Fethiye'nin Hayalet Köyü; Kayaköy

Fethiye'nin Hayalet Köyü; Kayaköy

Zamanında Türkler ve Rumların birlikte yaşadığı Kayaköy, şimdi terkedilmiş görüntüsüne rağmen, bir kaya parçasını görmekten çok daha fazlasını hissettirdi bize. Birbirlerinin penceresinden giren güneşi engellememek adına yamaçlardan aşağıya inci gibi dizilmiş evler, içimizi burkan hüzünlü bir hikayeye sahip. 

Meşhur Likya Uygarlığının kadim kentlerinden Karmylassos, sonraları Rumların ve Türklerin refah içinde yaşadığı Levissi, mübadele sonrası ise Hayalet Köy. Binlerce yıllık geçmişi, hayal gücünüzü aktifleştirecek gizemli görüntüleri ile sizi de büyüleyecek bir köye gidiyoruz. Kayaköy'ün, terkedilmiş sokaklarında dolaşmaya hazırsanız başlayalım.

Hayalet Köy, Fethiye Kayaköy
Hayalet Köy, Fethiye Kayaköy

5 Bin Yıllık Tarih

Tarihinin çok daha eskilere dayandığı üzerine iddialı tezler olmasına karşın, buluntuların verdiği ipuçları takip edildiğinde ortalama 5 bin yıllık bilgilere ulaşılabilmiş. Karmylassos döneminden sadece kaya mezarları ve lahitler günümüze kadar gelebilmiş.

Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde de bahsi geçen Kayaköy'de, 1400'lü yıllarda Kayı Türkleri ve sonrasında Karakeçili Yörükleri de bu bölgede yaşamış. Yörüklere ait mezarlardaki damgalar ve izler buna kanıt olarak gösteriliyor. Rumlar daha çok ticaret ve zanaat ile uğraştıklarından güvenlik için tepeleri mesken edinirken, Türkler de tarımla uğraştıkları için ovaları tercih etmişler. Türklerin yerleşiminin adı Kayıköy’müş. Anlayacağınız Türkler ve Rumlar aynı bölgede uzun yıllar boyunca birlikte yaşam sürmüşler. Kendi eczaneleri postaneleri hatta bir gazetesinin bile basıldığı bilgilerinden referans ile refah ve aktif bir yaşam sürdüklerini söylesek yanlış olmaz. 

Taş sokaklarına ilk adım attığınızda derin bir yalnızlık ve terkedilmişlik hissi veriyor. Evlerin çakıl duvarlarına dokuna dokuna ilerlerken, taş sokaklarda ip atlayan çocukları, ocaktaki yemeğine çalı çırpı yetiştirmeye çalışan teyzeleri, akşam olmuşta yorgun bir halde evine dönmekte olan amcayı hayal etmek istemsizce gerçekleşen bir eylem. 

Kaya Evler

Bu köyde ilk dikkatinizi çeken şey yamaçlardan aşağıya inci gibi dizilmiş, birbirinin penceresinden giren güneşi engellememek adına yaptıkları kutu gibi evler oluyor. 50 m2 yi aşmayan, 1 yada 2 odalı, genelde 2 katlı bu yapıların, yapımında büyük oranda çakıl ve kayalar kullanılmış. Hemen her evin bir odasında şömine tipi ocakları görülmeye değer. Yeterince incelerseniz, ocağın tüttüğü zamanlardan kalan duman islerini de görmek mümkün. Birbirini kapatmadan yapılan evler, birbirine olan saygının naif göstergesi. Yamaçtan aşağıya sıralanmış görüntüleri, terkedilmiş haliyle bile oldukça görkemli ve ilgi çekici.

Yaklaşık 3500 evin bulunduğu söylense de, günümüze bu kadar çok evin ulaşmadığını göreceksiniz. Kaya köyün evlerinin içinde genellikle gömme dolaplar ve taşınmaz sedirler bulunuyor. Duvarlarına yapılmış nişlerin içerisinde hangi eşyaların bulunduğu sorusu aklınıza geliveriyor. Burada ki bir başka ilginç şey ise, her evin kendine ait su sarnıcının bulunması. Genel su ihtiyaçlarını kendilerine ait su sarnıcından karşılarken, içme sularını köyün ortak çeşmesinden kullanıyorlarmış. 

Mübadele ile Değişen Yaşamlar

1880'li yıllarda Anadolu'nun batısında ayaklanmalar başlamış ve olayların ardından Türkler ve Rumlar arasında da sorunlar çıkmış. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasının ardından Yunanistan ve Türkiye arasında imzalanan Mübadele Anlaşması (30 Ocak 1923)'na göre de Hristiyan Rum ve Türkler Yunanistan'a, Yunanistan'daki birçok Müslüman da Anadolu'ya göç etmek durumunda kalmış.

Köyü terk etmek zorunda kalan Hristiyanlar, gidip tekrar döneceklerini düşündükleri için eşyalarını Türk komşularına emanet etmişler. Ancak ne yazık ki gidenler bir daha hiç dönememiş. Boşaltılan köylere ise Yunanistan'dan gelen mübadiller yerleştirilmiş fakat buradaki yaşama uyum sağlayamamışlar. Çünkü yamaç aşağı kurulmuş Levissi Köyü, çiftçilik ile uğraşan yeni sakinleri için pek uygun değil. Bölge, alışmış oldukları yaşam alanından biraz farklı gelmiş. Haliyle bu aileler, etrafta daha uygun alanlara doğru yerleşmeyi tercih etmişler. Anlayacağınız, Kayaköy bir kez daha terk edilmiş. 

Gömü bulmak umuduyla Kayaköy'e gelenler evleri yağmalamış ve birçok yapıya zarar vermiş. 1957 yılında yaşanan 7.3 depreminde evlerini kaybedenler, Kayaköy'deki evlerin kapılarını ve pencereleri alıp götürmüşler. Nihayetinde köy tam bir Hayalet Köy olmuş. Tarihin tozlu ama esrarengiz sayfalarına yerleşmiş.

Kayaköy'de Sizi Ne Bekliyor ?

  • Turabi Çeşmesi

Topraktan gelen anlamı taşıyan, Turabi Çeşmesi köy halkının içme suyunun karşılandığı ortak köy çeşmesi. Osmanlı Rum Kültürünü yaşatan çeşme 1912 yılında inşa edilmiş ve günümüze gelmiş.

  • Yukarı Kilise ( Taksiyarkis Kilisesi )

En büyük iki kiliseden biri olan yukarı kilise, köye hakim bir tepe se sizin onu keşfetmenizi bekliyor. Bu heyecan veren keşfe çıkmak için, kiliselerin tadilatının bitmesini beklemek bir seçenek tabii ancak, sırf bu yüzden ertelenecek bir lokasyon da değil. Çünkü uzun süren restorasyon çalışması olasılığı biliniyor ancak bu süre zarfında muhtarın anlattığına göre hiç bir çalışma yapılmamış. Bu sebeple Kayaköy, keşfinizi geciktirmeyin deriz.

  • Aşağı Kilise ( Panayia Pirgiotissa Kilisesi )

Daha bakımlı kalabilmiş bu kilisenin bu güne derli toplu ulaşabilmesinin asıl sebebi, 1960'lara kadar camii olarak kullanılması. Onun da akıbeti Yukarı kilise gibi. Çok uzun süredir restorasyon dolayısı ile kapısına kilit vurulsa da hiç bir çalışma maalesef yapılmamış.

  • Kayaköy Afkule Manastırı

Kayaköy'den 1 saatlik yürüme mesafesinde olan manastır harabelerine ulaşmak biraz meşakkatli olsa da ortaya çıkan manzarası gerçekten görülmeye değer. Ayios Elefterios isimli bir keşişin ömür boyu çilehane olarak kullandığı ve onun yaptırdığı rivayetler arasında.

  • Kaya Mezarları

En eski yaşam belirtilerinden biri bu kaya mezarları. Likya Uygarlığının en gerçek kanıtları. 3 lahit ve 3 kaya mezarı ören yerinde doğayı kucaklıyor.

Ne Yapılır ?

  • Kayaköy'de atv ile ya da at sırtında keşfe çıkabilirsiniz.
  • Sunduğu gizem ve yalnızlığı fotoğraflamak güzel bir etkinlik olacaktır.
  • Bizim gibi yaşanmışlığı hayal etmek size de cazip geliyorsa, daracık taş sokaklarında dolaşıp vakit geçirebilirsiniz.
  • Yakın mesafede ki koylarına gidip yüzme keyfi yapabilir, suyun acıktırdığı midenize güzel gözlemeleri ile ziyafet çektirebilirsiniz.
  • Yazımızda bahsi geçen kalıntılarına uğrayarak sadece terkedilmiş bir köy gezmektense, koskoca bir uygarlığa uzanan hikayesinin kahramanı olabilirsiniz.

Okulu, kiliseleri, şapelleri, freskleri, Likya uygarlığından tarihi hatıralarının yanında, taş sokaklarında yürüyen gelin ve damadın hatıraları ile Kaleköy, hafızamızın en kıymetli keşifleri arasında yerini aldı. Siz de Muğla'nın Fethiye ilçesindeki bu eşsiz köyü ziyaret ederek, kendi keşif hikayenizin kahramanlarına hayat verin. 

Yeni yazılarımızda buluşmak üzere. Bizi Quick Routes instagram sayfamızdan da takip etmeyi unutmayın !!!

Quick Zorunlu Trafik Sigortası

7/24 Quick Yardım Asistans hizmetlerini kapsayan zorunlu trafik sigortan ekonomik fiyatlarla ve anında hazır.

quicksigorta.com/zorunlu-trafik-sigortasi