Şimdi D vitamini depolama zamanı!

Şimdi D vitamini depolama zamanı!

Soğuk ve yağışlı kış günlerinin ardından bahar kapıda. İster bahçede ister balkonda, her gün 15 dakika güneşle buluşarak D vitamini depolayabilir, kemiklerinizi ve metabolizmanızı güçlendirebilirsiniz. 

İlkbahar ılık yüzünü yavaş yavaş göstermeye başladı. Işıltısıyla insana yaşama sevinci veren güneşin en büyük nimetlerinden biri de D vitamini. Metabolizma üzerinde etkili olan ve vücudumuzda yağ dokusunda depolanan D vitamininin yüzde 95'ini güneş ışınlarından alıyoruz. Geri kalan yüzde 5'i ise besinlerden elde ediliyor. Ancak serin ve yağışlı geçen kış ayları boyunca hava şartları sebebiyle genellikle güneş ışınlarından mahrum kalıyoruz. Kalın ve kapalı kıyafetler de güneş ile aramıza bariyer koyuyor. Bu nedenle kış mevsiminde pek çok kişide D vitamini eksikliğine rastlanıyor. Bağırsaktaki kalsiyum emilimini arttıran, kas lifleri ve kemiklerin güçlenmesini sağlayan, kalsiyum fosfor dengesini kuran D vitamini; hastalıklarla mücadelede de etkin rol oynuyor. Şeker hastalığı, kalp rahatsızlıkları ve yüksek tansiyon D vitamini eksikliğinin yol açabileceği sağlık sorunlarının bazıları. 

D vitamini eksikliği aşırı üşümeye, kemik ağrılarına ve yorgunluğa neden oluyor.
D vitamini eksikliği aşırı üşümeye, kemik ağrılarına ve yorgunluğa neden oluyor.

20 dakika güneş 200 bardak süt değerinde

Türkiye'de çok yaygın olarak görülen D vitamini eksikliği; yetişkinlerde kemik erimesi, kemik yapısında bozukluk, kas güçsüzlüğüne neden oluyor. Çocuklarda ise raşitizm denilen ciddi bir kemik hastalığına yol açıyor. Yetişkinlerde üşüme, kemik ağrıları, yorgunluk, depresyon, cilt bozuklukları; çocuklarda yorgunluk ve bağışıklık sisteminin düşük olması gibi belirtiler gösteren D vitamini eksikliğinin dikkate alınması gerekiyor. Araştırmalara göre sadece 20 dakika dik açıyla gelen güneş ışınlarını alan bir kişi, 200 bardak süt içen birinden daha fazla D vitamini alıyor. Peki hazır bahar gelmişken kış aylarında güneşten yoksun kalan vücudumuzu nasıl yenilemeliyiz? Güneşten nasıl faydalanmalı, vücudumuzdaki D vitamini depolarını hangi besinlerle desteklemeliyiz?

Güneş koruyucuların etkisi bilinmiyor

Özellikle büyük şehirlerde hava kirliliği ve yüksek binalar güneş ışınlarından faydalanmayı zorlaştırsa da her gün mutlaka güneş almak, D vitamini eksikliğini gidermenin ve vücudumuzu yenilemenin güzel yolu. Üstelik D vitamini en ekonomik vitamin türü olarak biliniyor. Zira güneşli günlerde kol, yüz ve diz kapakları ışık alacak şekilde 15 dakika güneşlenmek ya da yürüyüş yapmak günlük D vitamini eksikliğini gidermek için yeterli. Bu noktada tartışılan bir diğer unsur ise güneş koruyucu kullanımı. Yapılan araştırmalarda güneş koruyucu kullanımı ve D vitamini üretimi arasında hala somut bir ilişki bulunmadığı için güneş koruyucunuzu sürmeden dışarı çıkmamanız gerektiğini hatırlatalım. 

D vitamini üretimi yaşa ve ten rengine göre farklılık gösteriyor.
D vitamini üretimi yaşa ve ten rengine göre farklılık gösteriyor.

Ayrıca güneş ışınlarının evinizin ya da otomobilinizin camından geçmediğini de unutmamanız gerekir. Bu nedenle D vitamini almak istiyorsanız ister dışarıda ister evinizin balkonunda ya da camı açarak güneşle aranıza hiçbir engel koymadan buluşun.

D vitamini üretimi yaşa ve ten rengine göre farklılık gösteriyor. Koyu renk cilde sahip olanların, aşırı kilolu olanların ve ileri yaştaki kişilerin D vitamini seviyeleri daha düşük olduğu için güneşten daha uzun süre faydalanmaları ya da doktor kontrolünde D vitamini takviyesi almaları gerekiyor.

Mantar ve ton balığı D vitamini zengini

Güneşten yeterince faydalanmak D vitamini depolamanın en güçlü yolu ancak sofranızda D vitamininden zengin besinlere yer açarak da eksikliğinizi giderebilir, bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz. Süt ve süt ürünleri, yumurta sarısı, mantar, ton balığı, somon, uskumru, ve istiridye D vitamini değeri yüksek besinlerden. Uzmanlara göre D vitamini eksikliği teşhisi konan bir kişi kırmızı et yerine balık tüketmeli. Her zaman kolaylıkla bulabileceğiniz ton balığını hem öğün olarak hem de salatalarla birlikte yiyebilirsiniz. Güneş ışığına maruz kaldığında tıpkı insanlar gibi D vitamini üreten mantarlar da vücudumuz için güçlü bir kaynak. Ayrıca mantarlar toplandıktan sonra da bu vitamini üretmeye devam edebiliyor. 

Mantar, balık ve yumurta sarısı D vitamini içeren besinlerden.
Mantar, balık ve yumurta sarısı D vitamini içeren besinlerden.

Pastorize değil çiğ süt tüketin

Doğru bilinen yanlışlardan biri de pastorize sütteki D vitamini oranı. Birçok insan pastorize süt tüketerek doğal D vitamini aldığını düşünse de bu uzmanlara göre çok da doğru değil. Bunun sebebi pastorize süte sentetik D vitamini ilave edilmesi. Bu nedenle uzmanlar D vitamini seviyesini artırmak için çiğ süt tüketimine dikkat çekiyor. Çünkü pastörize edilmemiş, işlem görmemiş sütün besin değeri vitamin ve mineral açısından daha yüksek.

Doktora danışmadan takviye almayın

Gerek güneşten gerekse besinlerden elde ettiğiniz D vitamini vücudunuzun ihtiyacını karşılamıyorsa bu durumda doktor kontrolünde verilecek ilaçlardan destek alabilirsiniz. D vitamini desteği özellikle hamilelik döneminde, anne ve çocuk sağlığı açısından önem taşıyor. Annenin hem hamilelik hem de emzirme sürecinde D vitamini düzeyinin yeterli seviyede olması bebek gelişiminde etkili. Vitamin eksikliği olan bebeklerin kemiklerinde yumuşama, kaslarında zayıflık gibi birtakım bozukluklar görülebiliyor. Ayrıca anne adaylarında gebelik zehirlenmesi riski artıyor. Bu nedenle sağlıklı yaşamak için hayatın her döneminde güneşin nimetlerinden faydalanmalı ve vücudumuza ihtiyacı olan D vitaminini depolamalıyız.