Milyonlarca insan, tek bir soru: Oturduğum bina depreme ne kadar dayanıklı?

Milyonlarca insan, tek bir soru: Oturduğum bina depreme ne kadar dayanıklı?

Milyonlarca yıllık kıtaları yerinden oynatıp onlara yeniden şekil verecek kadar güçlü bir doğa olayı olan deprem, aynı şekilde hayatlarımızı da tepetaklak etti. Öyle ki gündelik kaygılarımız ve kişisel planlarımız yerini bir anda depremle ilgili kolektif bir korkuya bıraktı. Fakat verdiğimiz tüm kayıplara rağmen şu an yapılacak en iyi şey, bu korkunun esiri olmak yerine, korkunun bizi diri tutmasına izin vererek depreme karşı en iyi şekilde hazırlanmak. Bunun ilk adımı da elbette oturduğumuz binaların depreme ne kadar dayanıklı olduğunu öğrenmek ve sonrasında konutunuzu deprem riskine karşı sigortalatmak. Sizde deprem sigortanızı hemen satın almak için buradan hızlı teklif alabilirsiniz!
Bu yazıda, oturduğu binanın yıkım riskini öğrenmek ve gerekli güçlendirme çalışmalarını başlatmak isteyenlerin bilmesi gerekenleri araştırdık.

Dünyanın hemen her yerinde afet bölgesindeki binalar, daha yüzeysel bir test olan ilk basamak hasar tespitine tabi tutuluyor.
Dünyanın hemen her yerinde afet bölgesindeki binalar, daha yüzeysel bir test olan ilk basamak hasar tespitine tabi tutuluyor.

Deprem bölgesindeki binalara hızlı hasar tespiti uygulanıyor

Bu adım deprem bölgesinde yaşayanların uygulaması gereken bir basamak. Çünkü yüksek şiddetli depremlere maruz kalan binalar, gözle görünen ya da görünmeyen hasarlar alabilirler. Örneğin; duvarlarında hiçbir çatlak olmayan ve görünürde sapasağlam olan bir bina, aslında taşıyıcı kolonlardan ötürü ağır hasarlı olarak kaydedilebilir. Tam tersine sıvaları dökülecek derece yıpranmış duran başka bir bina aslında hasarsız da olabilir. İşte bu ayrımı hızlı ve sağlıklı şekilde yapmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ivedilikle başlattığı hasar tespit çalışmalarının sonuçlarını e-Devlet hesabınıza girerek görüntüleyebilirsiniz. Binadaki hasar durumuna göre yıkık, ağır hasarlı, orta hasarlı, hafif hasarlı ve hasarsız olarak listelenen binalar, gerektiği takdirde ikinci bir incelemeye tabi tutuluyor. Bakanlığın yürüttüğü bu ilk basamak hasar tespit çalışması ücretsiz olarak yapılıyor.

Bazı yetkili kurumlar ücretli denetimler yürütüyor

Eğer afet bölgesinde değilseniz ancak sismik aktivite açısından riskli bir bölgede yaşıyorsanız, bu noktada bulunduğunuz şehrin belediyesinin verdiği ücretsiz deprem dayanıklılık testini yaptırabilirsiniz. Türkiye’de bu uygulamanın öncüsü İstanbul Büyükşehir Belediyesi, basit bir çevrim içi form yardımıyla başvuruları alıyor ve genelde 15 gün içinde yetkili ekipleri adrese yönlendiriyor. İnceleme sonuçlarını da web sitesi aracılığıyla öğrenebileceğiniz bu ücretsiz test prosedürünün bir benzeri, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından da uygulanıyor. Belediyelerin yürüttüğü bu hızlı tarama testlerinde tek bir kat malikinin başvurusu dahi yeterli.

Eğer bulunduğunuz il belediyesi bu tarz bir hizmet vermiyorsa, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sermayesinin en az yüzde 40’ı kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan şirketler, 29/6/2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna göre Bakanlıktan izin belgesi almış yapı denetimi kuruluşları ve laboratuvar kuruluşları ile mimarlık ve mühendislik hizmetleri veren ve 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca büro tescilini yaptırmış kurum ve kuruluşlar ile depremden korunma, deprem zararlarının azaltılması ve deprem mühendisliğinin gelişmesine katkıda bulunmak gibi konularda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına başvurmak endişelerinizi giderebilir. Lisanslı özel inşaat ve yapı denetim şirketlerinin test ücretlerinin, tüm kat malikleri tarafından ortaklaşa ödeneceğini ve bu hizmeti almadan önce resmi bir karar alınması gerektiğini de belirtmek gerekiyor.

Şubat ayı ortası itibariyle deprem bölgesinde 50 binin üzerinde binanın yıkık ve ağır hasarlı olduğu bildirildi.
Şubat ayı ortası itibariyle deprem bölgesinde 50 binin üzerinde binanın yıkık ve ağır hasarlı olduğu bildirildi.

Bu süreçte işinize yarayacak bazı faydalı bilgi ve terimler

Karot testi ve aşamaları

Karot testi, beton ve benzeri yapı malzemelerinin dayanım gücünü belirlemek amacıyla yapılan bir inceleme yöntemidir. Bu test materyalin dayanıklılığını, sertliğini, iç yapı özelliklerini, kalınlığını, tabaka kalınlığını ve malzeme bileşimini ölçmek için kullanılır.

Nasıl yapılır?

● İlk olarak incelenecek beton veya yapı malzemesinin yüzeyinde bir delik açılır. Bu delik genellikle 50-150 mm çapında ve 50-300 mm derinliğinde olur.

● Daha sonra, özel bir karot ucu kullanarak delik içinden silindirik bir numune çıkarılır. Karot ucu, materyalin iç yapısını korumak için belirli bir açı ve hızda çalışır.

● Numune, laboratuvar ortamında incelenmek üzere alınır ve çeşitli testler yapılır. Örneğin; numunenin sertliği, dayanıklılığı, malzeme bileşimi, yoğunluğu ve iç yapısı gibi özellikleri incelenir.

● Karot testi sonuçları, incelediğiniz beton veya yapı malzemesinin dayanım özelliklerini belirlemek için kullanılır. Bu sonuçlar malzemenin kalitesini, dayanıklılığını ve kullanım ömrünü belirlemeye yardımcı olabilir.

● Yetkilendirilmiş uzmanlar tarafından usulüne uygun olarak karot numunesi alınması binaya herhangi bir zarar vermez.

Bina röntgeni

Halk arasında bina röntgeni olarak bilinen yapı radyografi uygulaması yüksek enerjili elektromanyetik ışınlar kullanarak bir nesnenin iç yapısını görüntülemek için kullanılır. Bu yöntem, yapısal elemanların kalitesini ve bütünlüğünü değerlendirmek için idealdir.

Nasıl yapılır?

● Öncelikle bina röntgeni çekilecek yapısal elemanın (kolon, kiriş ya da perde sistemi gibi) konumu belirlenir. Bu elemanın üzerindeki yalıtım ve kaplama malzemeleri çıkarılır.

● Daha sonra elemanın üzerine özel bir radyografi filmi veya bir dijital radyografi paneli yerleştirilir.

● Elemanın etrafına X-ışını jeneratörü veya radyografik tüp yerleştirilir. X-ışını jeneratörü veya tüp, elemanın içinden geçen ışınları üretir.

● Elemanın diğer tarafına bir dedektör veya radyografi filmi yerleştirilir. Bu dedektör veya film, X-ışınları tarafından ışınlanır ve elemanın iç yapısını görüntüler.

● X-ışınları elemanın içinden geçerken, yapısal elemanın içindeki yoğunluk farklılıklarından dolayı X-ışınları farklı şekillerde soğurulur. Bu soğurma, elemanın iç yapısının radyografik görüntüsünü oluşturur.

● Son olarak radyografik görüntüler bir bilgisayarda analiz edilir ve elemanın kalitesi, dayanıklılığı, çatlamaları veya hasarları hakkında bilgi edinilir.

Zemin etüdünün eksiksiz yapılması da en az bina sağlamlığı kadar önem taşıyor.
Zemin etüdünün eksiksiz yapılması da en az bina sağlamlığı kadar önem taşıyor.

Radye temel

Radye temel, betonarme yapıların temel sistemi olarak kullanılan bir yapısal temel türüdür. Geleneksel temel sistemlerine alternatif olarak ortaya çıkmıştır ve özellikle zemin koşulları uygun olmadığında kullanılır. Radye temel, öncelikle bir beton plakası olarak tanımlanabilir. Bu plaka, yapıyı taşıyacak olan duvarların altına dökülür. Radye temel genellikle ısı yalıtımı için polistiren köpük blokları gibi malzemelerin üzerine dökülen bir beton tabakasıdır. Bu tabaka, bina yükünü zemine eşit olarak dağıtarak zeminin taşıma kapasitesini artırır ve betonarme yapıyı destekler.

Radye temel, daha önce geleneksel temel sistemlerinde kullanılan betonarme kirişleri, kolonları veya ayakları gerektirmez. Bunun yerine radye temel, düz bir yüzey üzerine dökülen bir beton plakasıdır. Bu plaka, bütün yükleri düzgün bir şekilde dağıtarak, binanın stabilitesini sağlar.