Türkiye’den Dünya’ya armağan: Pilotlar Günü

Türkiye’den Dünya’ya armağan: Pilotlar Günü

2013 yılına kadar 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü, “Pilotlar Günü” adıyla sadece Türkiye’de kutlanıyordu. İşte Türk havacılığı için önemli olan bu günün, diğer tarihi olay ve kişilerinin hikayesi.  

26 Nisan tarihi Dünya Pilotlar Günü olarak kutlanıyor. Bugünün dünya genelinde kutlanması 2013 yılında yapılan Uluslararası Havayolu Pilot Birlikleri Federasyonu (IFALPA) Genel Kurulu'nda alınan kararla gerçekleşti. O zamana kadar 26 Nisan sadece Türkiye’de Pilotlar Günü olarak kabul görüyordu. 26 Nisan’ın önemi ise Türkiye'nin 1 numaralı pilot lisansına sahip olan ilk pilotu Mehmet Fesa Evrensev’in ilk uçuşunu 26 Nisan 1912’de yapmasından geliyor. Kayıtlara geçen bu uçuşun anısına her 26 Nisan günü, Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA)’nin organizasyonuyla Pilotlar Günü olarak kutlanıyordu. 2013 yılında Dublin’de yapılan IFALPA Genel Kurulu'nda TALPA heyetinin yaptığı önerinin kabul edilmesiyle bu yıldan itibaren artık “26 Nisan Dünya Pilotlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı

Süvari Üsteğmen Mehmet Fesa Evrensev, Türk ordusunun ilk pilotu.
Süvari Üsteğmen Mehmet Fesa Evrensev, Türk ordusunun ilk pilotu.

Türk havacılığının önemli isimleri

Süvari Üsteğmen Mehmet Fesa Evrensev

1911’de ordu, havacı olarak yetiştirilmek üzere gönüllü subaylar arıyordu. Bu maksatla, Paris’te Bleno Havacılık Okulu’na gönderilen Mehmet Fesa Bey, 1912’de okulu bitirip yurda döndü. Kendisine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “1 no”lu uçuş brövesi verildi. Aynı yılın şubat ayında Fransa’dan alınan iki uçakla uçmaya başladı. Mehmet Fesa Evrensev’in Türk semalarındaki ilk uçuşu ise girişte de sözü geçtiği üzere 26 nisan oldu.

Balkan Savaşı’nda çeşitli uçuş görevleri üstlenen ve filo komutanlığı yapan Mehmet Fesa Bey, Birinci Dünya Savaşı’nda Ruslar tarafından esir alındı. Haziran 1920’de kaçarak yurda döndü. Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra İzmir’deki Hava Okulu’na öğretmen olarak atandı. Mehmet Fesa Evrensev, 1933 yılında Türkiye’nin ilk hava taşımacılığı teşkilatı olan Hava Yolları Devlet İşletme İdaresi’nin başına müdür olarak getirildi.

Hüseyin Münif-Sadi Suat

Tıpkı dünyayla paylaştığımız pilotlar gününün ithaf edildiği 26 nisandaki ilk uçuş gibi, Türk havacılığının tüm ilkleri ayrı bir önem taşıyor. Örneğin ilk sivil pilotlar gibi. Münif Paşa’nın oğlu Hüseyin Münif ile veteriner öğretmen Sadi Suat, Türk tarihine geçen ilk sivil pilotlar. Her ikisi de 1910 yılında Paris’te havacılık eğitimi görerek, “pilotluk belgesi” aldı. Bu arada bir de uçak satın alan Hüseyin Münif, Türkiye’de “özel uçağı olan ilk kişi” olarak da kayda geçti.

Vecihi Hürkuş’un hayatı havacılık yolunda verdiği mücadeleler ve buluşlarla geçiyor.
Vecihi Hürkuş’un hayatı havacılık yolunda verdiği mücadeleler ve buluşlarla geçiyor.

Vecihi Hürkuş

Birinci Dünya Savaşı sırasında pilot brövesi alarak 7. Tayyare Bölüğü’nde Ruslara karşı harekata katılan Vecihi Hürkuş, hayalleri için yaşamış ve çalışmış havacılık tarihin en özel isimlerinden. Kendisi pilot olduğu gibi aynı zamanda çeşitli özelliklerde uçaklar da tasarlamıştır. Savaş sırasında başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yapmış ve bu arada girdiği bir hava muharebesinde bir Rus uçağı düşürmüş olan Vecihi Hürkuş, Ruslara esir düşse de kaçmayı başarmıs. Yurda dönen Vecihi Bey, 1918 yılı yaz başında Yeşilköy’deki 9. Harp Tayyare Bölüğü’nde görev aldı. Bu bölükte görevli iken bir av uçağı tasarlasa da projesi Mondros Ateşkes Anlaşması’nın imzalanmasıyla yarım kaldı. Kurtuluş Savaşı’nda da semalarda görev alan Vecihi Bey, İnönü ve Sakarya muharebeleri sırasında başarılı keşif ve destek uçuşları yaptı, bir de Yunan uçağı düşürdü. Savaşın sonrasında İzmir Seydiköy Hava Mektebi'nde uçak yapımı projelerine devam etti. 28 Ocak 1925’te “Vecihi K-VI”adını verdiği modelini uçurdu. Daha sonra askeri havacılıktan ayrılarak uçak tasarımı ve yapımı çalışmalarına devam etti. 1930’lu yıllarda bir sivil havacılık okulu açtı ve Hürkuş Havayollarını kurdu. Ömrü havacılığa dair mücadelelerle geçen Vecihi Hürkuş, 16 Temmuz 1969’da hayatını kaybetti.

Bir gösteri uçuşu sırasında paraşütünde yaşadığı sorun nedeniyle yere çakılan ve hastanede hayata gözlerini yuman Eribe Kartal Hürkuş.
Bir gösteri uçuşu sırasında paraşütünde yaşadığı sorun nedeniyle yere çakılan ve hastanede hayata gözlerini yuman Eribe Kartal Hürkuş.

İlk kadın hava şehidimiz: Eribe Kartal Hürkuş

Bu gerçek ve acı hikâye ise ilk kadın hava şehidimize dair. Hayatın birçok alanındaki devrimlerin bir getirisi olarak kadının ayakları üzerinde durmaya başladığı Cumhuriyet’in ilk yıllarında Kadıköy’de dayısı Vecihi Hürkuş’un yanında “Vecihi Sivil Teyyare Okulu”nda eğitimler alan Eribe Kartal Hürkuş, paraşüte de farklı bir ilgi duyuyordu. Bu sıralarda da kuruluşunun üzerinden bir buçuk yıl geçen Türkkuşu, 29 Ekim 1936 günü hipodromda yapılacak olan 13. Cumhuriyet Bayramı gösterilerine hazırlanıyordu. O gün geldiğinde Gazi Çiftliği üzerinde geniş bir tur yapan Caudron 59 uçağı; Türkkuşu’nun Ergazi’deki hangarı üzerine yaklaştı. Uçak aşağı yukarı 600 metre yükseklikte iken henüz 18 yaşında olan genç paraşütçü Eribe Kartal Hürkuş, bu mesafeden gösteri atlayışını gerçekleştirdi. Ne yazık ki paraşüt tutukluk yaptı. Yere 60-70 metre kala paraşüt açılsa da yeniden hızla büzüldü ve güvenli iniş sağlayacak kadar şişmedi. Eribe Kartal Hürkuş, birçok kişinin gözü önünde çok sert bir şekilde düştü. Hastaneye kaldırıldıysa da burada hayata tutunamadı. Eribe Kartal Hürkuş, hayallerini gerçekleştirme arzusunun henüz başında havacılık tarihimizin ilk kadın hava şehidi olarak tarihe geçti. Böylesine hazin bir kazada evladı gibi sevdiği yeğenini kaybetmesinin acısını hayatının sonuna dek yaşayan Vecihi Hürkuş, yeğeni için “cüretli bir uçucu” demiş ve onun, “Türk havacılığının ruhen çok erken yükselmiş bir vücudu” olmasıyla gurur duyduğunu her fırsatta dile getirmiştir.

Atatürk’ün dört manevi kızından biri olan Sabiha Gökçen, uçuş kariyeri boyunca 8 bin saat civarında uçmuş, sayısız ödül ve bröve sahibi olmuştur.
Atatürk’ün dört manevi kızından biri olan Sabiha Gökçen, uçuş kariyeri boyunca 8 bin saat civarında uçmuş, sayısız ödül ve bröve sahibi olmuştur.

Sabiha Gökçen

Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen, Ata’nın teşvik ve direktifiyle havacılık mesleğine girdi. Bröve aldıktan sonra askeri havacılığa yönelen Gökçen, 1937 yılında Eskişehir’de Hava Okulu’ndan mezun oldu. 1.Tayyare Alayı’nda altı aylık harp uçuş eğitimi gören Gökçen, katıldığı harekatlar sonrasında “İlk Türk Kadın Savaş Pilotu” unvanını aldı. Sabiha Gökçen 1938 yılında bir Balkan Turu yapmak amacıyla Vultee tipi bir uçak ile yola çıktı; 6 gün süren bu seyahat İstanbul, Atina, Selanik, Sofya, Belgrad, Bükreş, İstanbul rotasını havadan kat etti. Bu Balkan turu, dünya basınından büyük ilgi gördü. Her yerde göklerin kızı olarak anılmaya başlandı. Ata’nın vefatı sonrasında havacılık eğitmeni olarak da görev yapan Gökçen, son uçuşunu 1996'da 83 yaşında iken Fransız pilot Daniel Acton eşliğinde Falcon 2000 uçağıyla gerçekleştirdi. Uçuş kariyeri boyunca 8 bin saat civarında uçuş gerçekleştiren, 32 farklı askerî operasyona katılan Gökçen’in adı İstanbul'un ikinci havalimanı olan Sabiha Gökçen Havalimanı'na verildi. Türk Hava Kurumu'nun bir numaralı Övünç (Murassa) Madalyası ve beratı, Yugoslav ordusunun en büyük nişanı olan Beyaz Kartal Nişanı ve ordu brövesi gibi birçok madalya ve ödülü bulunan Sabiha Gökçen, 22 Mart 2001’de Gülhane Askerî Tıp Akademisinde 88 yaşında kalp yetmezliği sebebiyle hayatını kaybetti.

Bandırma üssünde görevli altı Türk pilot, dünyada ilk kez F-5 uçaklarıyla Atlantik’i geçen jet pilotları olarak tarihe geçiyor.
Bandırma üssünde görevli altı Türk pilot, dünyada ilk kez F-5 uçaklarıyla Atlantik’i geçen jet pilotları olarak tarihe geçiyor.

Atlantik’i F-5 ile geçen ilk Türk pilotları

Amerika Birleşik Devletleri’nden alınan beş adet Northrop F-5 uçağını Türkiye’ye getirmek için Bandırma üssünde görevli altı Türk pilot seçildi. 26 Kasım 1966 günü Türk pilotları uçakları ile California eyaletinden iki ayrı grup olarak ayrıldılar. Grönland-İzlanda-İngiltere-Almanya-İtalya rotasını izleyerek Türkiye’ye geldiler. Birinci grupta Binbaşı Adnan Çokgör, Yüzbaşı Tulga Çeltek, Yüzbaşı Mesut Gürliman, ikinci grupta Yüzbaşı Doğan Perk, Yüzbaşı Zeki Kıyak, Yüzbaşı Haydar Çemberci bulunuyordu. Toplamda 15 bin kilometrelik yolu, aşamalar halinde 21 saatte uçan pilotlarımız, dünyada ilk kez F-5 uçaklarıyla Atlantik’i geçen jet pilotları oldular.

KAYNAKLAR

Muze/turkhavaciligi

haberturk

c4defence