Tıbbi amaçla kullanılan kırmızı kantaron değil, sarı kantaron
Kantaron bitkisinin (Hypericum), dünyada 400'den fazla türü bulunuyor. Bunlardan biri oral ve topikal kullanım için yağ, kapsül ve çay formlarında sık sık karşımıza çıkıyor. Tıbbi amaçla kullanılan sarı kantaron (Hypericum perforatum), en çok bilinen ve en yaygın kullanılan tür. Kırmızı kantaron (Hypericum androsaemum) ise etkileri düşük olan ve genellikle süs bitkisi olarak kullanılan çeşit. Piyasada sıkça gördüğümüz kırmızı kantaron aslında hypericum androsaemum olarak adlandırılan bitki değil, hypericum perforatum’un yani sarı kantaronun çiçeklerinin zeytinyağında bekletilerek elde edileni; kırmızı rengi de bu işlemden dolayı oluşuyor.

Sarı kantaron kapsülünün ruh hali üzerindeki faydaları
Sarı kantaronun özellikle ruh halini etkileyen tıbbi faydaları hakkındaki araştırmalar halen devam ediyor. Araştırmacılara göre kaygı ve depresyonun etkilerini azaltan sarı kantaronun bitki bileşeninde yer alan hiperisin ve hiperforin adlı kimyasalların serotonin gibi beyin kimyasallarının seviyelerini etkileyebildiğini düşünüyor.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Ulusal Sağlık Enstitüleri Ulusal Tamamlayıcı ve Bütünsel Sağlık Merkezi (NCCIH), sarı kantaronun hafif ila orta şiddette depresyonu tedavi etmede plasebodan daha etkili olduğunu ve 12 haftaya kadar kullanımının güvenli göründüğünü öne sürüyor. Fakat hastaların kullandığı ilaçlarla etkileşime girebildiği için doktor kontrolü ile kullanılması öneriliyor.
Sarı kantaron kapsülünün diğer kullanım alanları ise şöyle:
- PMS sendromundaki ruh hali değişimlerini hafifletici
- Menopoz semptomlarındaki duygusal değişimlere destek
- Uyku bozukluğunda rahatlatıcı
- Şişkinlik, gastrit ve mide ağrıları gibi sindirim sorunlarına destek
Sarı kantaron yağının faydaları
Sarı kantaron yağının cilde uygulanmasının faydaları hakkında sıkça yazılar okumuş ve programlar izlemişsinizdir. Topikal yani cilde sürülerek uygulanan sarı kantaron yağı cilde birçok fayda sağlayabiliyor fakat bir mucize olarak da görülmemesi gerekiyor. İçeriğindeki flavonoidler, hiperisin, hiperforin sayesinde cilt hücrelerini yenilemeye destek olabiliyor, antioksidan özellikleri sayesinde ise serbest radikallerle savaşabiliyor.
Sarı kantarondan yapılan ve kırmızı renkte olan yağ, sedef ve egzama gibi cilt rahatsızlıklarında kullanılabiliyor. Akne ve cilt lekelerinde, yara ve yanık tedavisinde, güneş yanıklarında ve cilt tahrişlerinde destekleyici iyileşme sağlayan sarı kantaron yağını; güneşe çıkmadan önce kullanmamanız, mümkünse geceleri kullanmanız öneriliyor.
Sarı kantaron yağı, kaşıntılı ve kuru saç derisi üzerinde de olumlu etkiye sahip. Saç derisini besleyebilen ve yatıştırabilen bu yağ, saç köklerini güçlendirebiliyor. Ayrıca sarı kantaron yağı, kas ve eklem ağrılarında masaj yağı olarak da kullanılabiliyor.

Saklama ve kullanım için bilinmesi gerekenler
Benzer gibi görünse de kimyasal içerikleri farklı olan kantaron formlarını uzman önerisiyle kullanmanız gerekiyor. Sarı kantaronun kullanım çeşidi ve dozu; yaşı, biyolojik cinsiyeti ve tıbbi geçmiş gibi faktörlere bağlı olarak değişiyor. Sarı kantaron kullanan bazı kişilerde mide rahatsızlığı, baş ağrısı, baş dönmesi gibi yan etkiler görülebiliyor. Eğer cildiniz için sarı kantaron kullanacaksanız ve bazı bitkilere karşı alerjisi olan biriyseniz; uzmanlar, önce cildinizde ufak bir bölümde sarın kantaron yağı denemenizi ve alerjinizi test etmenizi öneriyor. Kantaronu antidepresan veya düzenli ilaç kullananların, emzirenlerin, hamile olanların veya hamilelik planlarının kullanmaması tembihleniyor. Sarı kantaron formlarının serin, kuru ve güneş ışığı almayan bir yerde; koyu renk şişelerde saklanması gerekiyor.