Küresel projeler ışığında geleceğin şehirleri

Küresel projeler ışığında geleceğin şehirleri

Teknolojinin ilerlemesi ve sürdürülebilirlik odaklı yeni yaklaşımlar, şehir planlamasında köklü değişimlere yol açıyor. Birçok ülke, geleceğin fütüristik şehirlerini projelendiriyor.

Teknolojinin hızla ilerlemesi ve sürdürülebilirlik odaklı yeni yaklaşımların şehir planlamasına entegre edilmesi, ulaşım sistemlerinden enerji verimliliğine, yeşil alanların artırılmasından akıllı alt yapı çözümlerine kadar pek çok alanda köklü değişimlere kapı aralıyor.

Gerek proje gerek inşa aşamasında olan geleceğin fütüristik şehir fikirlerinin bazı ortak özellikleri söz konusu. Örneğin akıllı ve bağlantılı altyapı. Tüm akıllı kent projelerinde nesnelerin interneti (IoT) ile entegre edilen trafik sistemleri, akıllı aydınlatmalar ve otonom ulaşım ağları yer alıyor. Projelere göre 5G ve sonrasında gelişecek yüksek hızlı bağlantı teknolojileri sayesinde her şeyin anlık veri paylaşımıyla optimize edilmesi söz konusu olacak. Projelerde güneş, rüzgar ve hidrojen enerjisi gibi yenilenebilir kaynakların yaygın olarak kullanılması da olağan ortaklıklardan. Kendi kendine giden araçlar, uçan taksiler ve hiper hızlı ulaşım sistemleri (Hyperloop gibi) ve modüler, esnek yapılarla inşa edilen şehir içindeki doğal alanları artıran dikey bahçeler, yeşil çatılar ve biyofilik tasarımlar da ortak paydalar. 

Yarının şehirleri sürdürülebilir bir dünya hedefiyle uyum içinde tasarlanıyor.
Yarının şehirleri sürdürülebilir bir dünya hedefiyle uyum içinde tasarlanıyor.

Dünyadan fütüristik şehir örnekleri

Ortak özelliklere bakıldığında söylenebilir ki geleceğin şehirleri, insan odaklı, çevre dostu ve teknolojik olarak üst düzeyde entegre edilmiş yapılarla şekilleniyor. Bu değişim, sürdürülebilir bir dünya hedefiyle uyum içinde tasarlanıyor. İşte bu şehirlerin öne çıkanlarından birkaçınu derledik.

Şehir projesinde Japon mimarisinden esinlenerek tasarlanan ahşap ağırlıklı modüler binalar yer alıyor.
Şehir projesinde Japon mimarisinden esinlenerek tasarlanan ahşap ağırlıklı modüler binalar yer alıyor.

Woven City: İnovasyon ve sürdürülebilirlik temelli projeler arasından akla ilk gelenler biri olan olan Woven City Japonya'daki Fuji Dağı’nın eteklerinde yer alıyor. Toyota’nın geliştirdiği Woven City, geleceğin şehirleri için önemli bir örnek oluşturuyor. Akıllı teknolojiler, sürdürülebilir enerji kaynakları ve otonom araçlarla donatılmış olan bu şehir, adeta bir "yaşayan laboratuvar".

Woven City’nin öne çıkan özellikleri arasında tamamen otonom ve bağlantılı araçlar, 5G, yapay zeka ve IoT (Nesnelerin İnterneti) ile tüm altyapının entegrasyonu; otonom araçlara, mikromobilite araçlara ve yayalara ayrılmış üç farklı yol ağı bulunuyor. Tamamen hidrojen yakıt hücreleri ile çalışan şehirde Japon mimarisinden esinlenerek ahşap ağırlıklı modüler binalar kullanılıyor. Evler, yapay zeka destekli robotlarla ve sağlık sensörleriyle donatılmış durumda. 2021 yılında temeli atılan Woven City henüz tam anlamıyla faaliyete geçmiş bir şehir değil. 

The Line, iki paralel ayna kaplı duvar arasında, katmanlı bir mimariye sahip olacak.
The Line, iki paralel ayna kaplı duvar arasında, katmanlı bir mimariye sahip olacak.

NEOM The Line (Suudi Arabistan)

Suudi Arabistan'da Kızıldeniz kıyısında inşa edilen NEOM projesinin bir ayağı olarak öne çıkan The Line çevreci ve teknolojik bir mega şehir olarak tasarlanıyor. Yapay zeka destekli sistemler, hidrojen enerjisi kullanımı ve otonom ulaşım çözümleriyle dikkat çeken The Line’da sıfır karbon emisyonlu şehir bölgesi ise devrim niteliğinde bir gelecek tasarımı vaat ediyor. 170 kilometre uzunluğunda, 200 metre genişliğinde ve 500 metre yüksekliğinde olacak şekilde tasarlanan The Line, iki paralel ayna kaplı duvar arasında, katmanlı bir mimariye sahip olacak.

Şehirde tamamen yenilenebilir enerji kaynakları (güneş, rüzgar ve hidrojen) kullanılacak. Şehir içinde 20 dakikadan kısa sürede her noktaya ulaşılabilecek. Otonom ve elektrikli ulaşım sistemleri, geleneksel yollar yerine yer altına entegre edilecek. Yapay zeka destekli mobilite çözümleri sayesinde kesintisiz ve hızlı ulaşım sunulacak. İnsan odaklı bir şehir olarak tüm altyapı yapay zeka (AI) tarafından yönetilecek. Akıllı robotlar ve otomasyon sistemleri günlük hayatı kolaylaştıracak. En dikkat çeken unsurlardan biri de dikey katmanlı şehir konsepti. Bu model ile tüm ihtiyaçlar (konut, iş yerleri, eğlence ve sağlık merkezleri) yürüme mesafesinde olacak. Dijital yönetişim sayesinde şehir sakinleri, hizmetlere ve yönetim süreçlerine doğrudan dahil olabilecek. İç iklimlendirme sistemleri sayesinde şehir içindeki sıcaklık ideal seviyelerde tutulacak. Metaverse gibi sistemler ile uzaktan çalışma modelleri sayesinde dijital ekonomiyi destekleyen bir şehir düzeni oluşturulacak. Resmi takvime göre The Line’ın ilk etap inşaatının 2030 yılına kadar tamamlanması planlanıyor. Bu ilk aşama tamamlandığında yaklaşık 1,5 milyon insanın burada yaşaması bekleniyor. Ancak projenin tamamının bitirilmesi ve 9 milyon kişilik kapasitesine ulaşması 2045’i bulabilir.

Masdar, çevreci girişimler ve yeşil teknoloji start-up’ları için bir inovasyon merkezi olarak konumlandırılmış.
Masdar, çevreci girişimler ve yeşil teknoloji start-up’ları için bir inovasyon merkezi olarak konumlandırılmış.

Masdar City (BAE): Birleşik Arap Emirlikleri'nde Abu Dabi’de geliştirilen Masdar City, tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanan sıfır karbon hedefli bir şehir olarak öne çıkıyor. Güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi gibi kaynaklarla çalışan bu şehirde, akıllı ulaşım sistemleri ve çevreci bina teknolojileri kullanılıyor. Şehirde rüzgar ve güneş panelleri, biyoyakıt ve enerji depolama sistemleri aktif olacak. Projede kendi kendine giden PRT (Personal Rapid Transit) sistemleri, geleneksel araçların yerini almış. Yürüyüş ve bisiklet yolları teşvik edilerek sürdürülebilir ulaşım destekleniyor. Dar sokaklar ve gölgelik yapılar, doğal soğutma sağlayarak enerji tüketimini azaltıyor. Binalar da sıcak çöl iklimine uyumlu malzemelerden yapılmış. Geri dönüşüm ve atık yönetimi, şehirde sıfır atık felsefesine uygun olarak düzenleniyor. Güneş panelleri ile donatılmış parklar, enerji üretirken doğal gölgelikler sağlıyor. Akıllı aydınlatma ve hava kalitesi izleme sistemleri, çevresel sürdürülebilirliği artırıyor.

İlk etapta 50 bin kişiye ev sahipliği yapacak şekilde planlanan şehir, sürdürülebilir akıllı şehirlerin geleceği için bir model. Yeşil şehircilik ve yenilenebilir enerji inovasyonları, Masdar City'nin dünya çapında örnek alınmasını sağlıyor. Abu Dabi'de 2008 yılında inşasına başlanan ve ilk dönemde 2016'da tamamlanması hedeflenen Masdar City'nin, tam anlamıyla bitirilmesi 2030'lara kadar sürebilir. Bunun nedeni, projenin zaman içinde ekonomik dalgalanmalar, teknolojik gelişmeler ve yatırım değişiklikleri nedeniyle aşamalar halinde ilerlemesi.

Songdo, dünyanın en çevre dostu şehirlerinden biri. Binaların yüzde 40’ı LEED sertifikalı.
Songdo, dünyanın en çevre dostu şehirlerinden biri. Binaların yüzde 40’ı LEED sertifikalı.

Songdo Uluslararası Şehri (Güney Kore): Songdo (Songdo International Business District - IBD), Güney Kore'nin Incheon kentinde, akıllı şehir ve yeşil teknoloji odaklı bir uluslararası iş merkezi olarak geliştirilmiş bir bölge. Şehirde, atık yönetiminden trafik düzenlemesine kadar her şey dijital sistemlerle takip ediliyor. Ayrıca kent, yüksek verimli enerji kullanımı ve akıllı bina tasarımlarıyla çevreci bir yaşam alanı sunuyor. Evlerde ve iş yerlerinde akıllı enerji ölçerler, enerji tasarrufunu en üst düzeye çıkarıyor. 5G ve yüksek hızlı internet altyapısı, tüm şehir sakinlerine kesintisiz bağlantı sağlıyor. Songdo, dünyanın en çevre dostu şehirlerinden biri. Binaların yüzde 40’ı LEED sertifikalı. Şehrin yüzde 40’ı yeşil alanlardan oluşuyor. Geri dönüşüm ve atık yönetimi tam otomatik sistemlerle çalışıyor, çöp kamyonlarına ihtiyaç duyulmuyor. Elektrikli ve sürücüsüz toplu taşıma sistemleri, karbon salınımını minimuma indiriyor. Incheon Uluslararası Havalimanı'na 15 dakika mesafede olması, şehri küresel ticaret için de cazip hale getiriyor.

Akıllı şehir projeleri, modern kent yaşamının karşılaştığı çevresel, ekonomik ve sosyal zorluklara yenilikçi çözümler getiriyor. Üstelik ister iptal edilsin ister tamamlanma aşamasında olsun bu projeler; gelecekte şehirlerin nasıl şekilleneceğine, insanlığın sosyal eğilimlerine dair önemli ipuçları veriyor. Sürdürülebilir enerji, dijital teknolojiler ve insan odaklı tasarım ilkeleriyle bu şehirler, yalnızca bugünü değil, geleceği de inşa ediyor. Teknolojinin ve doğayla uyumlu tasarımın nasıl bir araya geleceğini hep birlikte göreceğiz.