asya ülkelerinin eserleri farklı kültürlere çok daha kolay ve hızlı ulaşıyor. Eserleri öne çıkaran bir başka özelliği de anlatılarda geleneksel motiflerin, mitolojinin ve modern hikaye anlatıcılığının harmanlanması. İnsan doğasını, psikolojisini ve toplumsal meseleleri derinlemesine işleyen temalar, sinematografik estetik ve özgün anlatım tarzları özellikle perdeye ya da ekrana taşınan eserleri benzersiz kılıyor.

Edebiyatın güçlü temsilcileri
Asya edebiyatı gücünü tarih boyunca zengin mitolojiler, felsefi derinlikler ve anlatılardan aldı elbette. Örneğin Japon edebiyatında Haruki Murakami gibi yazarlar, modern ve geleneksel unsurları harmanlayarak büyüleyici eserler ortaya koyuyor. İmkânsızın Şarkısı ve 1Q84 gibi kitapları, uluslararası çok satanlar listesinde uzun süre yer alan Murakami’nin dünyasında olağanüstü olaylar ve fantastik unsurlar, gündelik hayatın içine doğal bir şekilde yerleşiyor. Murakami’nin evreninde geçen bir hikayede kahramanın bir kediyle konuşması ya da paralel evrenlerde gezinmesi sıradan haller.
Güney Kore’den Han Kang’a Nobel kazandıran Vejetaryen adlı roman, insan doğasına ve toplumsal baskılara dair derin bir sorgulama sunarak dünya çapında geniş bir okur kitlesine ulaştı. Bu kitabıyla 2016’da Man Booker Uluslararası Ödülü'nü kazanan Han Kang, Ekim 2024'te de 2024 Nobel Edebiyat Ödülü'nün de sahibi oldu.
Çin edebiyatında ise Liu Cixin’in ses getiren eseri Üç Cisim Problemi serisi, bilim kurgu türünde adeta devrim yarattı. Çin’de de televizyon serisine uyarlanan kitap serisi, Netflix uyarlamasıyla çok daha geniş kitlelere ulaştı. Bu seride ortaya konan “üç cisim problemi”nin üzerinde yaşam olan bir başka gezegen için varlığının ve çözümsüzlüğünün Dünya’nın geleceğine olan etkisi, bilim kurgu severlerin ilgisini çekmeyi başardı.

Kuşkusuz dijital yayın platformları da Asya edebiyatının küresel sahneye çıkmasında önemli bir rol oynuyor. Netflix, Disney+ ve Amazon Prime gibi dünya çapında takipçisi fazla olan çevrim içi dizi ve film platformları, Asya yapımlarını çok daha geniş kitlelerle buluşturuyor.
Öne çıkan yapımlar arasında şunlar sayılabilir:
Squid Game (Güney Kore): Kapitalizm eleştirisini sert bir anlatımla sunan dizi, sosyal medyada küresel bir fenomen haline geldi. 2021 yılında yayımlandığında 90 ülkede en çok izlenen yapım olan Squid Game, Güney Kore'nin karmaşık toplum yapısına içerden bir bakış imkanı sunuyor.
Alice in Borderland (Japonya): Haro Aso’nun aynı adlı mangasından uyarlanan bu dizi, gerilim ve bilim kurguyu başarılı bir biçimde buluşturuyor.
The Untamed (Çin): Mo Xiang Tong Xiu’nun “Mo Dao Zu Shi” adlı romanından uyarlanan bu fantastik drama, dünya çapında büyük bir hayran kitlesine sahip.

Sinemada on yıldır etki alanı genişliyor
Son on yılda Asya sineması, küresel arenada büyük bir çıkış yaptı ve hem eleştirel hem de ticari başarılar elde etti. İşte 2015-2025 arası dönemde öne çıkan bazı Asya filmleri:
Güney Kore sineması
Burning: İlk gösterimini 2018 Cannes Film Festivali'nin ana yarışma bölümünde gerçekleştiren Lee Chang-dong imzalı Burning, FIPRESCI Ödülü’nü kazandı. Ayrıca Güney Kore’den Oscar’a gönderilen film oldu. Gizem ve psikolojik gerilim unsurlarını ustaca harmanlayan film, Haruki Murakami’nin bir öyküsünden uyarlandı.
Parazit (Parasite): 2019 yapımı Bong Joon-ho imzalı Parazit, Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dahil dört ödül kazanarak bir ilke imza attı. Sınıf çatışmasını keskin bir kara mizahla ele alan film, dünya çapında da büyük yankı uyandırdı.
Decision to Leave: Park Chan-wook’a 2022 Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülünü kazandıran film, Romantik bir dedektif hikayesiyle kara film unsurlarını ustaca birleştiriyor. Güney Kore’nin aynı yıl Oscar adayı olarak seçilen film, uluslararası eleştirmenler tarafından hem görsel dili hem de incelikli senaryosu sayesinde bolca övgü topladı.

Drive My Car: Ryusuke Hamaguchi’nin 2021 yapımı filmi de usta yazar Haruki Murakami’nin kısa bir öyküsünden uyarlandı. Film, Akademi Ödülleri’nde En İyi Uluslararası Film ödülünü kazandı. Travma, yas ve sanat üzerine etkileyici bir anlatı…
Shoplifters: Hirokazu Kore-eda imzalı film, 2018 yılında katıldığı Cannes'da Altın Palmiye kazandı. Filmde yoksul bir ailenin ahlaki sınırları sorgulanıyor.

An Elephant Sitting Still: Hu Bo’nun 2018 yapımı bu filmi de Modern Çin toplumundaki umutsuzluğu ve bireysel çaresizliği, dört karakterin hikayesi üzerinden derinlemesine işler.
Shadow: Görsel anlamda büyüleyici olan bu film, Zhang Yimou imzası taşıyor. 2018 yapımı filmde, geleneksel Çin sanatına göndermelerle dolu bir politik entrika anlatısı sunuluyor.
Asya edebiyatı, sinema filmleri ve dizi uyarlamalarıyla birlikte daha da geniş bir etki alanına sahip olmaya devam edecek gibi görünüyor. Özellikle uluslararası ödüller kazanan yazarlar ve yönetmenler Asya’nın kültürel mirasını küresel sahneye taşımaya devam ediyor. Asya edebiyatı ve sinemasının yükselişi, sadece bir akım değil, aynı zamanda dünya kültürleri arasında köprüler kuran güçlü bir anlatı hareketi de aynı zamanda. Önümüzdeki yıllarda daha fazla Asya yapımının ve edebi eserin dijital platformlarda yankı uyandıracağına şüphe yok.