Dünyanın önde gelen danışmanlık firmalarından KPMG Türkiye, EY ile Mapfre Ekonomi’nin farklı raporları, Türkiye sigorta sektörünün 2023 yılında müşteri beklentilerini en iyi şekilde karşılayacağını öngörüyor.
Sigorta sektörü, birçok çalışma alanı gibi dünyada 2019 sonu Türkiye’de ise 2020 ile birlikte hissedilmeye başlanan COVID-19 pandemisinden ciddi anlamda etkilendi. 2021 ile birlikte toparlanmaya başlayan sektörün 2023 yılını nasıl geçireceği araştırma şirketlerinin merceğinde.
Denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri sunan KPMG Türkiye’nin “Sigorta Sektörel Bakış 2022” raporunda, dünyada ve Türkiye’de sigorta sektörünün geçmiş yıllarını değerlendirip gelecekle ilgili öngörülerde bulunuyor.
Raporun dünyaya dair 2022 sonu ve 2023 öngörüsü genel çerçevesiyle şöyle: “Küresel çapta, 2020 yılında bir önceki yıla göre hayat dışı sigorta primleri yüzde 2,8 oranında arttı ve 3,40 milyar dolardan 3,49 milyar dolara ulaştı. Buna karşın hayat sigortası primleri ise 3,1 azalarak 2,89 milyar dolardan 2,80 milyar dolara geriledi. Hayat sigortası primlerindeki bu düşüş, COVID-19 salgınının yarattığı ekonomik sıkıntılara bağlı olarak iş gücü piyasasındaki daralma nedeniyle hane halkı gelirlerindeki düşüşten kaynaklandı. Ülkelerin yürürlüğe koyduğu mali destek paketleri ile ekonomik kesintilerin azalması, iş gücü piyasasındaki düşüşün sonlanması ve hayat sigortası primlerinin toparlanması umuluyor. 2022 ve 2023 yıllarında dünya toplam sigorta primlerindeki artışın ortalama yüzde 3,2’yi bulması bekleniyor.”
Raporda Türkiye’ye dair vurgu, Türkiye sigortacılık sektöründe brüt prim üretimindeki artışa yönelik. 2021 yılında brüt prim üretiminde bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 17 artış sağlandı. Bu alanın toplam hacmi 96,3 milyara ulaştı. Bu miktarın 2022 sonu itibarıyla 100 milyar TL’yi aşması bekleniyor. Genel toplamda artış eğiliminde olan sigorta sektöründe, hayat sigortası primleri yüzde 1’lik bir düşüş gösterdi. Hayat dışı sigorta primlerinde son üç yılda yüzde 20 seviyesinde stabil bir büyüme söz konusu. Bu rakam 2023 için de umut veriyor.
Sigortada satış hacmine olumlu yansıma
Mapfre Ekonomik Araştırma servisi ise “Ekonomik ve Sektörel Görünüm 2022 Dördüncü Çeyrek Raporu”nda 2023 yılında küresel ekonominin yüzde 2,7 büyüyeceğini tahmin ediyor. Analistler, para politikasının sıkılaştırılmasının, kilit ekonomilerdeki olası durgunluğun ve Rusya-Ukrayna savaşının özellikle Euro Bölgesi’ndeki sigorta piyasalarını olumsuz etkileyeceğini kabul ediyor. Şimdiye kadar sektör, prim hacminde bir artış kaydetmişti ancak bu artan enflasyon karşısında yetersiz kalıyor ve bu da kârlılığı etkiliyor. Ancak Türk sigorta sektörü burada ayrışıyor. Türkiye ekonomisinin bu yılki performansının sigortada satış hacmine de yansımış olmasına dikkat çekiliyor.
Türkiye ekonomisi için 2023 yılı büyüme tahminin yüzde 1,8 olarak işaret edildiği raporda, yüksek seviyelere ulaşan enflasyon ortamında gevşek para politikasının sürdürülmesi, hane halkının harcanabilir gelirini ve işletme marjlarını aşındırdığına, kârlılığı zorlaştırdığına değiniliyor. Bununla birlikte, sigorta sektörünün finansal marjla karşılanamayan enflasyon sonucu hasar ve işletme maliyetlerinin artmasının sigorta fiyatları üzerinde baskı oluşturduğuna da dikkat çekiliyor, “Ancak, Türkiye ekonomisinin bu yılki daha iyi performansının satış hacmine de yansımış olması dikkat çekicidir” deniyor.
Otomobil ve sağlık sigortaları büyüyor
Raporda, büyüme yaşayan sigortacılık sektörünün otomobil ve sağlık sigortalarındaki olumlu gidişin hayat dışı iş alanı için önemli olduğuna dikkat çekiliyor. Hayat sigortacılığı için, “Yavaşlamasına rağmen büyüme göstermeye devam eden bir ekonomide, pandemi ve savaş nedeniyle ölüm riskine karşı daha fazla hassasiyet nedeniyle hayat riski işi için görünüm biraz daha olumlu olmaya devam ediyor” deniyor.
Dijitalleşme ve fintech vurgusu
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri ise Türkiye’de mevcut trendler ışığında 2023’te konsolide olmuş, belirli ürün gruplarında uzmanlığın arttığı bir sigorta sektörü bekliyor. Özellikle dijitalleşmenin sigorta sektörü üzerindeki etkisini sürdüreceği vurgulanıyor. İlerleyen dönemde makroekonomik faktörlerin, sektörde yapılan düzenlemeler ve kâr baskısı sebebiyle şirketlerin maliyetleri kontrol altında tutması bekleniyor. Bu beklentiler doğrultusunda sigorta şirketlerinin müşteri ile iletişimi daha güçlü kılan, dağıtım kanallarını da daha etkin kullanan yaklaşımlara yönelmesi sürpriz olmayacak. Elementer sektöründe ise yeni ve farklı ürün tiplerinin yürürlüğe girmesi de bekleniyor.
EY değerlendirmesinde, sigorta sektörünün mevcut trendler ışığında 2023’te belirli ürün gruplarında uzmanlığının artmasını bekliyor. Finansal teknolojinin yarattığı değişimler ışığında kanallar, ödeme şekilleri ve iş modelleri alanında değişimler ve buna ilişkin sektöre girecek yeni oyuncular da öngörüler arasında. Bu trendlere bağlı bir diğer önemli değişimin de müşteri görünümünde yaşanması bekleniyor.
“Millenials” olarak tarif edilen yeni nesil müşterilerin çalışma hayatına kapsamlı bir şekilde dahil olduğu açıkça gözleniyor. Bu dönemde, farklı müşteri beklentileri de şirketleri dijitalleşme konusunda daha yoğun çalıştıracak.
Dijitalleşme halihazırda Türkiye’de sigorta sektörünün ajandasında ciddi bir yer kaplıyor. Bu alanda farklı şirketlerde operasyonel iyileştirme ve ürün geliştirme alanlarında çalışmalar yapılıyor. Bazı şirketlerde bu konuya ilişkin organizasyonel yapılanmaların olduğu ve dijitalden sorumlu birimlerin kurulduğu da biliniyor. Dijitalleşme, bir yandan finans sektörünü finansal teknoloji (fintech) oluşumları ile de etkiliyor. Bankacılık alanını etkileyen bu gelişme, ilerleyen dönemde sigorta sektörünü de çok daha derinden etkileyecek. Özetle değerlendirmeye göre fintech’in sigortacılığa çok daha fazla yön vermesi ve sektördeki sistemleri değişime zorlaması da bekleniyor. Burada önemli olan Türkiye’de Avrupa’ya oranla daha sınırlı olan dijital yatırımların artırılması. Şirketlerin kendisini altyapılarını yenilemeye yöneltmesi de mutlak atılması gereken bir adım.
Dünyadaki ekonomik etkilere dikkat
Bu noktada ekonomik dalgalanmalarla beraber sigorta sektörünün de dikkat etmesi gereken hususlar söz konusu. Mapfre Ekonomik uzmanları, euro bölgesinin art arda üç çeyrek daralma göreceğini ve bunun da bölgenin GSYİH’nin gelecek yıl yaklaşık “sıfır”da kalacağına işaret ediyor. Buna karşılık, ABD’nin 2023’e durgunlukla başlaması ve ilkbaharda toparlanması ve gelecek yılı mütevazı bir şekilde yüzde 0,2 büyüme ile bitirmesi bekleniyor. Bununla birlikte, dünyadaki enflasyon kötüleşmeye, finansal koşullar sıkılaşmaya devam ederse bu rakamlar daha da olumsuz hale gelebilir. Bu durumda ABD için yüzde 0,5 ve euro bölgesi için de yüzde 0,3’lük bir daralma bekleniyor. Dünya ekonomilerinin en az üçte birinin ekonomilerinde daralma bekleniyor. Buna GSYİH’sı - yüzde 0,4’e kadar daralacak Almanya ve Birleşik Krallık da dahil.
Türkiye’nin dünya ekonomisini de dikkate alarak 2023 yılında sektörü zorlayabilecek bazı faktörlere dikkat etmesi de öneriler arasında:
- Makroekonomik koşulların yaratacağı etkiler,
- Hayat ve emeklilik alanlarında gelmesi beklenen düzenlemelerin iş yapısı üzerinde yaratacağı etkiler,
- Dağıtım kanallarının etkin yönetimi ve dijital uygulamaların kullanıma sokulması,
- Ürün gamının ve satış hacminin kârlı bir şekilde artırılabilmesi.
KAYNAKLAR
dunya.com
home.kpmg
sigortagazetesi.com