Beyin pili ameliyatı hakkında merak edilenler

Beyin pili ameliyatı hakkında merak edilenler

Parkinson, epilepsi, tik rahatsızlıklarında istenmeyen semptomları aza indirmek amacıyla uygulanan “derin beyin Parkinson, epilepsi, tik rahatsızlıklarında istenmeyen semptomları aza indirmek amacıyla uygulanan “derin beyin stimülasyonu” (beyin pili) hastalara umut oluyor. İşte operasyon hakkında merak edilenler…” (beyin pili) hastalara umut oluyor. İşte operasyon hakkında merak edilenler…

Bazı hastalıklar, hastanın yaşam konforunu bozan, hayatı zorlaştıran semptomlara neden oluyor. Bunlar arasında ilk akla gelen, hastalarda kontrolsüz titremelere yol açan Parkinson hastalığı ya da bazı türleri bayılmalarla kendini gösteren epilepsi gibi. İşte halk arasında “beyin pili” olarak bilinen “derin beyin stimülasyonu”; bu gibi nörolojik rahatsızlıkların semptomlarının tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemlerden belki de en önemlisi.

Derin beyin stimülasyonu çok genel bir tanımla, beynin bazı özellikli bölgelerinin elektrotlar ve bir pil aracılığıyla uyarılarak beynin ürettiği anormal sinyallerin baskılanması mantığına dayanıyor. Beyin pili ameliyatı sayesinde hastaya yerleştirilen elektrodlar hastaya temas etmeden kontrol edilebiliyor; hastanın şikayetlerini düzeltecek ayarlamalar yapılarak hastalığın etkileri kontrol altına alınabiliyor. İleri teknolojiden yararlanılarak gerçekleştirilen beyin pili operasyonlarının bir artısı da diğer beyin ve sinir cerrahisi operasyonlarına göre çok daha az risk taşıması. Bu operasyon sonrası hastanın yaşam kalitesi artıyor, hastalığın hayatında yarattığı baskı aza iniyor.

Bilim insanları, derin beyin stimülasyonu olarak adlandırılan yöntemle ilgili araştırmalarına devam ediyor. Imperial College London'un Tıp Bölümü’nde yapılan araştırmaya göre Parkinson hastalığı İngiltere'de yaklaşık 127 bin kişiyi etkiliyor. Bu hastalık beyinde “substantia nigra” adı verilen bir bölgede beyin hücrelerinin ilerleyici kaybına neden oluyor. Bu, hareketi kontrol etmek için kritik önemde olan dopamin adı verilen bir beyin kimyasalında azalmaya yol açıyor. Sonuç olarak durum titreme ve yavaş hareket gibi semptomları tetikliyor.

Çalışmanın detaylarını aktaran Dr. Kambiz Alavian, derin beyin stimülasyonunun Parkinson'u 20 yılı aşkın bir süredir tedavi etmek için başarıyla kullanıldığını kaydediyor. Araştırmacılar tarafından yapılan erken aşama çalışmasının tedavinin mitokondri adı verilen beyin hücresi 'pillerinin' sayısını ve gücünü artırdığını belirtiyor. Bu piller sırayla beyin hücrelerine güç sağlıyor, bu da hareket ve titreme ile ilgili sorunları azaltmaya yardımcı oluyor.

FASEB Journal'da yayınlanan bir başka çalışmada ise bilim insanları; DBS operasyonu olmuş ve Parkinson hastasıyken hayatını kaybeden üç hastadan, Parkinson hastalığı olan ancak DBS operasyonu olmayan ve hayatını kaybeden dört hastadan, Parkinson hastası olmayıp hayatını kaybeden üç kişiden aldıkları örnek beyin hücrelerini araştırıyor. Ekip, DBS alan kişilerin beyin hücrelerinin tedaviyi almayan hastalara kıyasla daha fazla sayıda mitokondriye sahip olduğunu buluyor. DBS hastalarındaki mitokondrinin, tedavi almayan hastalardan da daha büyük olduğu görülüyor. Bu da araştırmacılara göre beyin için daha fazla enerji üretilebileceği anlamına geliyor. Bilim insanları, bu çalışma için beyin bağışı az olduğundan az sayıda beyin örneğinin kullanıldığını vurguluyor. Araştırmacıların amacı daha büyük çaplı bir araştırmaya başlamak.

Hangi hastalıkların semptomlarında kullanılıyor

Yurt dışında araştırma ve geliştirme çalışmalarının sürdüğü beyin pili operasyonunun yakın gelecekte Alzheimer ve obezite alanlarında da uygulanabileceği kaydediliyor. Beyin pili operasyonları şimdilerde aşağıdaki hastalıkların semptomlarını kontrol altına almakta kullanılıyor:

- Parkinson

- Epilepsi

- Tik rahatsızlığı

- Vücudun bazı bölgelerinde görülen titreme bozuklukları

- Vücudun bazı bölgelerinde görülen istemsiz kasılma hastalıkları

- Obsesif kompulsif bozukluklar

- Majör depresyon

Beyin pili operasyonu sonrasında, hastalık sıfırlanmasa da hastanın sosyal hayatında iyileşme görülüyor.
Beyin pili operasyonu sonrasında, hastalık sıfırlanmasa da hastanın sosyal hayatında iyileşme görülüyor.

Operasyon sonrası hayat

Beyin pili operasyonlarının ardından hastalar açısından belki de ilk konu hayatlarına kısa sürede dönebilmeleri. Özellikle Parkinson hastaları ve bu hastalar gibi istemsiz kasılmalar yaşayan hastaların günlük hayatları, beyin pili sayesinde bu semptomların ilk evrelerine dönüyor. Beyin pili operasyonu geçiren hastaların büyük çoğunluğu ilaç dozlarını azaltırken bazıları ise kullandıkları ilaçları tamamen bırakıyor. Ancak şu kesinlikle bilinmeli ki beyin pili operasyonu, semptomlar üzerinde etkili olsa da hastalığı tamamen ortadan kaldıramıyor. Nörolojik hastalıkların çoğu beynin belli bölümlerinde görülen hasarlar nedeniyle oluşuyor. Beyin pili, bu hasarlı bölgeleri eski normal haline getiremese de bu bölgenin fonksiyon dışı kalmasına bağlı hastada gelişen titreme, hareket kontrolünü sağlayamama, hareketlerde yavaşlık gibi semptomların azaltılmasında ya da giderilmesinde etkili oluyor. Gömlek iliklemek, yemek hazırlamak ya da ayakkabı bağlamak gibi günlük rutin işlerini yerine getiremeyen hastaların yardıma ihtiyaç duymadan günlük hayatlarını sürdürebilmelerine yardımcı oluyor.

Beyin pili ameliyatının riskleri

Beyin pili operasyonları, beyin ve sinir cerrahisi alanında gerçekleştirilen diğer ameliyatlara göre daha az risk taşısa da her ameliyatta görülme olasılığı bulunan bazı riskleri de taşıyor. Yapılan araştırmalar beyin pili operasyonlarında görülen ciddi komplikasyonların ortalama yüzde 2-yüzde 3 civarında olduğunu gösteriyor. Ciddi komplikasyonlara kıyasla daha küçük komplikasyonlar ise hastaların yaklaşık yüzde 10’unda görülüyor. Bazı komplikasyonlar şunlar:

- Beyin kanamaları

- Yara problemleri

- Görmede kayıplar

- Beyin elektrotlarında görülen kaymalar

- Enfeksiyon problemleri

- Temas bozuklukları

Parkinson hastalarına uygulanan beyin pillerinin ömrü 3-5 yıl olurken bu süre distoniye sahip hastalarda daha kısa.
Parkinson hastalarına uygulanan beyin pillerinin ömrü 3-5 yıl olurken bu süre distoniye sahip hastalarda daha kısa.

Beyin pili operasyonuyla ilgili sık sorulan sorular:

Günlük hayatı etkiler mi?

Beyin piline sahip olanlar sağlıklı bireyler gibi günlük hayatını devam ettirebiliyor.

Belli bir kullanım süresi var mı?

Batarya ile benzer yapıda olan beyin pilinin de kullanım ömrü bulunuyor. Farklı hastalıklar için farklı kapasitelerde kullanılan beyin pillerinin ömürleri de değişiklik gösterebiliyor. Parkinson hastalarına uygulanan beyin pillerinin ömrü 3-5 yıl olurken bu süre distoniye sahip hastalarda daha kısa. Şarj edilebilen beyin pilleri ise 5 yıldan daha fazla kullanıma olanak sağlıyor. Bu pillerin öngörülen ömrü yaklaşık 15 yıl.

Fiziksel aktivitede bulunmaya engel mi?

Beyin piline sahip olan hastalar -farklı bir rahatsızlığı yoksa- her türlü fiziksel aktiviteyi yapabiliyor. Yine de hastalara kazalara bağlı kafa travmalarının yaşanmaması için ekstrem sporlardan ve araç kullanmaktan kaçınılması öneriliyor.

Kimler için uygun değil?

Erken evre Parkinson hastalarında özellikle ilk 5 yıl, beyin pili kullanmak tercih edilen yöntemlerden değil. Orta ve ileri derece bunamanın başladığı hastalarda, ağır depresif atak geçiren hastalarda ve anesteziye engel durumu olan hastalarda da uygulanmıyor.

Beyin pili radyolojik görüntülemeye engel mi?

Tomografi ile beyin görüntüleme yöntemleri ve X-Ray cihazları beyin pili bulunan hastaları etkilemiyor. Bununla birlikte, MR cihazı ile vücut görüntüleme bu hastalara tavsiye edilmiyor.

Operasyon sonrası hastalar ne kadar sürede iyileşir?

Ameliyattan sonra hastaların iyileşme süresi ortalama bir ay olarak ölçülmüş. Yan etkilerin uzaması halinde süre uzayabiliyor.

KAYNAKLAR

Imperial College London Tıp Bölümü’nden Dr. Kambiz Alavian’ın araştırması

Indiana University School of Medicine

FASEB Journal

Yeditepe Üniversitesi