Para biriktirmenin bir yolu, yöntemi var mı? Nasıl para biriktirilir? Eski yöntemler hala geçerli mi? Yeni para biriktirme yöntemleri var mı?
Para biriktirmek bazıları için takıntıdır, yemez içmez biriktirir. Bazıları ise ne kadar yüklü geliri olursa olsun, ay sonunu getirmekte zorlanır. Eskiden “maaşının üçte birini köşeye ayırınca” emekli olduğunda ciddi bir birikime sahip olacağınız söylenirdi. Ancak devir değişti; dahası ekonomik algılar da değişime uğradı ve para biriktirme alışkanlıkları da adeta erozyona uğradı. Yine de “para biriktirmek hayal” demek yanlış. Hala para biriktirenler var ama bunun yöntemleri farklı. Şimdi, bu yöntemlerin en çok tavsiye edilen birkaç tanesine bir göz atalım.
1) Cüzdan yanına kumbara:
Bir kumbara edinin yalnız bu işe soyunurken “Çocuk muyum ben?” diye öneriyi küçümsemek yok! Yapmanız gereken şey, kavanoz gibi kapağını açıp içinden para alamayacağınız bir kumbara edinmek. Anahtarını da çöpe atın, nasılsa kumbara dolduğunda açmanın bir yolunu bulursunuz. Bu, sizin “küçük hedefler” kumbaranız olacak. Örneğin eve almak istediğiniz bir eşya, seneye çıkılacak tatil veya evlenme ihtimali olan bir yakınınıza düğün hediyesi almak gibi hedefler. İçine elinizde, cebinizde kalan 5-10 liraları, bozuklukları hiç bıkmadan atın. Bu yöntem, özellikle çocukların para biriktirme alışkanlığı edinmesinde son derece etkili. Yetişkinler ise bir süre sonra farkına varmadan biriktirdikleri paraya hayli şaşırıyor.
2) Sigarayı bırakın: Bir paket sigara, o da en ucuzundan, bugün 15 lira. Günde bir paket içiyorsanız ayda 30x15: 450 TL, yılda 450x12: 5400 TL sigaraya ödüyorsunuz! İkram ettikleriniz, kaybettiğiniz paketler, fazla içtiğiniz günler gibi ekstraları da sayarsak siz ona 6000 TL deyin. Fazla söze gerek yok, sigarayı bırakın!
3) Gereksiz abonelikler, üyelikler: Bir yığın aboneliğiniz, üyeliğiniz, uygulama ve internet sitesi var. Zamanında belki ayda birkaç lira gibi gelmiştir size ama bu üyelik ve aboneliklerin faturası genellikle kredi kartından kesilir ve siz cebinizden çıkan onca paranın farkına bile varmazsınız. Bunların tümünü gözden geçirin ve işinize yaramayanları hemen iptal ettirin.
4) Banka hesabı akıllıca: Bireysel Emeklilik Sigortası başta olmak üzere teklifini beğendiğiniz bir bankada bir hesap açın. Otomatik talimatla, maaşınızın bir kısmını bu hesaba yatırın. Bu, altın ya da döviz hesabı da olabilir. Yapmanız gereken tek şey var: Bu paraya dokunmayacaksınız. Yalnız, inen çıkan faizleri, döviz, altın fiyatlarını da takip edin.
5) Evin yemeği, suyu: İşyerinde yiyeceğiniz yemeği evden taşıyın. Hem daha sağlıklı beslenirsiniz hem evde pişip kalan yemekleri bayatlayıp çöpe atılmaktan kurtarırsınız hem de tasarruf edersiniz. “Ama benim yemek kartım var!” demeyin, o kartları alışveriş için kabul eden pek çok market var. Su için de basit bir hesap yapalım: 250 ml’lik pet şişe su şimdilik 1 lira. Evinize ise damacanayla 19 litrelik su alıyorsunuz. Bu hesapla eve aldığınız suyun litresinin 4 TL’ye, 19 litresinin 76 TL’ye gelmesi lazım ama siz damacana suya ortalama 15 TL veriyorsunuz. Bu işte bir tuhaflık yok mu sizce de? Suyu da evden taşıyın. Belki çelik bir matara için 150-200 TL verirsiniz ama ömür boyu kullanırsınız.
6) Bahaneler kapı dışarı: Para biriktirmek, biraz da psikolojiyle ilgili. İnsanoğlunun da genellikle para biriktirmek söz konusu olunca bin türlü bahanesi var, daha da önemlisi yapabileceğine inancı yok. Bunlardan kurtulun. Çünkü geliri ne olursa olsun, herkes az ya da çok para biriktirebilir. Kendinize güvenin.
Görsel Kaynak: pixabay.com
7) Tasarruf!: Bu kelimenin anlamı bir tek para biriktirmeye endeksli düşünülmemeli. Örneğin elektrikli şofbenin ısı ayarını düşürmek bile aylık elektrik faturanızda 100 liraya kadar kar etmenizi sağlar. Yalnız bu gibi tasarruf kararlarını evdekilerle birlikte almanız ve uygulamanız gerekiyor. Biriktireceğiniz ise önceki fatura ile tasarruf sonrası fatura arasındaki fark kaç TL ise o. Ayda bir kez ailece yemeğe çıkmak için bile denemeye değer.
8) Arkadaş dediğin: Para biriktirmeyi kafaya koyduysanız, arkadaşlarınızı da gözden geçirin. Yalnız dikkat, burada söz konusu olan “arkadaşlar”, dostlar değil. Taksi parası için elini cebine atmayan, yemeye gittiğinizde sizin ödemenizi bekleyen, sürekli sizden borç isteyen, masanızda duran sandviçe bakıp “yemiyorsan alabilir miyim?” diyen ve size arkadaştan çok ayaklı ATM muamelesi yapanlardan bir an önce kurtulun.
9) Ek iş, ek kazanç: Para, gençken biriktirilir. Çünkü enerjiniz yeter. İşyeri ile ev yakınsa, mesai saatleriniz düzenliyse, hafta sonları çalışmıyorsanız bir ek iş de yapabilirsiniz. Size düşen, ne gibi bir ek iş yapabileceğinizi keşfetmek. Yeteneğiniz, el becerileriniz, konuştuğunuz yabancı dil, internet tecrübeniz vb. pek çok şey size ek gelir kazandırabilir. Doğru işi bulun yeterli.
10) İndirim iyidir: Mağazalardaki indirimleri kovalayın. Bir şeyi tam da o anda satın almak zorunda değilseniz indirimler cüzdan dostudur. Küçük bir örnek: Sezonda 600 TL’ye satılan kabanın fiyatı indirimlerde 300 TL’ye kadar iner. Artan 300 TL’yi birikiminize ekleyin.
11) Geçici tasarruflar yaptığımızın farkında olun: Buraya kadar anlattıklarımızı mutlaka ilk kez duymuyorsunuz. Yalnız hemen hiçbirini yapmadığınızı da kabul edin. Ya da en azından, biriktirip biriktirip, aslında hiç de gerekmeyen şeyler için harcadığınızı… Bu arada, salgın sırasında bir şeyi fark ettik: Bazı harcama kalemleri ortadan kalktı. Örneğin çocuklar televizyon karşısında dersleri takip etti, okul harçlığı vermedik. Tam kapanmalar sırasında dışarıda yemek yiyemedik, iş sonrası bir bardak çay-kahve içemedik, mağazalara gidemedik. Spor faaliyetlerinden tiyatrolara, konserlerden gezilere kadar ekstra hiçbir faaliyete para harcayamadık; en yakın akrabalarımızın düğününe dahi gidemedik. Bir bizim için değil tüm dünya için bu böyleydi. Dolayısıyla cebiniz her ay fazladan para gördüyse bile bu durum geçici, bunu unutmayın.
Yeni ve akılcı yöntemler
Yatırım uzmanları ise yepyeni tasarruf yöntemleriyle karşımıza çıkıyor. Bunların ilki, yaş aralığına göre para biriktirmek! Farklı bir ifadeyle hangi yaş aralığındaysanız, ona göre para biriktirmeniz gerekiyor. Şöyle ki;
20 yaşına kadar her yılın sonunda, kumbaranızda ne varsa…
(Çocukluk çağı birikimlerinde en önemli faktör ebeveynlerdir. Çocuğa bir banka hesabı açmak, istediği bisiklet, bilgisayar gibi ihtiyaçlar kaç TL ise bu paranın en azından üçte birini biriktirmeye teşvik etmek, özetle çocuğa para biriktirme alışkanlığı kazandırmak gerekir.)
30 yaşına kadar her yılın sonunda, bir aylık maaşınızı,
(Çalışma hayatına yeni girdiniz. Maaşınız da haliyle düşük. Ancak fazla kazanıyorsanız, yılsonu birikiminizi de artırmayı hedeflemelisiniz.)
40 yaşına kadar her yılın sonunda bir aylık maaşınızın üç katını,
(Çalışma hayatında en verimli olduğunuz ve gayet iyi para kazandığınız dönem. Ama aynı zamanda en fazla para harcadığınız, pek çoğunuzun evlendiği ve yepyeni harcama kalemleriyle tanıştığı dönem. Tasarruf dışında, başarabilirseniz, emeklilik günleri için de ikinci bir birikimi, örneğin BES başlatmanız gerekebilir.)
50 yaşına kadar her yılın sonunda bir aylık maaşınızın altı katını,
(Genellikle çalışanların en çok para kazandığı dönem. Bu yaş aralığında, her ay maaşınızın yüzde 20’sini biriktirmeye gayret edin.)
60 yaşına kadar her yılın sonunda bir aylık maaşınızın sekiz katını,
(Sağlık harcamalarının en fazla artış gösterdiği dönem. Emeklilik günlerine de az bir süre kaldı. Ne biriktirebiliyorsanız biriktirin. )
70 yaşına kadar her yılın sonunda bir aylık maaşınızın 10 katını biriktirmeniz gerekiyor!
(Emekli oldunuz. Çoluk çocuk varsa onlar da kendi hayatlarını kazanıyor. Artık keyif için para harcama günleri. Bu yaşa kadar sağlıklı varmaya çalışın, aksi durumda elinizdekini sadece sağlığınıza harcamanız gerekecektir.)
Hesap basit, birikim çok
Yeni para biriktirme yöntemleri arasına giren “25 ile çarpma” kuralı ile “yüzde 4 kuralı”nı da unutmamak gerekiyor.
25 ile çarpma yöntemi aslında gayet basit: Yapmanız gereken şey, emeklilik günlerinde her ay ne kadar paraya ihtiyacınız olacağını aşağı yukarı belirlemek. Diyelim bugünkü hesapla 2500 TL emekli maaşınız olacak ve buna 1000 lira daha eklerseniz, rahat bir emeklilik süreceksiniz. Demek ki ihtiyacınız aylık 3500 TL. Çarpın bunu 12 ay ile. Demek ki emeklilik günlerinizde yıllık 42 bin liraya ihtiyacınız olacak. Şimdi 42 bin TL’yi de 25 ile çarpın: Bir milyon 50 bin TL. Bunun anlamı şu: Emekli olana kadar bir milyon 50 bin TL biriktirmeniz gerekiyor! Bu rakam bugünün koşullarında size abartılı gelebilir ancak unutmayın, bir milyon 50 bin TL’yi çalıştığınız süre boyunca, yani 20-30 yıl içinde biriktireceksiniz. Elbette bu ham rakam, bir yerlerden kira, telif, hisse vb. geliriniz varsa onu hesaba katmıyoruz.
Yüzde 4 kuralı, daha çok emeklilik sonrasını ilgilendiren bir yöntem. Buna göre her yıl emeklilik yılları için biriktirdiğiniz paranın sadece yüzde 4’ünü çekmeniz gerekiyor. Yukarıdaki örnekten yola çıkarak, diyelim emeklilik günleri için bir milyon TL biriktirdiniz ve emekli oldunuz. İlk sene bu birikimden en fazla 40 bin TL çekmelisiniz, yani bir milyon TL’nin yüzde 4’ünü, asla fazlasını değil. İkinci yıl, hesapta ne kadar para varsa onun yüzde 4’ünü, üçüncü yıl da aynı şekilde yüzde 4’ünü… Ancak şunu unutmayın: İhtiyacınız yoksa yüzde 1’ini çekin hatta hiç para çekmeyin. Gün gelir yüzde 10-15 çekmeniz gerekebilir, bunu da hatırlayın.
Devlet Destekli Alacak Sigortası
Quick Sigorta finansal sigortalar ürünlerine bir yenisini daha ekliyor ve Devlet Destekli Alacak Sigortası'nı başlatıyor.
Detaylı bilgi için: